Bir Malatya hatırası!
- GİRİŞ30.04.2012 09:44
- GÜNCELLEME30.04.2012 09:44
Biliyorum bu yüreğimin kimsesizliğindendir, çaresizliğindendir. Ezgi tadınca Beydağlarınca Bey olan Malatya düşüyor hayallerime, gözlerime iniyor yeşilin bin türlüsü, aklıma vuruyor hatıraların bini… Zaman geriye sarıyor, zaman bulup getiriyor unuttuğum onca şeyi. Malatya bütün mevsimlerimin rengi, ahengi, bütün hüzünlerimin rahvan yılkısı gibi geçiyor gözlerimden.
Sıtmapınarı çocukluğuma götürüyor hatıralarımı. Annem genç, çok genç ve ellerine sıkıca tutuşmuş küçük bir kız çocuğuyum. Sokaklar tenha ve insanlar nazik, güleryüzlü, nezaketli. Çağam diyorlar, saçlarımı okşuyorlar, ellerime horozşekeri tutuşturuyorlar. Herkes hatırlı, hatıralı!
Annem topuklarını sokağın üzerine değdirmeden yürüyor sanki uçuyor. Peşisıra koşturuyorum. Kışla caddesinde bir kalabalıkta annem zannederek anneme benzettiğim bir başka teyzenin ellerine uzanıyorum. Yaşadığım korku kıyameti andırıyor.
Nasıl olduysa ansızın büyüyorum ve sürükleniyorum hayallerimin peşinden Malatya çok uzaklarda kalıyor.
Malatya baharları en güzeldir.
Malatya sokakları leylak kokuyordur şimdi! Hatırlıyorum.
Bütün caddelerde, parklarda, evlerin bahçelerinde ne çok leylak ağacı vardı, ne çok akasya, zambak ve gül vardı. Birden bir leylak esintisi duyuyor ruhum!
Derme çayında vakit gümbür gümbür akarken, Horota, Tohma bir uzayan güzellik, bir engin mavilik bırakıyor hatıralarıma. Tohma çayının çağıldayan su şırıltısı, Darende Malatya arasında bir ninni gibi duyuluyor ve Beydağları sultan gibi, bey gibi dinliyor bu saadet demlerini. Suların bilgece çağladığı şehirdir Malatya.
Bir türkü düşüyor dudaklarıma ve:
Malatya Malatya bulunmaz eşin diyorum!
Malatya yârim oluyor!
Battalgazi, Gazi Battal ülkesi, bir Selçuklu şehri bağrındaki erenlerine, şehitlerine sımsıkı sarılmış hüzün türküleri fısıldıyor gibi mahzun, ürkek, unutulmuş! Hasan Basri Veli Hazretleri, Ulu Cami, Battal Gazi, Hüseyin Gazi burada bağdaş kurmuş asırlara meydan okuyor!
Battalgazi ilçesinde Alacakapı hükmediyor çocukluk resimlerime. Az ötede dedemin uzayıp giden kayısı bahçesi, içinde beni ürküten su kuyusu, iki katlı kargir ev, tepenin arkasında sabah uykularımı aralayan tren cufcufları, tarlalar dolusu karpuzlar, kavunlar, kızaran, sararan kayısılar, yeşeren elmalar, çoğalan domatesler, biberler, susam çiçekleri, vişneler, kirazlar, kızılcıklar ve rahmetli anneannemin serin titizliği vuruyor aklıma, ürperiyorum.
Bahçe avlusunda insan boyunda gül ağaçları ve gül kokusu. Sabah kahvaltılarıma eşlik eden gül reçelinin gülümsü aroması hala aklımda ve yüreğimde bilindik bir adreste şimdi derin bir gül hüznü yaşıyorum. Malatya toprağında sakladığım hatıralarım bir bir yeşeriyor gözlerimde ve sulu sepken boşalıyor göz bebeklerim!
Ansızın bir hasret türküsü yakalıyor ruhumu kıskıvrak ve:
“Ölüm olsa bu ayrılık olmasaydı Malatyalım” diyor!
Malatya harım oluyor!
Yeşilyurt bir yeşil feracedir Malatya’yı örten, serinleten. Derme büyük bir hışımla Kernek tepelerine koşuyor ve Kernek tepelerinden Kanal boyuna çoşuyor ve büyük bir su çağıltısı sarıyor şehri. Bir büyük su gümbürtüsü var Kernek yokuşunda. Malatya Ulu Cami avlusunda zaman yarışıyor ve eskimeyen bir fısıltı duyuyorum: İslam’ın bayraklaştığı şehirdir Malatya.
Rüzgârın türküsünü hüzünle söylediği ey efkârlı şehir! Niyazi-i Mısri Hazretleri şehri terk edeli kaç yüz yıl olmuş, kaç sene geçmiş sadrettin Konevi’nin Malatya’dan geçişinin üzerinden? Fahri Kayahan neden küsmüş doğduğu şehre? Hangi kara talih ellemiş yüreğini Malatya’m!
Kale yollarında sessizlik var şimdi. Fırat’ın çoşkusu yanı başından duyuluyor Kalenin. Bir Çilek ormanıdır şimdi Kale. Sepet sepet, kasa kasa çilekler yollanıyor Kaleden. Kaleden iniş çilekle oluyor Malatya’ya.
Arguvan türküsüz olmaz, Malatya Arguvansız!
Bütün buruk türkülerin, bütün hüzünlerin adresidir Arguvan. Arguvan türküleri bir baştan bir başa ayrılığın, yalnızlığın, hasretin sesiyle haykırıyor.
Ve sonra Arapkir bir kalem efendisi gibi uzanıyor gönlüme. Üzüm bağlarının sardığı bir aydınlık diyardır Arapkir. İnsanı “oku” emrini baş tacı yapmış, kalemi kılıç saymış. Arapkir Postasına zaman yetmiyor!
Akçadağ bir akça beldenin en kibarı en aydınlığıyla gelip konuyor gönlümün güvertelerine. Bir büyük ovaya yayılmış kayısı bahçeleriyle, Malatya ovasıyla güreş tutuyor.
Az ilerde Darende yükseliyor.
Uzun yaylanın ulaştığı yerde gül kokuları geliyor. Tiryandafil şehri iki dağın arasına sıkışmış, kollarında masmavi Tohma’ya sarılmış bir cenneti muştuluyor gelip geçene.
Somuncu Baba ülkesine selam duruyorsunuz. Es Seyyid Osman Hulusi Efendi’yi arıyorsunuz. Bu toprakların her karışı dualarla âminlerle nakış nakış kekik kokuyor. Darende has bahçesi Malatya’nın, en bilgesidir. Yılan gibi kıvrılan yolların sonunda Darende olsa da, yollar ırak olsa da bir mana ikliminin sultanı Darende, Malatya’ya gönülden köprülerle sımsıkı bağlı.
“Âlemi sen kendinin kulu kölesi sanma
Sen hak için âlemin kölesi ol, kulu ol”
Diyen bir gönüller sultanın yıldız gibi sözleri düşüyor gönlümüzün burcuna. Darende Malatya’nın ermiş beldesi, manayı gönüllerle buluşturan bir serinlik bir huzur ve bir güzellik manzumesi.
Darende Hulusi Efendi Hazretlerinin ocağının tüttüğü yer. Son nefesini verdiği, hakka yürüdüğü belde, Darende Malatya’nın çoban yıldızıdır. Derdin, tasanın bittiği, yüreğin konuştuğu diyardır.
Malatya bütün güzellikler senin kucağında, senin kollarında.
Malatya güzelliğin öteki adresi gelip oturuyor kalbimin taraçalarına.
Malatya kârım oluyor!
İşte Malatya, bütün hikâyelerimin içindesin.
Bütün söylediğim türkülerde sen varsın, senin adın var. Bütün yollar sana çıkıyor hayatımda. Gelmesem de görmesem de aklımdasın, ruhumdasın Malatya. Ey bütün güzelliklerin buluştuğu şehir, ey tarih şehir, ey tefekkür eden şehir, ey yar şehir, esrarlı şehir seni unutmadım.
Seni unutmadım Malatya’m!
Annem gibi aklımdasın!
Not: Malatya Valiliğinin organize ettiği Malatya Kitap Fuarına Malatya Valisi Doç. Dr. Mehmet Ulvi Saran Beyefendinin nazik daveti münasebetiyle bugün Malatya’ya gidiyoruz. Fuarda hem Nesil Yayınları standında imzamız olacak hem de yerel televizyon ve radyolarda ve diğer etkinliklerde konuşmacı olarak bulunacağız ve bir hafta boyunca Malatya’dayız.
Meryem Aybike Sinan - Haber7
meryemaybike@gmail.com
http://twitter.com/maybikesinan
Yorumlar6