Gül’ü ‘gül’ ile mi dikenle mi tartılır, göreceğiz!

  • GİRİŞ06.07.2009 06:03
  • GÜNCELLEME06.07.2009 06:03

Her insan ömrü boyunca sayısız işler yapar. Hayatını bitirirken geriye dönüp baktığında hangi hareketinden dolayı utanacağı veya hangi hareketinden dolayı övüneceğini başlangıçta bilemez.

Çünkü hadiseler ve tavırlar içinde bulunduğumuz şartların çocuğudur. Ne kadar kendisini soyutlasa da insan, karar verirken çevresinden, alışkanlıklarından, hayat algısından, içinde bulunduğu ortamdan, dostlarından etkilenir. Bazen bir insanın hatırı, tüm karşıtların itirazından daha ağır basar… Tabii ki en dipteki saik daima inanç ve dünya görüşüdür.  

İnsanın hiçbir hareketi asla tam bir bağımsızlık altında ortaya çıkmaz. Nefs, zihin, şartlanmışlık, çıkar, din, iman, siyaset, tarafgirlik, parti, kulüp, cemaat bütün bunların hepsi veya bir ikisi aynı anda insanın iradesini etkiler. O yüzden de insanın her hangi bir fikri veya hareketini isabet ettirmesi, yani eşyanın hakikatine uygun bir iş yapması ya tesadüfîdir, ya Rahmani bir sevk iledir.

Hiç kimse tablolunun tamamını görmeden ben uygun yere nokta koydum diyemez. En fazla, ‘bence en makul olanını yaptım’ diyebilir. 

Peki, makulün ölçüsü nedir? Onu da mevsuk bir vaka ile anlatalım:

Bir gün Peygamberimiz (asv) mescitte otururken “Hanginiz Yemene gider’ buyurdu.  

Hz. Ebubekir, “Ben giderim ya Rasullah” dedi.  Peygamberimiz sessiz kaldı. Bir iki dakika sonra bir kere daha aynı soruyu sordu. Bu kere de Hz. Ömer ‘ben giderim’ dedi. Peygamberimiz yine sessiz kaldı. Bir iki dakika sonra üçüncü kere sordu. Muaz bin Cebel “Ben giderim ya Rasullah” deyince, Peygamber efendimiz “İş senindir” buyurdu. Muaz bin Cebel (ra) Yemen valisi olmuştu. 

O sırada Yemen üç valiliğe ayrılmıştı.  Hz. Muaz valiliklerin en büyüğü olan Cened valiliğine tayin edilmişti. Orada kadılık yapacak, halka İslâmiyeti, Kur'an-ı Kerim okumayı öğretecek, Yemen ülkesinde tahsil edilen zekât ve sadakaları vazifelilerden teslim alacaktı. 

Muaz (ra), Medine'den ayrılacağı sırada Peygamber Efendimiz ona sordu:

-"Sana bir dava getirildiğinde nasıl ve neye göre hüküm verirsin?" Hz. Muaz,

-"Allah'ın kitabındaki hükümlerle". Peygamber efendimiz:

-"Ya Allah'ın kitabında onunla ilgili bir hüküm bulamazsan?” Muaz:

-"Resûlullahın sünnetine göre hüküm veririm". Resul-i Ekrem (asv) efendimiz:

-"Ya benim uygulamalarımda da onunla ilgili bir hüküm bulamazsan, ne yaparsın?" Muaz (ra):

-Örfe yani o bölgedeki uygulamalara bakarım! Orada da bulamazsam, o zaman kendi görüşüme göre içtihat eder, hüküm veririm" dedi. 

Peygamber Efendimiz çok memnun oldu ve memnuniyetini şöyle dile getirdi: 

"Allah'a hamdolsun ki, Resûlullahın elçisini, Resûlullahın razı  olduğu şeye muvaffak kıldı."

*  *  *

Daha birkaç yıl önceye kadar, ‘çöl bedevisi’ denilecek bir adamı, “hikmetin üstadı” haline getiren nebevi eğitimin en güzel örneklerinden biri olan şu kıssayı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, sivillerin askeri mahkemede yargılanmasını (yani gizli ve müstemirr bir cuntayı) önleyen bir yarasayı veto edip etmeyeceğinin tartışıldığı şu güne uygun hal olarak aktardım. Belki karar vermesinde yardımcı olur diye!  

Bakalım Resulullah’ın, Muaz (ra) için hamd ettiği gibi biz de Sayın Gül’ün kararından dolayı hamd edebilecek miyiz?  “Halkın elçisi, halkın rızasına göre hareket ettiği için sana hamdolsun Allahım!” diyebilecek miyiz? 

