Sizin bir çiçeğiniz var mı?

  • GİRİŞ03.08.2012 09:22
  • GÜNCELLEME03.08.2012 09:22

Hüznün kalelerine tutsak düşen yüreğimizin göz aydınlığı, gönül ferahlığı ve mana aralığıdır çiçekler! Eşref-i Mahlûkat olan insan bile nice çirkinliği, nice gönül yıkıcılığı ve nice kötülüğüyle an be an yıkıyorken dil hanesini, gönlümüzü alıp çiçeklere verme vaktidir, ruhumuzun kadranını çiçeklere serme vaktidir…

        Çiçek huzurun ve güzelliğin adresidir.

        Çiçek sadakatin ve vefanın evidir.

        Çiçek bütün güzelliğin timsalidir, remzidir, nişanesidir.

        Çiçekler tefekkürün zirvesidir!

Bu Cuma sabahında dileyin sizin de bir çiçeğiniz olsun gönül bağında! Kiminize karanfil, kiminize gül, kiminize yasemin ve kiminize fesleğen gelip yaran olsun!

        Sorun kendinize çiçeğiniz ne olsun?

        Benim çiçeğim, sözüm, muhabbetim karanfil olsun!

        Bir yaz türküsü de son nağmelerini çağırıyor işte.

Sen küçücük bir saksıda karşılamıştın gelen taze baharı. Bense koskoca bir dünyanın yalnızı bir nisan yetimiydim. Ben pencere önlerinde yol gözleyendim. Sen kokulu çiçekleriyle tüm güzellikleri çağırandın temmuz zamanı. Ahir zaman düşleri çağırırdı bizleri müstehzi gülüşüyle! Ben pencerelerin ta ötelerine yelken açardım, uçarı. Hayal gemilerim vardı ipekten. Rüzgârla savrulurdum gelinciklerin peşi sıra, unuturdum dünyayı gelip geçeni. Seni kokunla tanıdım. Sen kızıl kana batmış bir çiçek, ben unutulandım.

        Sen küçük bir karanfil pencere önlerinde.

        Ben yol gözleyen...

 

        Senin adın karanfil...

        Benim adım güz...

Yaza söyledim şarkılarımı.  Pencere önlerindeki muhabbetimizi rüzgârlar çalsa, hasretim yılların omuzuna tünese, bütün ırmaklar birbirine aksa, ziyâd gemileri yaksa da seninle bir olur uçurumlarımız. Vefa senin kokundur gitmeyesi. Bizim sevdamız, Erciyes’in rüzgârı gibi karışırdı Beydağının karına. Hiç kimsenin olmayan ırak yollardan yürüsek sonsuzluğa diyordum. Sen bir çiçeksin karanfil. Kokularından sevdim seni, renginden bildim. Pencere önlerinde bitmek bitmez bekleyişine şahidim bir de.

        Sen küçük bir karanfil pencere önlerinde...

        Ben yol gözleyen...

Kederli göklerden üzerime yağan yağmur tanecikleri gibi her yaz üstüme yağıyorsun şebnem şebnem. Yine birisi ağlamış bak diyorum. Şarkılar matemin karasına bürünüp susuyor. Kimsenin olmayan bir caddede kaldırımlar ıslanıyor. Geceler var tadımlık bir de hüzünlü geceler. Sabahları görmeyen ne geceler var! Bahçelere şebnem düşüyor seher vaktinde. Maviler giyinmiş menekşeler uyanıyor. Sabahın sisini rahvan atlara yüklüyorum son soluk... Hüzünden erken dökülüyor yaprakları erguvanın. Bozuluyor baharın taze çehresi. Yasemin çiçekleri ağlıyor. Zaman akıyor, bizden habersiz. Vefasızlık tozum tozum sarartıyor düşleri... Zaman akıyor!

        Sen küçük bir karanfil pencere önlerinde...

        Ben yol gözleyen.

 

       Sen küçük bir karanfildin.

