2016 yılıyla alakalı olarak fal tutanlar çok. Futuristler yani gelecek okuyanlar devrede.

Putin ile Sisi’nin yolları Rus uçağının Sina’ya çakılmasından sonra çatallaşmaya başladı.

İsrail 1967 yılında Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Doğu Kudüs’ü de işgal etti.

PKK ve onun sınır ötesindeki uzantıları zındıka çetelerini temsil ediyorlar.

Türkiye’de 12 Eylül darbesinin üzerinden tam 34 yıl geçti. 12 Eylül suret-i haktan görünen darbe süreçlerinden birisiydi. Siviller ve askerler görevini tam olarak yapmış olsaydı 12 Eylül önlenebilirdi.

Birileri Türkiye’nin başına IŞİD külahı, diğerleri de çuvalı geçirmek istiyorlar.

Son günlerde iki korkunç iddia ile karşı karşıyayız.

Obama düşmanlarını sevindirirken, bütün yönlerden kesif dost ateşi altında tutuluyor. Suriye'den sonra Ukrayna'da da pasifliği ortaya çıkmış oldu.

Geçmişte Afganistan cihadını izlerken sürekli olarak bir tabirle karşılaşırdık: Puppet regime ve Puppet Nagibullah.

Bir diğer adıyla ölemeyen adam. 2005-2006 yılından beri sekiz yıldır komada da değil bitkisel hayatta yaşıyordu.

İran ağzındaki baklayı çıkardı ve gerçekten de Esat'a fiilen yardım ettiklerini itiraf etti. Bu açık bir biçimde Suriye'nin içişlerine karışmaktır.

Suriye'de; Bosna Hersek ve Afganistan karması yaşanıyor.

Şam rejiminin Türkiye'ye ait bir keşif uçağını Lazkiye açıklarında düşürmesi yeni bir durum ortaya çıkardı. Türkiye'yi yol çatalına getirdi.

Uzun dönemdir, Mescid-i Aksa'nın Filistin dışından gelecek ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmesinin isabetli oblup olmadığı meselesi tartışmalıdır.

Arap Baharının tarihi derinliği 1400 yıldır. Kanada’da mukim olan Suriye asıllı ve Çerkeszade Halis Çelebi, Arap Baharının bin yılda bir tekrarlanabilen hadiselerden olduğunu ifade etmiştir.

Başbakan söz konusu şiirden sonra ‘dindar nesiller’ sözüyle alakalı topa tutuluyor ve yeni bir kampanya ile karşı karşıya kalıyor. Hem ulusalcılar hem de liberaller Arap devriminin hesabını ondan soruyorlar.

Düşman bize, kamuoyu oluşturarak kendi sahamızda propaganda yapıyor hatta beynimizi yıkıyor. Türkiye'de kamuoyunu Türklerden ziyade Ermeniler şekillendiriyor, Bu kadarı da olmaz!

Uludere meselesini tepe tepe kullanıyorlar. Zira BDP ve PKK’nın kimyası yapıcılık değil yıkıcılık üzerine müessestir. Onlarla Risale-i Nur anlayışı üzerinden köprü kurmak isteyenler yanılıyorlar.