2014 dönüm noktası 

PKK her ne kadar askeri merkezi Kandil’de bulunsa da eskiden esas olarak Türkiye içinde faaliyet gösteren bir terör örgütüydü. Amacı Türkiye toprakları içinde şiddet yoluyla bir devlet kurmak, en azından topraklarımızda şu veya bu ölçüde bir operasyon yapmaktı. Örgüt, 2014 yılından itibaren ise Suriye’de katil Esad tarafından kendisine verilen topraklar üzerinde devletleşerek ve Kuzey Irak’ta Barzani yönetimine açıkça cephe alarak Türkiye’ye düşman bir güç şeklinde konumlandı. 

PKK’nın artık Türkiye’de yaşayan Kürtlerin adına hareket etmekten çıktı ve maalesef bir dönem ABD koalisyonunun da yoğun desteğiyle Türkiye’yi yenmek, ekonomik ve askeri gücünü çökertmek ve yabancı ülkeler önünde devletimize diz çöktürmek isteyen bir güce dönüştü. Gerçekçi saptamalarımla kimilerini rahatsız etmiş olabilirim. Ama bunları söylemek zorundayım. PKK’nın kurtuluş savaşı sırasında Polatlı’ya kadar gelmiş olan düşman ordularından veya Van’da Müslüman katliamı yapan Çarlık işbirlikçisi çetelerden en ufak bir farkı bile yoktur. PKK’nın sivil kolu HDP de, sözde ‘Türkiye partisi’ olma iddiasıyla parlatılırken aslında Türkiye Kürtlerinden de koparılıp aşırı sol ajan gruplarla birlikte dış güçlerin maşası olmuştur. Dolayısıyla bunlarla görüşülerek hiçbir sorun çözülemez. 

Cehalet değil ihanet 

Dış düşman olan PKK’nın içerdeki sivil kolu HDP’li Demirtaş’ı övenler 7-8 Ekim 2014 Kobani kalkışmasının anlamını göremediler mi? “Sırtımızı PYD’ye dayıyoruz” diyenlerin ne demek istediğini anlamadılar mı? Dahası, onlara yol gösteren biri vardı. Bu şahıs Türkiye’nin Suriye’de PYD ile birlikte çalışmasını talep ediyor,  Amerikalıların ve Türklerin beraberce PKK devletleri kurmasını öneriyor, PYD’yi şiddetle savunuyor ve bu fikrin lobisini yapıyordu. Murat Özçelik adlı bu şahsın Türkiye’de 6 ay Kamu Güvenliği Müsteşarlığı yapmış olmasını hayretle karşılamıştık. Daha sonra pek doğal olarak CHP Genel Başkan Yardımcılığı'na getirilen Özçelik hakkında  7 Haziran’da “Ailecek HDP’ye oy verdik” dediği haberleri çıkmıştı. Daha önce Türkiye’nin Bağdat Büyükelçiliği  görevini de yapmış olan ve kendini “Kürt uzmanı” olarak  sunan Özçelik,  Zaman ve Hürriyet gazetelerine vermiş olduğu röportajlarında ülkemiz hakkındaki bütün planlarını pervasızca ortaya koymuştur. İşte PKK’nın 2014 dönüşümü dışarıda İran, Suriye ve ABD’nin, içeride de bu Özçelik gibi unsurların yardımı ve Paralel Yapı ile Doğan Medyası'nın katkılarıyla gerçekleşmiştir. Bu şahsın görev sırasında ülkemize ne gibi zararlar verdiğini bilmiyoruz. 

yazının devamı için tıklayınız