Sen ötelerden gelen sıcak bir yaz türküsü. Sen gurup vaktinin efsunlu tacıydın tarifsiz. Senin kucağında gülün uyuması, toprakla suyun kavuşması gibidir gülzarda. Sen yasemin kokulu karanfil! Sen kokulardan bir demet... Sen pencere kıyısında el edensin âşıklara, vefanın gülüşüyle.

        Sen gitmek dilersen kalmazsın. Bir güz akşamı toplayıp gidersin feraceni. Ben gitmek dilersem... Dumanım göğe çıkar. Yaşamak kadar zor ölmek de... Hüzünle, yağmurun tüllediği gözlerim kan ağlar. Yetim bir akşamın iniltisi olur ağlayışlarım.  Meryem tebessümüm donar kalır yüzümde. Çiçek bahçeleri saklanır.

        Sen küçük bir karanfil pencere önlerinde…

        Ben yol gözleyen.

 

        Sen gidersen karanfilim, gidersin...

        Durmaz gidersin bize el edip!

        Meryem tebessümüm donar kalır yüzümde. Toprak söylenir, su dillenir... Ellerim duaya değer, yüreğim semaya... Dillerim söylemez olur yaz türküsünü. Sabrın ince eli değmez olur yüreğimin en matemine. Yüreğimin mahzeni daralır. Kayalara vurur hüzünden dalgalarım.

Sen pencere diplerinin en güzeli... İskambil falı açan beyaz papatyalara inat, sensin yanı başım, türküm, yoldaşım. Sen gidersen eksik kalır pencere önleri. Yarım kalır türküm. Ezberimden tüm türküler silinir. Eksilirim. Tutsak olur yüreğimdeki şarkılar. Sen gidersen karanfilim pencereler karalanır, cumbalar çiçeksizlenir, perdeler harelenir.

Yürek hissizlenir! Acı filizlenir!

Sen küçük bir karanfildin pencere önlerinde...

Ben yol gözleyen…

Meryem Aybike Sinan Haber7

meryemaybike@gmail.com

Yorumlar11

  • ebrucu 11 yıl önce Şikayet Et
    yanlışlıkla.... farklı habere yorum yapmışım.bu yazı için yazmamıştım.dün beni üzen habere ve yorumlara yazmıştım ama karışıklık olmuş.afedersiniz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • kelimat 11 yıl önce Şikayet Et
    ölmek mi zor yaşamak mı? gitmek mi zor kalmak mı?. her bir çiçek en az ellibeş lisan ile allah'ın esmasının tecelligahıdır. çiçeklerin efendisi gül-i muhammedidir. hasretin, vuslatın ayrılığın, muhabbetin timsali güldür. bence çiçeklerin en güzellerinden bir tanesi bahar yaz mevsiminde uçsuz bucaksız kırlarda adeta bir zerafet abidesi gibi ılgıt ılgıt esen sabah melteminin okşadığı gelincik çiçekleri başka bir güzel. bana sanki özgürlüğün zerafetin güzelliğin simgesi gibi geliyor. güzel yazı tebrik ediyorum meryem hanım.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Nasuh BİLEN 11 yıl önce Şikayet Et
    baharsız,çiçeksiz sadece yalnız bir kutup. allah yol gözleyenleri kavuştursun.hasreti içinde sevgi olan bilir,manayı okuyan bilir.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nasuh BİLEN 11 yıl önce Şikayet Et
    çok çok üzgünüm sayın ebrucu beni mi kastetti. ciddi ve samimi olarak yazdım.
    Cevapla
  • nakkaş Hacı 11 yıl önce Şikayet Et
    bu üsluba hayranım.. aybike hanım yazılarının farkı derin bir içtenlik ve sıcaklıkla yazılıyor olması. nezaket ve edebin hekmetlice ifadesi bu yazılar. bir gün tek bir kötü kelime kullandığına şahit olmadım. sanırım bizim böylesi yazarlara ihtiyacımız var. kalbinize ve çiçek kokan ellerinize sağlık.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat