Eş aldatmanın farklı farklı nedenleri

  • GİRİŞ18.01.2012 09:16
  • GÜNCELLEME18.01.2012 09:16

"Aldatma/aldatılma" ile ilgili o kadar çok soru geliyor ki. Denizde kum, benim mail kutumda ve danışmanlık merkezimde aldatılma soruları! Huu evli çiftler! İşi gücü bıraktınız, birbirinizi mi aldatıyorsunuz? Yoksa eğlence olsun diye matrak konular seçip beni mi aldatıyorsunuz? Her halükarda dikkatimi çekiyor, sizler için bu konuları yazmamı sağlıyorsunuz...!

Şaka bir yana, insanın içini acıtan bu bol Meksika soslu konuyu, yüzünüzde tebessüm filizlenebilsin diye eğlenceli başlatayım dedim. Nasılsa alıştık ya ağlanacak halimize gülmeye. Ama benimki o şekilde değil! Aldatılıp üzülenlerin ve aldattığı için vicdan azabı çekenlerin halini anlıyor olmaktan doğan; her şeye rağmen toparlanmaya çalışan birilerinin elinden tutmak için güldürme çabası.

İnsanoğlu... beşer... şaşar... son yıllarda ilginçtir, şaşmak için yer arar...! Evliyse eğer, işi kolaylaşır. Sığınır bir "neden"in ardına, yapar yapacağını.

Bu gün o nedenleri sıralamak istiyorum sizler için.

...

Yıllardır Aile ve Evlilik Danışmanlığı yapıyorum. 

Sizlere kazandırmaya çalıştığım bakış açısı: "Aldatma diye bir şey yoktur! Sadakatsizlik vardır!" düşüncesi. Çünkü bu düşünce, eşlerinizle yaşadığınız olumsuzlukları daha kolay atlatmanıza yardımcı oluyor. "Beni aldattı." değil, "Sadakatsizlik yaptı." diye bakmanızı sağlıyor olaylara. Böylece aldatıldığınız için kendinizi suçlayacağınıza, sadakatsizlik gibi bir kişilik özelliği olduğu için "kendisi yansın kendi derdine" mukabilinden düşüncelerle rahatlıyor içiniz.

Bu konuda anlaştık mı? Eğer anlaştıysak, günlük pratiğimizde rastladığımız sadakatsiz eşlerin, sadakatsizlik nedenleri konusunda sizleri bilgilendirmeye başlayayım. Böylece herkes varsa kendisinde düzeltilmesi gereken bir yan, onarmaya başlasın.

1. Kendi evliliğinden soğuduğu için, yeni bir ilişkiye yelken açmaya yönelik sadakatsizlik. Bu sadakatsizlik türüne çok rastlıyoruz maalesef. Kadın ve erkek, yıllar içinde birbirlerini yeterince besleyememekten, birbirlerini anlayamamaktan dolayı uzaklaşmaya, soğumaya başlıyorlar. Eve gelmenin bir anlamı olmadığı gibi, evde beklemenin de anlamı kalmamaya başlıyor. Bazen erkek kadını tarafından anlaşılamadığını düşünüyor, duygusal ve bedensel aç bırakıldığına inanıyor. Bazen erkek aynı duyguları taşımaya başlıyor. Zaman içinde ayrı dünyalarda soluklanmaya başladıklarını hissediyorlar. Evliliklerine duygusal yatırımlar yapmıyorlar. Birlikte zaman geçirmiyorlar, sohbet etmiyorlar. Birinin derdi diğerini ilgilendirmiyor. Derkennn... taraflardan birisi, bu durumdan rahatsız olmaya başlıyor. Rahatsız olduğunu, bu ilişkiden soğuduğunu söylemeye cesareti yok! Veya söylese ne olacak ki, onların ailede eş boşamak diye birşey yok! Boşanmak ayıptır diye ayrılamıyor ama; eşine karşı sadakatsizlik ayıbını yapıyor kolaylıkla!

2. Arkadaş çevresi değiştiği için baş gösteren sadakatsizlik. Bu aldatma türü inanılmaz yaygın. Adam yıllarca başı önünde işine gitmiş gelmiş, derken iş çevresi değişmiş, yeni arkadaşlar edinmiş... eve geç gelmeye başlıyor... ailesine az zaman ayırıyor. Önceleri ayıpladığı, garibine giden yaşantı şekilleri onu heyecanlandırıyor. Büyüme döneminde yaşayamadığı ergenliği yaşıyor adeta! Büyürken ideolojileri peşinde koşarken, yaş kırkı geçti ya, kadınların peşinden koşmaya başlamış... derkennn... sadakatsizlik başlıyor.

Aynı durum, kadınlar için de geçerli. Onlar da iş çevrelerinin değişmesi, arkadaş çevrelerinin değişmesi, çeşitli kurslar ve kendilerini geliştirici faaliyetlerden sonra inanılmaz bir özgüvene geçiş yapıyorlar. Eşleri kendilerine yeterince romantik ve kadın ruhundan anlayan adam gibi gözükmüyor. derkennn... sadakatsizlik başlıyor. Ruhunu hoş tutacak, kendisini bulutların üzerine çıkaracak farklı kişilerle ilişkiler yaşamaya başlıyor.

3. Eşini çok sevdiği halde, duygularına yenik düşerek başkasını da seven ve sevgilisini de bir türlü bırakamamaktan kaynaklanan sadakatsizlik. Seanslarda ve hatta sosyal çevremde bu tür sadakatsizlikten çok görüyorum malesef. Aslına bakarsanız bana göre en çirkin olanı bu! Adam/kadın eşini çok seviyor ("sözüm ona" diyeceğim ama seviyor işte! o nasıl sevgiyse!). Dışarıda farklı nedenlerle biriyle tanışıyor, onu da çok seviyor, bir türlü ayrılamıyor. Onunla da sanki eşiymiş gibi ilişkiye giriyor, hayatının önemli bir parçası haline getiriyor. Eşini seviyorsan onu bırak! Yok! Ee öbür kişiyi seviyorsan eşinden ayrıl! Yok! Ölür de eşinden ayrılmaz, çünkü o dünyadaki en değerli kişi...! Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali.        

4. Eşine kendisini fark ettirmek için yapılan sadakatsizlik. Seanslarda az da olsa denk geliyor bu vakalar. "Eşim benim farkımda bile değil, aldatayım da görsün gününü, değerimi anlasın. Gideceğimi anlarsa kıymetim artar." duygusuyla yapılıyor. Buyurun buradan yakın misali değil mi? Garip ama gerçek!

5. Açıktan yapılan sadakatsizlik, üstelik partneri eşine ayarlatmaya çalışarak. Çok ilginç bir sadakatsizlik nedeni türü! Adam kadının birine aşık. Gidip söylemeye cesareti yok. Karısına ısrar ediyor "Git sen söyle" diye. Veya kadın başka bir adama aşık olmuş. Kocasına kızdıkça ikisini kıyaslıyor ve tabii ki kocayı yenilgiye uğratıyor. "Sen ne biçim adamsın, o hiç öyle değil" diye. Anlayacağınız bu grup, hastalıklı kişiliklerin sadakatsizlik türü. Psikolojisi bozulan kişilerde görülen acaip bir sadakatsizlik. Üstelik azımsanmayacak kadar çok.

6. Farklı cinsel deneyimler için yapılan sadakatsizlik. Bu kişiler daha çok kişiyle cinsel ilişki yaşamak, farklı kişilerle deneyimler biriktirmek için sadakatsizlik yaparlar. Duygusal olmayan, günü birlik ilişki diye tarif edilen sadakatsizlik türüdür. Kişinin, kişilik yapısı nedeniyle kendisini sınırlandıramadığı veya işi arsızlığa vurarak "el kiri" mantığına dayalıdır.

7. Heyecan, eğlence, değişiklik olsun diye yapılan sadakatsizlik. Maalesef sayısı artmaya başlayan bir sadakatsizlik nedenidir. Gizli ilişki yaşamak, kaçamak yapmak, sanki liseli bir gençmiş de annesinden saklanıyormuş gibi davranışlar sergileyerek yaşamaktan hoşlanan kişilerde görülüyor. Eşine veya birilerine yakalanma ihtimallerinde adrenalin yükseliyor, kendisini bir eğlencenin ortasında gibi hissediyor. Bu nedenle sadakatsizlik yapmaktan inanılmaz haz alıyor.

8. Son olarak benim seanslarımda çok az rastladığım bir nedenle yapılan sadakatsizlik var; intikam. Bunu özellikle kadınlar daha çok yapıyor. Eşi kendisini aldattıysa üzülüyor ve aynı utancı/üzüntüyü/kederi eşine yaşatmak için o da eşini aldatıyor. Bir çoğu fazlasıyla vicdan azabı yaşayarak depresyona giriyor.

...

Aslına bakarsanız, insan sayısı kadar fazla sadakatsizlik nedeni olabilir. Bizler seanslara gelen durumları istatistiki veriler olsun diye gruplara ayırırız. Ortalama bu maddeler çıkar.

Nedenler durdurulursa, gerekçeler ortadan kaldırılırsa, eylemler de azalır diye düşünenler için yazdım. Umarım işinize yarar.

Yine de Allah'tan gerektiği gibi korkanlar ve kişilik sahibi insanlar için son derece gereksiz bir yazıydı değil mi? 

Psikolojik Danışman&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu
mehtapkayaoglu@gmail.com
http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu / http://twitter.com/mehtapkayaoglu
www.yuzlesme.tv - mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv

Yorumlar10

  • Hande 5 yıl önce Şikayet Et
    Bence güzel bir yazı
    Cevapla
  • yasin sarıhan 12 yıl önce Şikayet Et
    Şahsî Fikrimi ve Tespitlerimi Belirtiyorum. Görsel medya ve benzer araçlar aracılığıyla topluma aşılanmaya gayret edilen popüler kültür, dizi filmler moda anlayışı ile yine aynı araçlar aracılığıyla hakir ve zavallı görünüme kavuşturulan dindar fert yaşamı ahlâk anlayışımızın köküne çamaşır suyu dökmektedir. Buna kapitalist zihniyetin zihinlere "geçim derdi" yükünü yükletmesiyle artık para kazanma yolunda gayrî ahlakî herşey mübah hale getirildi. Bu da iş ve yaşamda ortamdaki insanların gevşemesine yol açmış, böylelikle de yazımızın konusu gerçekleşmiştir.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nurettin YILMAZ 12 yıl önce Şikayet Et
    aynen. " Yine de Allah'tan gerektiği gibi korkanlar ve kişilik sahibi insanlar için son derece gereksiz bir yazıydı değil mi? " aynen öyle Mehtap hanım.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • tankoy oytun 12 yıl önce Şikayet Et
    aile hayatı olmadan iman olmuyor değil mi.. işte aile hayatının ve imanın katili kadındır. bu yazımı da yayınlamayın. allha gitsin. ordan vahiy olarak iner deprem faylarınıza.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • furkan demir 12 yıl önce Şikayet Et
    Haya-iffet nerelerdesin? Elma dersem çıkar mısın?. Önce kınama amaçlı yorum yazayım dedim, sonra ahir zamandayız, kadınlar oturup evinin kadını ve anne olsun okuyup çalışmasına gerek yok demenin gereksizliği geldi aklıma. Dünya derdi milleti gerdi. Kurandan resim, müslümandan cisim, İslamdan isim kaldı. Aldatın be boş verin. Midesizlik revaçta ve dünyada çok saygı duyulan bir iş. Çalışan kadın erkek aynı ortamda birbirleriyle ilgilensinler. Çalışmayan hanımlar tv izlesin, öğrensin oradan ne gerekiyormuş bu işler için sonra da uygulasın. Akşam olduğu zaman kadın-erkek aynı masada yemek yiyin ama bol bol yiyin, ne de olsa midesizsiniz. Aklından geçti mi o iş biter ki... İlla fiiliyata dönüştürmeye gerek var mı? Vesvese manasında demiyorum bunu akşam yatağa girince başkasını sürekli düşünüyorsa o iş bitmiştir. Tek edebileceğim dua; Allah bu devirde salih mümin ve mümineleri muhafaza etsin...
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat