Bir Cuma seherinde kalbime düşen dua!
- GİRİŞ27.07.2012 09:17
- GÜNCELLEME27.07.2012 13:04
Bu yakarışım derd-i derunumun senin lütufkâr makamına bir arzuhalidir. Keremine ne kadar da muhtacım bu dar zamanda. Ne tam olabildim ne de yarım bu fani dünyada. Şimdi yerden yere vuran bir tufan savuruyor gönlümü. Bir çölden diğerine sürgün olduğum bu demlerde bir yağmur serinliğine hasret yüreğim. Bir muştunun huzur huzmelerini arıyor gözlerim. Bir ikindi vaktinde bir davetiye almak senin makamından... Ve yeşermek senin gönül ikliminde solmamacasına, yeni baştan dirilmek ölmemecesine!
Korkuyorum senden korkmayanlardan!
Sana sığınıyorum. Kalbini karartan, ruhunu yüreğini daraltan ikiyüzlülerden sana sığınıyorum. Senden af dileyenlere rahmetinle kerem et, kahrını gizle. Sana doğru koşanları şefkatinle affet. Kapına gelenleri cömertliğinle rahm et. Sana şirk koşanlara, senin sevgili kullarına zulmedenlere bu dünyayı cehennem et, kahret! Kararan ufuklarımızı nurunla temizle.
Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet.
Yolumuzu şaşırdık Allah’ım bizi affet.
Ey Ulu Sultanım,
Allah’ım,
Ruhumu sevginle, aşkınla dolduran sensin. Bir gümüş ibriğin lülesinden süzdüğümüz zamanın içinden ne sevdalar, ne belalar, ne hayaller akıyor tutulmayası. Senin aşkının hasretini besteleyen ruhumuz, senin için hüzünden elbiseler giyiniyor. Deli bozlakların fısıltıyla yakınımızdan geçtiği sincabî günleri, düzenbaz poyrazlarla en çetin savaşlara girdiğimiz kara kışı, uğurladı senin kararlı efsunun.
Şimdi vadileri bahari taraflarınla bezedin. Saldın bütün güzellikleri cömertçe. Toprağın nefesi şimdi gül, sümbül, lale, zambak, çiğdem, nergis kokuyor. Havalandı cümle mahlûkat. Geri çektiğin bütün güzellikleri şimdi bir çağlayan gibi sürdün vadilerin bağrına. Rüzgârlar estirirsin Mikail nefesiyle hayatın kalbine.
Sitare kanatlı bir güzellik düşür ruhumuzun karasına. Senin şefkatinin eli değsin yeni baştan bizi onaran, sağaltan, çoğaltan...
Genişlik ve darlık sendendir Allah’ım!
Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet.
Yollarımız çatallandı, kalbimiz kara Allah’ım, bizi affet.
Rabbim, Ulu Sultanım,
Beni kahreden günahlarımla sana yöneldim. Gözlerimde dinmeyen yaş yüreğimde derin bir telaş. Bulanık sularda dolanıp dolanıp huzuruna geldim. Keşke, senin güvenli berrak sularının yanağına konan bir nilüfer çiçeği gibi beyazın en beyazından bir yüreğim olsaydı da sana hiç utanmadan gelebilseydim. Ruhumun gemileri senin rıhtımının güzelliklerini hiç unutmasaydı keşke. Kötülüğü tanımasaydı yüreğim, riya ve kini bilmeseydi. Bir eski zaman masalı gibi hep masum kalabilseydim.
Keşke bir ikindinin serin dalına huzur taşıyan bir meltem gibi esip dursaydım senin ülkene. Ucu cennet olan şükür ipine tutunabilseydim keşke. Merhametinin billur gözelerine sığınsaydım. Gözyaşlarıyla ummanlar devşiren bir tövbenin şafağı olabilseydim.
Genişlik ve darlık sendendir Allah’ım!
Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet.
Yollarımız çatallandı, kalbimiz kara Allah’ım, bizi affet.
Ey rahmeti ve şefkati bol olan Ulu sultanım,
Zengini fakir düşüren, âlimi ilminden düşürüp aklını şaşıran, güçlüyken güçten men eden, güzelken çirkinleşen, itibarlıyken itibarını kaybeden, iyiyken kötülüğün zifir rıhtımına demirleyen kullarının imtihanını kolay kıl Rabbim. Kimseleri imtihanlarından terbiye etme Rabbim. Kolaylık ver. Merhamet et. Fakiri zengin, nâdânı bilgili, yoksulu abad, itibarsızı itibarlı kıl Rabbim. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.
Gönlümüz ayinesini pastan ve kirden temizle. Akla bizi karalarımızdan, Sağalt bizi yaralarımızdan. Bizi sevgili kullarından eyle Allah’ım. Esrimiş limanlarda bizi yalnız bırakma.
Yine salkım salkım yıldızlar düşür gönlümüze. Kat kat semalara ulaşsın dualarımız. Kadim çeşmeler elif elif diye aksın çağın üzerine. Testilerimize elif dolsun, elif içsin kurumuş dudaklarımız. Zağfiran huzmelerden kutlu yollar açılsın önümüze. Sana gelsin bütün yollar, sana çıksın bütün yolların sonu.
Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet.
Yolumuzu şaşırdık Allah’ım bizi affet.
Bizi affet!
meryemaybike@gmail.com
Yorumlar13