Bir insan itibarını ne zaman kaybeder?
- GİRİŞ13.07.2012 09:17
- GÜNCELLEME13.07.2012 09:17
Merhamet ve vicdan gidince geride insanlık da kalmaz.
Pahada itibar mı, merhamet mi ağırdır, değerlidir?
İtibarın öteye ne faydası var, itibarın önemi kendisinde, insana beş kuruşluk faydası varsa o da bu dünyadaki maddi kazançları, parası pulu değil midir?
Merhamet öyle midir ya! Merhametin fiyatı yoktur, onun hak katında bedeli vardır ancak.
Ruhun ilacı, kalbin şifası ve süsü, karanlığın ziyası, kötülüğün sıcak yüzü, iyiliğin kendisi ve insanın en güzel elbisesi… Merhamet insana en yakışandır, en güzel kılandır, uzakları yakın, acıları tatlı, harlı ateşleri söndürendir merhamet! Her şeyi azca, merhameti çokça yaşamak ve yaşatmak lazımdır.
Merhamet, merhamet, merhamet!
Ah merhamet nerelerdesin?
Ağlayabilseydiniz anlardınız!
Ağlamak duyguları emzirmektir, kalbi kirden pastan yıkayıp temizlemek, acıları bal eylemek, yüreğe gül ekmektir. Ağlatmadan ağlayabilseydik, acıtmadan acıyabilseydik, kırmadan kırılsaydık, kahretmeden kahrolsaydık işte o zaman yeryüzü bir gül bahçesine dönüşmez miydi ey gönül?
Her yürek çocukça doğar, öylesine saf, öylesine temiz, öylesine masum!
Her çocuk merhametlidir zira! Keşke yüreklerimiz bu çocuk kadar masum kalsaydı ve bu kadarcık merhametimiz olsaydı? Şefkat pınarı analar bile sadece o omuzlarda yavrularını gezdirirken, çocuk böyle masum bir kediyi sarıp sarmalar, ona şefkat ve merhametin en safını sunar yüreklice!
Yürek medeniyetinin kadim dostları şimdi ne ile meşguller acaba?
Bu çocuğu bu kediye merhamet göstermeye iten güç ne olabilir?
Bu çocuk küçücük omuzlarında taşıdığı varlığın bir hayvan olduğuyla değil, ona duyduğu hislerle, merhametiyle, şefkatiyle, yüreğiyle sevmekte öyle sahip çıkmaktadır.
Bu çocuk sevdiğinin farkındadır!
Bu çocuğun sırtındaki bohçanın içinde sevgi ve merhametten başka dünyalık hiçbir şey yoktur! Menfaati yoktur bu çıkının içinde. Bu nedenle bu çıkın insanı yormaz, bunaltmaz, ağır gelmez insana!
Peki, biz, siz, hepimiz bugün kaç insana bir yudum merhamet ve şefkat sunduk? Yüreğimizin hangi bölgesinde bir ashap şenliği yaşandı, elimiz ne verdi, yüreğimiz ne sundu, aklımız neye yordu düşlerini ve dizlerimiz bugün neye yoruldu?
Hicret ve niyetimiz bugün ne içindi, kimin içindi?
Bütün dünyayı bir kenara, Merhamet’i ortaya almamız gerek! En ortaya karışığından merhamet, şefkat ve sevgi gelmedikçe ve insanlık hep beraber bundan tatmadıkça huzur göğsümüze asla yol bulamayacaktır!
Şu yeryüzünde o kedinin yerinde olmak isteyen ne kadar insanoğlu vardır acaba? Kaç çocuk o kedinin huzurunu bir an olsun yaşamadan hayata veda ediyor? Kaç yürek merhameti hiç tanımadan, elinden tutmadan zulüm, kin ve öfke selinde boğulup gidiyor!
“Merhamet et ki merhamet edilesin!”
Rahman’ın bu kutlu sesini duyamayacak kadar sağırlaşmış, bunun kâinattaki yansımalarını görmeyecek kadar körleşmiş topal yüreklerin dünyasında bu çocuk sırtındaki heybeyle çok şey söylüyor insanlığa!
Tabii insanlık anlarsa!
İtibarına köle olmuş insanlığın, merhametin efendisi olmaya yüzü neden yoktur acaba? Yoksa itibarlarını merhametsiz oluşlarına mı borçludurlar!
Acaba bu çocuğun itibarı Allah katında hangi birimizde vardır!
Ne dersiniz?
Muhabbetle Kalınız…
(Moral FM Radyosunda cumartesi günleri 16.30’da hazırlayıp sunduğumuz “Divana Gelenler” programının bu haftaki konukları Filistinli Akademisyen-Yazar ve Sunucu Dr. Nizar Hirbawi ve Yapımcı- Yazar Kemal Çiftçi ile hem Arap dünyasındaki gelişmeleri hem de TRT Arap Kanalındaki programları hakkında konuşacağız. Ayrıca bu fotoğraf için Nuray Kayacan’a teşekkürler)
Meryem Aybike Sinan - Haber 7
Yorumlar16