Savaşı gördüm
- GİRİŞ02.08.2010 08:23
- GÜNCELLEME02.08.2010 08:23
8 günlük Balkan gezimizde toplam üç ülke gezdik. Hırvatistan, Karadağ ve Bosna Hersek. Türkiye ile kıyaslayınca hap gibi ülkeler. Araba kiralıyorsun, 3 günde geziyorsun. Sınır dediğin yalandan bir takım bariyerler. Pasaportları kontrol ediyorlar elbette ama bizim Türk jandarmasının (bilhassa Doğu bölgelerindeki) kontrolleri inanın daha uzun ve zorlu. Son gün saydık gün içinde beş kez sınır geçmişiz. Karadağ’dan Bosna Hersek’e, Bosna Hersek’ten Hıvatistan’a, tekrar Bosna Hersek’e ve tekrar Hırvatistan’a. İkisi da Hırvat şehri olan Dubrovnik’ten Split’e giderken Bosna topraklarından geçiliyor mesela. O kadar iç içeler ki birlik olup Yugoslavya’yı kurmuş olmaları hiç şaşırtıcı değil. Gel gör ki çil yavrusu gibi dağıldılar.. Ve dağılırken yazık ki birbirlerinin canlarını çok yaktılar.
Yemyeşil sahillerden, bereketli ovalardan geçerken, dantel gibi şehirlerin hikayesini okur, seyretmeye doyamazken (ve aslında hepsinin savaş sırasında yerle bir olduğunu ve aslına uygun yeniden yapıldığını biliyorken) “NE İÇİNDİ BÜTÜN O DÖKÜLEN KANLAR?”diyor insan. Bizim “Türk” ayrılıkçıları hiç düşünüyor mu acaba “boşanmanın” Yugoslav boşanması gibi kanlı DA olabileceğini?
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar2