Türkiye’nin başına IŞİD çuvalı geçirmek!

  • GİRİŞ09.09.2014 10:23
  • GÜNCELLEME09.09.2014 10:23

 İkisi de aynı kapıya çıkmaktadır. Birileri iftira makamında Türkiye’nin IŞİD’in büyümesine göz yumduğunu söylüyorlar. Balık hafızalı olmasalar veya okusalar bunu söylemeyecekler. Ya da hevalarının esiri olmasalar böyle bir iddiayı dillendirmeyecekler.

Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığını ve uluslararası piyasalara sattığını söylüyorlar. Kimileri de Kerkük petrollerinin Türkiye üzerinden İsrail’e satıldığını ve hatta İsrail uçaklarının Gazze’ye taarruzları sırasında bu petrolü kullandığını ileri sürüyorlar. Kısaca birleri Türkiye’ye IŞİD külahını giydiriyor. İkincisi de, kendi ürettikleri veya üremesine yardımcı oldukları emperyalizmin yeni maşasına karşı Türkiye’yi ön cepheye sürmek derdinde.

Nasıl olsa kıran da kırılan da onlardan değil. İkinci durumdakiler Türkiye’nin başına David Petraeus’un geçirdiği çuvalı bu defa da IŞİD bahanesiyle geçirmek istiyorlar. Ebubekir Bağdadi veya IŞİD Boko Hapishanesi’nde imal edilmiştir. Kimileri bu örgütün gerçek patronunun çuvalcı paşa olarak anılan David Petraeus olduğunu düşünüyor. Kimileri de ‘yaratıcı kaos’ doktrininin mimarı Condoleezza Rice’ın bu örgütün fikir babası veya anası olduğunu söylüyorlar. Bunlar iddia düzeyinde kalmakla birlikte IŞİD Boko Hapishanesi folluğunda üretilmiştir.

Şükrü Mustafa gibilerin daha önce Nasır hapishanelerinde doğrudan veya dolaylı olarak üretildiği gibi. Peki Ebubekir Bağdadi gibiler nasıl bu folluklarda Amerikalıların tuzağına düşmüştür? Yöntemlerinin yanlışlığı, sığlıklarına ilaveten samimiyetsizlikleri demek yerine samimiyet eksiklikleri diyorum. Bir tarafta ahmaklık, diğer tarafta şeytanlık sınır tanımıyor. Ahmaklar şeytanların binekleridir. IŞİD’i kullananların hepsi mütemerrit ve mahir şeytandır. Şeytanlara binek olmalarından dolayı hadiste Haricilerin ehli narın köpekleri olduğu haber verilmiştir. 

Şimdi IŞİD kıvamını bulmuş ve kullanılma aşamasına gelmiştir. PKK, Kürtler ve Şii milisler gibi eski teröristler şimdi IŞİD adlı yeni teröristlere karşı uluslararası camianın gözdesi haline geldiler. Bu mantığa göre: Yaşasın eski teröristler, gebersin yeni teröristler! Terörün efendileri veya patronları şimdi Türkiye gibi ülkeleri de yedeklerine alarak güya teröre karşı yeni Haçlı koalisyonunun vitrini haline getirmek istemektedir.

Terörün efendisi olarak ABD, Washington’ı evrensel komplonun merkezi sayan Beşşar rejimini de yedeğine alarak teröre karşı ‘kutsal beraberliğe’ adım atmaktalar. Şam rejimi de evrensel komplonun merkez üssü ve terörün efendileri ve patronları saydığı ABD ile birlikte yeni teröre karşı kutsal bir beraberliği pişiriyor. Şeytani ortaklıkları cehenneme kadar sürsün! Bu kutsal beraberliğin harcı yalan, iftira ve düzenbazlıktır. İlginçtir, Türkiye’de birileri bu yeni Haçlı saldırısının neferi olmaya pek meraklı, can atmaktadır! Kanları bitlenmiş! Halbuki aynı takım, 1991 yılında Saddam’ı Kuveyt’e imale edenler; ardından Cheney gibi kayık tipli baba Bush liderliğinde bir Haçlı koalisyonu kurduklarında; Türkiye’nin buna angaje edilmesine karşı çıkıyorlardı! Ne oldu? Devran mı değişti yoksa etekleri mi suya erdi? Baba Esat da 1991 yılındaki bu koalisyonun ortakları arasındaydı. Bugün de veledi habisi Beşşar aynı yeni koalisyonun namzedi hatta şimdiden fiili ortakları arasındadır. İran’daki Şiilik damarı ise her zaman Moğolları ve Haçlıları yeğlemiş ve sevmiştir. Bugün Obama’nın arkasından yeni Haçlı seferine katılmamızı öğütleyenler Özal’ın baba Bush karşısında tav olmasını içlerine sindiremiyorlardı. O sırada bu oyunu Necip Torumtay komutasındaki askerler bozmuştu.

Özal bu kirli savaşa angaje olmak üzereydi. Bediüzzaman’ın dediği gibi ‘şu batıl mezheblerde birer dane-i hakikat bulunur.’ Bu batıl mezhepler bu dane-i hakikati mübalağa ile büyütürler. Eksen yaparlar. Bediüzzaman’ın dediği gibi mübalağa da ihtilalcidir. ABD, birincisi Kuveyt işgali, ikincisi de mevhum kitle imha silahları üzerinden Saddam ve doğrusu bölgeye karşı iki defa hamle yaparak, harekete geçerek pandoranın kutusunu açmıştır. Şimdi Obama, IŞİD üzerinden üçüncüsünü tasarlıyor. İran gibi yerel ve bölgesel şeytanlar da bu büyük şeytanın açmış olduğu çığıra veya koroya ortak oluyorlar. Türkiye’yi de alet etmek istiyorlar.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat