Yeni bir ordu kurmak

Kutsal olan vatandır; ordu değil. Ordu, kutsal vatan toprağını korumak üzere organize edilmiş silahlı kurumdur. Değeri, saygınlığı, şerefi bu görevi yerine getirmesiyle ölçülür.

  • GİRİŞ01.11.2009 08:15
  • GÜNCELLEME01.11.2009 08:15

 Bu görevi yerine getirecek şekilde örgütlenir, ihtiyaçlara göre donatılır ve vatan toprağına yönelik tehditlere, ülkenin çıkarlarına göre görevler üstlenir.

Vatanı koruyamıyorsa, hatta kutsal vatan toprağı için bir tehdit oluşturuyorsa dağıtılır, yerine yenisi kurulur.

Türk Silahlı Kuvvetleri bir NATO ordusu. Ordumuzun kurumsal yapısı, organizasyon biçimi Soğuk Savaş dönemine özgü NATO standartlarına dayanıyor. Diğer NATO ordularının tamamı aradan geçen zaman zarfında köklü birkaç değişimden geçtiği halde, Türk Silahlı Kuvvetleri büyük ölçüde 89 öncesi yapısını sürdürüyor.

ABD ordusu başta olmak üzere Batı orduları, bizdeki uzmanlaşmış yapılanma (Kara, Deniz, Hava) yerine, üstlenilen görevlere göre süratli hareket kabiliyetine sahip operatif yapılanmalara geçti. TSK bünyesindeki reorganizasyon faaliyetleri, uzun zamandır konuşulmasına ve tartışılmasına rağmen kayda değer bir ilerleme kaydedemedi.

Bürokratik kurumlar kendi iradeleri ile değişemezler. Evrensel ölçekte, değişime en dirençli bürokratik kurumların ordular olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Değişime karşı direnç geleneklere kutsiyet atfedilerek sağlanır. Orduların kutsiyet halesi içine alınması, çağa uygun değişimlere direnmek içindir.

Tarihin gösterdiği üzere ordular en ileri teknolojileri kullanır; savaşın sevk ve idaresi -buna askerin morali de dahildir- tamamıyla akıl ve bilimsel bilgi işidir. Hesabını yanlış yapan bir komutan, ne kadar çok kutsanırsa kutsansın ordusunu zafere götüremez.

Türk ordusu bir NATO ordusu ve hâlâ Soğuk Savaş yıllarının örgüt yapısını sürdürüyor. Sebebi, Sovyetler Birliği'ne karşı ideolojik savaş organizasyonunun, bugün siyasete müdahale imkânı vermesi. "İrtica ile mücadele eylem planı"nın tam olarak Soğuk Savaş dönemi mantığını taşıması bu yüzden tesadüf değil.

Fazladan bu yapı ordumuz içinde bir gizli ordu hüviyetine büründü ve "belge"nin gösterdiği üzere ordunun bütünü üzerinde kontrol sağladı. Neyi tartıştığımızı hatırlayalım. "İrtica ile mücadele eylem planı" emir-komuta zinciri içinde hazırlanmış genel harekât planının bir parçası. O zaman şu soru önemli:

"Genel harekât planı başka hangi eylem planlarını içeriyor?" II. Başkan'dan Bilgi-Destek Dairesi'ne uzanan bu hiyerarşinin deşifre edilmesi ve tasfiye edilmesi, TSK bünyesindeki gizli ordu yapılanmasının lağvedilmesi anlamına geliyor. Bu gizli yapılanma tam anlamıyla iktidara aday bir siyasî parti özelliği gösteriyor. Tek fark bu partinin emrinde tanklar ve toplar var.

Emrindeki tanklar ve toplarla siyasete giren asker için kahramanlıkla ihanet arasındaki sınır ortadan kalkar. Yeniçerilerden Halaskâr Zabitanlara, uzun askerî tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devletine, vatana ve millete yönelik en büyük tehdit elindeki silahla TSK'yı bir siyasî parti gibi, siyasî rekabet bataklığına süren komutanlardan geliyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak için bu komutanların ve halkına karşı siyasî savaş yürüten silahlı hiyerarşinin tasfiye edilmesi gerekiyor.

Türk ordusundan değil, Türk ordusunun ana karargahını, dolayısıyla beyin merkezini kontrol eden ordu içinde bir ordudan bahsediyoruz. Islak imzalı metni yargıya gönderen ve bu gizli orduyu deşifre eden subaylar ise, vatana yönelik tehdidi askerlik yeminine bağlı kalarak deşifre etmiş oldular. İhbar mektubunda yer alan bilgilerin zenginliği, bu deşifrenin örgütlü olduğunu, dolayısıyla ordu içinde sağduyulu bir refleksin mevcudiyetini gösteriyor. Subaylarımızın % 90'ı birliğinin ve silahının başında, savaşa hazır bekliyor. Sorun karargâhta ve komuta kademesinde.

"Yeni bir ordu kurmak", çağın ihtiyaçlarına ve ülkenin çıkarlarına uygun köklü bir dış güvenlik reformuna girişmek demek. Komutanların siyaset hırsına bu ülkenin birliğini, dirliğini ve refahını neden feda edelim? Evet neden?

"Mevcut komuta kademesini tasfiye edince, yeni orduyu kiminle kuracağız?" diye soranlara cevabı yine tarihten verelim. Ankara'da yeni orduyu kuran komutanların -Atatürk dahil- rütbesi neydi?

Mümtaz'er TÜRKÖNE / Zaman
m.turkone@zaman.com.tr
 

Yorumlar16

  • Ebu-Yunus 14 yıl önce Şikayet Et
    BİZİKORUMAKLA GÖREVLİ OLANLAR BİZİ BÖLMEYE PARÇALAMAYA ÇALIŞIYORSA; SİZCE NE YAPMAK LAZIM? SİZ SÖYLEYİN O ZAMAN !. diyanete bağlı bir ordu sadece yalın, sade ve içi doldurulmaya müsait bir fikirdi. ve yorumların çoğu buna mesaj gibiydi. ben derim ki;kendi vatandaşlarının bir çoğunu düşman gibi gören, onları fişleyen,çift maaş alacağız diye beş bin kişilik eşkıyayı dize getirmek istemeyen bir orduyla nereye kadar gideceğiz? bu orduyla yola devam demek geleceğimizi karartmak demek değil mi? bizler görmesek belki evlatlarımız darbeye maruz kalacak! işkenceden geçirilecek! peki bunun çaresi nedir sizce? fikriniz nedir?
    Cevapla
  • M.Borahan Bilen 14 yıl önce Şikayet Et
    Türköne. Sn.Türköne de accaip kıvrak birisidir.Hemen ortama uyum sağlamış..Bence Orduyu değil de aydın sanılan yazarların yerine, iktidar tarafından şarj edilmeyen,halkı aydınlatmak için iktidara muhalif yazarlar ithal etsek çok iyi olur..Hocam TSK ya atamalarla tarikatçı sokulamıyor karın ağrısı ordan değil mi?Emniyet tamam bir de TSK yı sulandırıp atamalar yaparsanız Huruç harekatı başlayabilir.Kimbilir ABD deki imam da başına geçer ne iyi olur..
    Cevapla
  • mahmut semen 14 yıl önce Şikayet Et
    bizim yeniçerilerimiz. Yeniçeri Ocağı 1826 yılında II. Mahmud'un bir fermanı ile kapatılır. Yerine, Asakir-i Mansure-i Muhammediye adlı askeri ocak kurulur. yeniçerilerin kapatılması Osm.İmp. ömrünü 100 yıl uzatmıştır.
    Cevapla
  • Necmettin Yavuzlar 14 yıl önce Şikayet Et
    Ordu. Demek Turkiye'yi sattırmayan bir ordu kalmış.
    Cevapla
  • mehmet sağlam 14 yıl önce Şikayet Et
    saçmalardan seçmeler. federal yapı!!! diyanete bağlı ordu!!! ortaçağ avrupasının hayali 2009da yaşanır olmuş...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat