Onun için darbelerin içinde sonuçları itibariyle en hafif darbe gibi görünse de aslında darbenin kralıdır!

Sanıldığı gibi dış etkilerle yapılmış bir darbe de değildir. Dış katkı generaller darbe kararı aldıktan sonra gelmiştir!

Hatta generallerin dış destek almak için "Amerika ve İsrail'in bölgesel güvenliği için" dediğini de hesaba katmak gerek.

28 Şubat darbesi ve o süreçte yaşanan her türlü hukuksuzluğun belgesi, ses kaydı, görüntüsü, manşeti, köşe yazısı hepsi ama hepsi arşivlerde.

Yani bu darbeyi soruşturmak ve yargılamaya yetecek kadar ciddi bir arşiv var.

28 Şubat zincirinin hiçbir halkası kayıp değil.

Çünkü...

Her şey medya ayağının desteği ile gazetelerde ve televizyonlarda yayınlandı.

Bu darbenin gizli saklı hiçbir faaliyeti yok!

Dolayısıyla...

"Askerler neden her şeyi kayıt altına almışlar, günün birinde bunların ortaya çıkacağını düşünemeyecek kadar aptal mıydılar" diyenlere karşı derim ki:

Hayır, askerimize aptal diyemem. Ama bu ülkede bir sürü darbe yapmış, bir sürü darbeyi hazırlamış fakat yürürlüğe koymamış-koyamamış, hasılı, her an darbe yapmaya hazır bir ordu halinde tutulan TSK'nın komuta kademesinin bir akıl tutulması yaşandığını söyleyebilirim.

Hiçbir belgeyi bilgiyi gizlemediler çünkü daha önce yapılmış hiçbir darbenin hesabının sorulmadığını ve ürettikleri tehdit ortamının bin yıl süreceğini varsaydıkları için saklama, saklanma, gizleme, gizlenme gereği duymadılar.

Geleceği yanlış öngördüler.

Kendilerini çok güçlü hissettiler ve halkın gücünün ellerindeki silahın gücünden daha etkin bir silah olduğunu hesap edemediler.

İtiraf etmek gerekirse, doğrusu bizim darbeci generaller darbe yapabilme yeteneği itibariyle iyiler. Fakat geleceği iyi öngöremiyorlar!

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Nuh Gönültaş - Bugün