Karadavi işgalin meşrulaştırılmaması için İslam dünyasından yapılacak ziyaretlere karşı çıkıyor. Lakin yine de bunu kategorik olarak yasaklamıyor. İsrail'in Filistinlilere kısıtlama getirmemesi halinde İslam dünyasından da ziyaretçi gelmesine sıcak bakıyor. Buna mukabil, karşı bir görüşe göre de, Filistinlileri yalnız bırakmamak ve İsrail'le de asgari düzeyde de olsa ilişkiyi koruyarak ve sıcak temasla Mescid-i Aksa'nın selametini sağlamak yerinde bir politikadır. Bu bakış açısı sahipleri dışarıdan ziyaretçi gelmesine sıcak bakıyor ve hatta teşvik ediyor. Burada iki maslahat çatışıyor. Dolayısıyla maslahat çatıştığında maslahat-ı racihe ihtiyar edilir. Her iki tarafın argümanlarında da haklı yönler var. Lakin meseleyi kabından ve hacminden çıkarmamak ve aşırmamak gerekiyor. Hal böyle iken Ramallah yönetiminin Vakıflar Bakanı Mahmut Hebbaş, Karadavi'nin fetvasının Kur'an ve Sünnete aykırı olduğunu ve 90 yıllık Haçlı işgali döneminde bile kimsenin benzeri bir fetvaya imza atmadığını savunuyor ve Karadavi'yi mübarezeye yani ilmi düelloya davet ediyor. Lakin kendisini yakından tanıyanlar onun hakkında 'dönek' tabirini kullanıyorlar. Her yerde örnekleri bulunduğu gibi Hebaş da karakter zafiyetiyle malul bir kişilik olarak tanımlanıyor.

Mahmut Hebaş, Hamas mensubu iken Fetih tarafından devşirilmiş bir kişilik. Lakin devşirildikten sonra eski hareketine yani Müslüman Kardeşlere 'eleddü'l hisam' tabir edilen aşırı tarzda düşman kesiliyor. Gazze'de Aksa Üniversitesi Usuluddin Fakültesi'nde master tezi yapmış ve cemaat içinde yüksek mevkilere gelmeyi beklerken umduğunu bulamayınca ters dönmüş. 2007 yılında Gazze'de Fetih ile Hamas arasında çıkan arbede ve fitne sırasında Ramallah'da bulunan Mahmut Hebaş, Batı Şeria yönetimi tarafından keşfedilir.

Hükümette Gazze'yi temsil edecek bir isim aranmaktadır. Aranan adam bulunmuş ve talih kuşu Mahmud Hebaş'ın başına konmuştur. Mahmut Abbas, Mahmut Hebaş'ı sosyal güvenlik bakanı yapmıştır. Hebaş bakanlıktan sonra okulda öğrendiği hitabetini de devreye sokarak Mahmut Abbas'ı övmeye başlamış ve onu Allah'ın Filistin halkına bir lütfu ve dahi olarak nitelendirmiştir. Buna mukabil eski cameatini yani Müslüman Kardeşleri de yerden yere vurmuştur. Daha sonraki Selam Feyyaz hükümetinde de vakıflar bakanı olarak görev yapmıştır. Hâlâ da bu makamını sürdürmektedir.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Mustafa Özcan - Milli Gazete