Hâlâ kafası karışıklar için Ergenekon hadisesi...
- GİRİŞ28.04.2009 10:07
- GÜNCELLEME28.04.2009 10:07
General Hilmi Özkök AK Parti iktidarının ilk döneminin dört yılının Genelkurmay Başkanı'ydı.AK Parti hükümetini yıkmaya yönelik girişimler onun Genelkurmay Başkanlığı döneminde oldu. Ancak o demokrat bir profil çizdi ve halkın seçtiği iktidarı askerlere yıktırmadı.
Hilmi Özkök geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü Ergenekon savcılarına tanık sıfatıyla sekiz saat ifade verdi.
Paşa'nın ne söyleyip söylemediğini elbette bilmiyoruz. Ama bugün Ergenekon Örgütü'ne atfedilen darbe tertipleri onun Genelkurmay Başkanlığı dönemine tekabül ettiğinden "çok şey" bildiğini varsayabiliriz.
Ki kendisine yönelik birkaç suikast olduğu da biliniyor. Hatta zehirlenme korkusu ile yemeğini sefertası ile evinden getirdiğini de kendisi ifade etmişti.
Hilmi Paşa bildiği her şeyi söyledi mi söylemedi mi, savcılar yeni iddianamede Özkök'ün açıklamalarına yer verecek mi bunları bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var. Hilmi Özkök dönemi aynı zamanda darbe geleneğine sahip Türk Ordusu'nun emir-komuta içinde darbe yapılabilmesi imkanını ortadan kaldırdı.
Dolayısıyla bir kısım darbeci generaller, ülkenin AK Parti elinde kaldığı müddetçe kendi istedikleri ülke çizgisinden çıkacağı düşüncesiyle ülkeyi "imam"dan kurtarmak için emir komuta dışında örgütlenmeye başladılar.
Çünkü "Ülkeyi AK Parti hükümetinden kurtarmanın darbe dışında başka çaresi olmadığını" düşünüyorlardı.
Ayrıca siyaseten başkaca da alternatif olmadığı için AK Parti hükümeti mutlaka bir şekilde devrilmeliydi.
Hele hele "Bunlara Cumhurbaşkanı asla seçtirilmemeliydi."
Çünkü "Çankaya son kale" idi ve o kale de giderse darbeden başka yol kalmayacaktı.
Emir-komuta içinde darbe de yapmalarına General Hilmi Özkök tarafından geçit verilmediği için onlar da emir komuta dışına çıkmaya karar verdiler.
Zaten ülkede geçmiş on yıllara dayanan sivil asker karışımı bir yapılanma vardı. Bu yapılanma harekete geçirilir ve bir tür kamuoyu desteği oluşturularak hükümeti deviririz diye düşündüler.
Aslında her şey hazırdı. Medya ayağı, üniversite ayağı, sivil toplum ayağı, vakıf ayağı, vs. hepsi hazırdı ve bu konuda mutabakat içindeydi.
"Nasıl olsa Türkiye'de en kolay şey darbe yapmaktı."
Ama emir komuta içinde...
Emir komuta dışında darbeye karşı çıkanlar olabilirdi!
Dünya değişmiş, insanımız değişmiş, polis teşkilatı ve ordu içinde herhangi bir darbeye karşı olan komutanlar vardı ve onlar karşı çıkarsa ne olurdu!
Çatışmayı da göze aldılar.
TSK'daki bağlantıları yoluyla ordudan çıkarılması en kolay ve fakat en etkili silahları çıkartıp günü gelince çıkarıp kullanmak için gömdüler.
İşte şimdi topraktan fışkıran Ergenekon silahları bu silahlar...
Darbeye direnecekler olursa onlara karşı kullanılacak silahlar bu silahlar.
Ki ordu içinden de darbeye direniş olacağını hesapladıkları için tanklara karşı etkili biçimde kullanılan law silahları ve diğer saldırı silahlarını çaldılar.
Yeni bir darbenin kansız olamayacağını düşündükleri için adamlar kan dökmeyi göze almışlar!
Yoksa onca saldırı ve savunma amaçlı silah ve mühimmatı niçin biriktirsinler?
Milletle, polisle, ve askerle çatışacaklardı.
Çünkü artık bir darbe dışında iktidar şansları kalmadığını öngörüyorlardı.
Ülkeyi kan gölüne dönüştürüp askeri darbeye ikna etmeyi de planlıyorlardı. Ama son tahlilde ikna edemedikleri takdirde harekete bizzat kendileri geçecekti.
Planın korkunçluğudur devleti harekete geçiren. Yoksa ne dış destek ne de başka bir destek ile yapılmıyor Ergenekon harekâtı.
Askerin içinden de planın korkunçluğunu gören vicdan sahibi askerler de bu örgütün çökertilmesine yardım ediyorlar.
Bu arada akla şöyle bir soru gelebilir:
"Peki orduda silah sayımı yapılmıyor mu, nasıl bu kadar silah ve mühimmat dışarı çıkarılabiliyor."
Bunu yapmak pek zor olmasa gerek. Ergenekon'un ordu içindeki bağlantılarının bunu yapması oldukça kolay olmalı.
İşin ilginç tarafı bu kadar askeri cephanenin dışarı çıkarılmış olduğu görülmesine rağmen Genelkurmay Başkanı'nın hâlâ bu konuda tek bir söz söylememesi.
Bu suskunluk hayra alamet değil.
Durum "Devam eden bir davayı etkilemeyelim" bahanesi arkasına sığınılabilecek bir durum değil.
Sonra GATA meselesi...
Genelkurmay Başkanı'nın bu konularda cevaplaması gereken o kadar soru var ki, o bunları cevaplamak yerine dikkatleri başka yönlere çekmeyi yeğliyor!
Yorumlar9
-
adam turk
16 yıl önce
Şikayet Et
ERGENEKONUN DIŞ BAĞLANTILARI NİCEDİR? BİLELİM SAVAŞ AÇALIM. BİRBİRİMİZİ kırmak yerine düşmanımızı kıralım, bu devletin ekmeğini yiyip bu devlete silah çekenlere anarşist deniyor!dünki çatıŞmalı olayda ergenekon tezgahı sanıyoruz.silahlar bulundukça iz şaşırtma amaçlı sanıyoruz. cidden merak ediyoruz, abd, rusya ve avrupanın bu işteki payını.bunlardan habersiz kuş uçmaz..BİZE KAZILAN MEZARA PİS İŞLERİN DESTEKÇİLERİNİ YATIRMAK GEREK..milletimizin ruhunu taşıyan paşaları destekliyoruz
Beğen
Cevapla
-
ege
16 yıl önce
Şikayet Et
E.T.Ö. Ergenekon Terör Örgütü ile TSK içinde ki darbe yapmak isteyen muazzafları birbirine karaştırmamak lazım zaten E.T.Ö Davasına bakan savcılarda bu konuyu karıştırmıyor E.T.Ö Bir terör örgütüdür asıl amacı T.C Devletini ele geçirmek Ve kendi görüş ve düşüncelerine uygun 2.Cumhuriyeti kurmaktır ...
Bu terör örgütü kemalizmi kalkan olarak kullanmakta ve birçok saf gerçekten vatansever Atatürkçüyü kandırabilmektedirler...
TSK bünyesinde herzaman için darbe yanlıları ve karşıtları vardır bugünde var dünde vardı.
Beğen
Cevapla
-
hasan sudo
16 yıl önce
Şikayet Et
soru. yazının girişindeki kesin ifadelerden yola çıkarak şimdi sayın yazar'a soralım; sayın Özkök, bu darbe yapma niyeti olan ve örgütlenenlerin amirimi idi? darbe Anayasal suçmu? Özkökbunları neden tutuklatmadı? Kendi amiri olan Başbakana bu durumu bildirdimi? Bildirdi ise Başbakan ne yaptı? Savcı acaba suçluların amiri olan ve suçu tespit etmesine rağmen hukuki yollara başvurmayanlar hakkında ne yapmalı?
Beğen
Cevapla
-
isa ertuğrul
16 yıl önce
Şikayet Et
Keşke bütün yazarlar Nuh bey gibi uyarsa,. Türkiye cumhuriyetini Allah korudu kan gövdeyi götürecekdi benim oy verdiğim bir ikdidara karşı yapılacak olsaydı şahsen varım yoğumla karşı duracakdım nasıl yıllar önce Çinde elinde torbası ile bir kişi tankın önüne dikilmişti yol vermemişti tanka bizim demokrat halkımızda bunu yapardı burası uganda değil silah zoruyla artık herşeyi yapamazsınız ne olacakdı bunlar ve bunlara destek veren bazı demokrasi özürlüler halka her istediklerini yaptıracağını sanıyor.sıkar biraz..
Beğen
Cevapla
-
Hayrittin Özdoğdu
16 yıl önce
Şikayet Et
Hep Aynı Terane..... Bay Yazar,
Hep bildiklerimizi ve duyduklarımızı sıralayıp durmuşsun.Bu yazdıklarına "evet" dersek kafamız karışık olmayacak;"hayır"dersek kafamız karışık olacak, öyle mi?Ben sizin yazdıklarınıza inanmak zorunda mıyım?Bu konu çok göreceli Bay Yazar.Bekleyip göreceğiz Bay yazar.
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle