Her evde yaşanan endişeyi dile getiriyorum!
- GİRİŞ27.06.2010 08:34
- GÜNCELLEME27.06.2010 08:34
Oğullarım büyüyor, askerlik çağı yaklaşıyor, acaba askerliğini nerede yapacak?
Kimse çocuğunu savaşa göndermek istemez.
Kimse evladını ateşe atmak istemez.
Kimse askere gönderdiği evladını tabut içinde, bayrağa sarılı da olsa, teslim almak istemez.
Benim de iki oğlum var.
Her geçen gün büyüyorlar ve her geçen gün askerlik çağları yaklaşıyor.
Gerçi daha yıllar var ama bu terörün biteceğine dair bir işaret görebiliyor musunuz?
Hızlı büyüyorlar.
Göz açıp kapayıncaya kadar hızlı geçiyor yıllar.
Birisi birkaç sene sonra askerlik çağına gelmiş olacak. Eğer eğitim işini iyi götürmezse askerliğini yapacak birkaç yıl sonra.
Daha şimdiden aldı bizi bir telaş.
Acaba askerliği nereye çıkacak, nerede yapacak askerliğini...
Ya Doğu'ya Güneydoğu'ya çıkarsa...
Eee oraya gidenler ana kuzusu değil mi?
Elbette öyle, elbette...
Ama bak bayrağa sarılı tabutta cenazeleri gelenlerin hepsi senin benim gibi garibanların garip çocukları... Var mı içlerinde bir kodamanın çocuğu, bir paşanın oğlu, bir zenginin, varlıklının...
Vatandaş böyle konuşuyor!
Endişesini dile getiriyor.
Haklı olarak endişe ediyor, askere gönderdiğim çocuğum sağ-salim geri gelecek mi diye.
Terör bölgesel olmaktan çıkıp gitgide şehirlere de yayılıyor.
Askerliğini İstanbul'da yapan da şehit olabiliyor!
Sadece askerler değil, siviller de ölüyor.
Çünkü artık terör hedef gözetmiyor.
Rastgele vuruyorlar.
Kürt de ölüyor Türk de.
En kötüsü de bu, yani hedef gözetmeyen terör.
Böyle bir ülkede başınıza nerede ne zaman ne geleceğini asla tahmin edemezsiniz!
Onun için Ümit Boyner'in bir anne olarak dile getirdiği endişe yerinde:
"Benim çocuklarım var. Askerlik yaşına geliyorlar. Her gün düşünüyorum bu çocuklar ne olacak diye. Endişe ediyorum. Çocuklarımı Güneydoğu'ya askere göndermek istemiyorum!"
Yorumlar4