Evet, bekliyoruz bakalım Sayın Gül ‘Cumhurbaşkanımız’ olarak ‘nas’ı mı ‘hannas’ı mı tercih edecek! Cumhuru mu güldürecek umuru mu? Halkın mı rızasını gözetecek maslahatın mı? O maslahat ki, onun yüzünden 150 yıldır zebun olmuşuz!  

* * * 

Her insanın ömründe teraziye çekildiği bir gün veya bir iş vardır.  

Bu iş de Sayın Gül’ün ‘hakkın terazisi’ne çıkacağı gündür.  

Peygamber efendimiz bir hadisinde ‘Kişi bir iş yapar veya bir söz söyler. Onunla cehenneme gideceğini aklından bile geçirmez. Ama o işten veya sözden dolayı Allah ona Cenneti ebediyen haram eder. Bir kişi de var ki bir tavır sergiler veya bir söz söyler. O tavırdan veya sözden dolayı cennete gideceğini aklına bile getirmez. Ama Allah o tavır veya söz için o kuluna cehennemi ebediyen haram kılar” buyurur.  

Bazen bir tek fiil, bir tek tavır büyük bir zulme son verebilir veya bir zulmün kapısını aralayabilir. Türkiye çok ciddi bir kararın eşiğinde ve bu Sayın Gül’ün iki dudağı arasında.  

Umarız, Çankaya’nın rüzgârı  onu da çarpmamıştır. Çünkü bugüne kadar o tepeye çıkanların çoğu, orada nezle oldular. Bir kısmı da miyop!  

Çarpılmayan bir tek Rahmetli Özal vardı. Milletin babası olarak oraya çıktı ‘tonton dedesi’ olarak da indi. Allah gani gani rahmet eylesin. 

Millet tarafından hayırla yâd edilmek ne güzel!

M. Ali Bulut - Haber 7
mabulut@gmail.com

Yorumlar14

  • Suat Güçlü 14 yıl önce Şikayet Et
    Hocam wan alemsiniz ya.. Hz.Muaz-Kendi görüşüme göre içtihad eder,hüküm veririm- dedikten sonra hadis bitmiş oluyor.Yazarda yorum olarak örfe yani o bölgedeki uygulamalara bakarak içtihad etmenin uygun olacağını yazabilirdi belki..Akşam sıradışı programında bu çeşit uygulamaları hadisi anlaşılır kılmak için bazen uyguladığını söyledi!!))İnsanların kendisini televizyonda seyrederken lavaboya bile gidemediğinden bahsetti.Sıradışı programında M.Ali Bulut'u dinlemek güzel oluyor.Özünde çok iyi bir insan olduğu aşikar.Selamlar
    Cevapla
  • NİYAZİ KARACA 14 yıl önce Şikayet Et
    GÜL'Ü TÜRK MİLLETİ ÇOK İYİ TARTTI. Bundan sonrası Gül'ü dikeniyle kabul etmektir. Kabul etmiyorsan ya Gül'ü yada dikeni tercih edeceksin.
    Cevapla
  • tuncay tezel 14 yıl önce Şikayet Et
    Allah'ın kitabındaki hükümlerle... Evet.. Peki ya Allah'ın kitabındaki hükümleri değiştirmeye çalışanlar, Allah'ın kitabı (haşa) yeterli değildir anlaşılmaz diyenler.. Said Nursi Allah'ın kitabından anlatıyor her şeyi. Peki bugün hala kendi makam ve mevkileri için Allah'ın kitabındaki gerçekleri gizlemeye çalışanlar? Radikalizmi dine eklemeye çalışanlar veya tam tersi ılımlılık adı altında hükümleri ortadan kaldırmaya çalışanlar.
    Cevapla
  • Suat Güçlü 14 yıl önce Şikayet Et
    Allah ömrünüzü uzun etsin.. Cumhurbaşkanın danışmanları var,hukukçuları var.Sonuç ne olursa en doğrusu o demektir.Sanki devlet değil bakkal yönetiyorlar.Bu sefer yazı kısa tutulmuş.İyiki öyle olmuş daha uzamış olsa idi daha çok nasihat ve saçmalık olacaktı.Sayın yazardan özür dilerim ama o nu televizyonda izlerken beğeniyorum.Muhabbeti güzel.Yazılarını başka birimi yazıyor nedir??
    Cevapla
  • Hasan YAŞAR 14 yıl önce Şikayet Et
    Kütübü Sittedeki Hadis-2. "Kendi re`yimle ictihad edeceğim, (hüküm vermekten) geri durmayacağım." Hz. muaz der ki: "Bu cevabım üzerine Resulullah (sav) (memnun kaldı), göğsüme eliyle vurup: "Allah`ın elçisinin elçisini, Allah`ın elçisini memnun edecek usulde muvaffak kılan Allah`a hamdolsun!" buyurdular
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat