Bu CHP de fazla demokratikleşti
- GİRİŞ25.04.2011 08:04
- GÜNCELLEME25.04.2011 08:04
Hiç olmayacak zannederdim, oldu... 2011 Türkiye’sinde para ve mutlak güç odaklı, “ya bizdensin ya da düşmansın” mantalitesiyle değil... İnsan merkezli, sosyal adaleti gözeten, özgürlükçü seçim bildirgeleri telaffuz edildi.
İlki, HAS Parti’nin seçim bildirgesi. İkincisi, CHP’nin. Bugün CHP’den bahsedeceğiz. Zira ana muhalefet partisi, imajını hızla değiştirme gayretiyle, önemli bir dönüşüm içerisinde.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı bildirge, bu ülkede yaşayan herkesi kapsama hassasiyetini taşıyor. Uzun zamandır ilk kez muhalefete değil, iktidara talip bir parti portresini çiziyor.
Hep eleştirildiği “askerin, ulusalcının, katı laiklerin, sahillerin” partisi değil, azınlığıyla çoğunluğuyla, bütün Türkiye’ye hitap eden bir parti olma çabasında...
Too good to be true
Bazıları burun büküp, “kaç kez Kürt dedi”, “darbe sorunu yokmuş!” veya “başörtüsünden bahis yok” diyerek eleştirmeye kararlı. Sanki başka partilerin bildirgesinde bunlar daha hakkaniyetli ele alınmış, başka sorun yokmuş gibi!
Bazıları da farklı saiklerle burun büküyor... Onlara göre CHP “fazla” demokratikleşti. Öyle ya! CHP artık Kürtler’den bahsediyor, askeri baş tacı yapmıyor, başörtüsüne ve irticaya karşı ayrılıkçı söylemlerden uzak duruyor.
Oysa bana göre seçim bildirgesinde asıl tartışılması gereken, bu vaatlerin ne kadar gerçekçi olduğu. Çünkü bu kadarı, Amerikalıların deyimiyle “Too good to be true” yani “Gerçek olmayacak kadar iyi”.
Belki de aldatılmaya, hayal kırıklığına uğramaya o kadar alıştık ki insancıl vaatler duyunca inanmakta zorluk çekiyoruz.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(Mehveş Evin - Milliyet)
Yorumlar1