Perinçek kararı ve Avrupa’ya demokrasi dersi

  • GİRİŞ17.10.2015 11:42
  • GÜNCELLEME17.10.2015 11:42

Bundan böyle, bu konuda fikir beyan eden ABD ve Almanya gibi ülkelerin kurum ve kuruluşlarını yanılmaz otorite zannedip, soykırım iddiasını benimsemeyenleri ise faşistlikle suçlayan ‘kraldan çok kralcılar’ kendi hatalarını itiraf etmelidirler.

Karar birçok konuda ders niteliğindedir. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu ve 8’inci maddelerini adalet terazisine koyup tartmıştır. Bu maddelerden biri ifade özgürlüğünün, diğeri azınlıkların haysiyetinin korunmasıyla ilgilidir. Sonuçta, Ermenilerin haysiyetine saygının korunması adına dahi olsa Perinçek’in sarf ettiği sözler nedeniyle mahkûm edilmesine gerek olmadığı şeklinde bir hüküm verilmiştir.

Mahkeme bu sonuca varmak için özellikle ve aynen şu noktaları hesaba katmıştır: Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek kamuoyunu ilgilendiren bir konuda fikir beyan etmiştir, onun sözlerinde bir hoşgörüsüzlük ya da nefrete davet yoktur. İsviçre’yi Perinçek’in sözleri hakkında karar almaya zorlayan hiçbir uluslararası metin de bulunmamaktadır, bu ülkenin Perinçek’in ifade özgürlüğüne karışması ve onu cezaya çarptırması vahim bir insan hakkı ihlalidir. 
Mahkemenin mantığını bu kadar titiz bir şekilde yansıtmaya çalışmamın nedeni, bu kararın sadece İsviçre için değil

Batı’da Ermeni soykırımı iddiasını inkâr etmeyi suç sayan diğer ülke mahkemeleri için de bağlayıcı olmasıdır. Bu liberal demokrat ülkeler kendi ulusal görüşlerini ve resmi tarih anlayışlarını yasa çıkararak, hapis cezaları getirerek topluma ve dünyaya empoze etmişlerdir. Türkiye’de yıllardır resmi tarihi eleştirme iddiasıyla başkalarına entelektüel terörizm uygulayanlar aslında küresel sermaye üniversitelerinin resmi tarihini savunuyorlar.

Kararın daha da ilginç bir yanı şudur: Mahkeme çeşitli Avrupa ülkelerinde sarf edilen ve Yahudi soykırımını inkâr eden ifadelerle Ermeni soykırımı iddiasını reddetme arasında benzerlik olmadığını kaydediyor. Burada, mahkeme Yahudilerin soykırıma tabii tutulduğu ülkelerde Shoah’yı inkâr etmenin o ülkelerde yaşayan Yahudilere yönelik bir hakaret ve kışkırtma anlamına geleceğini vurguluyor. Kararla ilgili açıklamada, bundan 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşandığı iddia edilen olayların İsviçre’de reddedilmiş olmasının kimseyi rencide etmeyeceği vurgulanıyor. Ermeni soykırımı iddialarının reddiyle ilgili davayla, Almanya, Avusturya, Fransa ve Belçika’da Yahudi soykırımını reddedenlere karşı açılan davaların hiçbir ilgisi olmadığının altı çiziliyor. Alkışlanacak bir karar.

 

Yazının devamını okumak için tıklayın...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat