Hani derler ya ‘insanın sevmediği ot burnunun dibinde biter’ diye…

Benim ki de o misal.

Geçen hafta Viyana’ya gitmek üzere uçağa bindim.

Yan koltuğuma son anda bir beyefendi oturdu.

İnsan oturur oturmaz uyur ve horlar mı Allah aşkına!

Ve her zamanki gibi horlama sesi ve  beraberinde korkunç mide bulantısı…

İmdadıma hostes yetişti.

Sağolsun bana ön tarafta boş bir koltuk ayarladı.

Bu arada uçak kalktı kalkacak...

Koştura koştura yeni yerime geçtim.

Hemen yanımda oturan kişiye baktım.

Genç, zayıf biri… ‘Bu horlamaz’ diye sevindim.

Uçak havalandıktan beş dakika sonra horlama sesi gelmez mi! Aman yarabbim ne yapsam! Öfkeme hakim olamadım, adamı hışımla sarstım. “Çok horluyorsunuz!” dedim. Hiçbir cevap vermedi, sadece şaşkınlıkla baktı. Kısa bir süre sonra anladım ki, benim Türkçe yaptığım taarruza maruz kalan yolcu yabancıymış.

Bu kez beden dilimle derdimi anlattım.

Kibar bir şekilde özür diledi.

Yolculuk boyunca birkaç defa horlar gibi oldu ama hemen uyandı, beni rahatsız etmemek için uykusuna direndi.

Anlıyacağınız yolculuk,horlama ile mücadele ederken nasıl geçti anlayamadım.

Ve nihayet Viyana’dayım.

Wonder Derneği’nin 10’uncu yıl kutlamalarına katılmak için…

İlk gidişim olduğu için etrafa dikkatlice baktım,hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemedim.

En çok camiler dikkatimi çekti.

Viyana; 23 bölgeden oluşuyor.

Hemen hemen her bölgede bir cami var. Sadece bir tanesi minareli…

Önemli bir ayrıntı da şu; İslam, anayasalarında ikinci din olarak geçiyor.

Osmanlıdan itibaren böyle kalmış ve değiştirmemişler.

Wonder’in kapısına gelince pırıl pırıl gençler bizi karşıladı.

10 yıldır eğitim, kültür ve sosyal etkinlikler alanında önemli çalışmalarda bulunan dernek, Viyana’da kendine yakışır büyük bir kültür merkezi açtı.

Konferans, seminer, sinema, sergi salonları, derslikler, kafeterya ve öğrenci yurdundan oluşan Wonder Kültür Merkezi’nde yok yok…

Merkezin açılışı da bir o kadar renkli geçti.

Açılış programında şiir dinletileri, sinema gösterimleri, konserler, tiyatro gösterileri, resim ve ebru sergileri yer aldı.

Bütün etkinliklere ilgi büyüktü ama Kurtlar Vadisi ekibine özellikle Osman Sınav ve Memati’yi canlandıran oyuncu Gürkan Uygun’a ilgi izdihama dönüştü.

Wonder’in Başkanı Yusuf  Kara bu ilgiyi; “Wonder’deki öğrenciler bir Kurtlar Vadisi bir de Sezai Karakoç için bir araya gelirler” cümlesiyle özetledi.

Wonder, “Dünya Liderleri” anlamına geliyor.

Hakikaten ismi gibi çok başarılı ve örnek gençlerin yetişmesine önayak oluyor.

Öğrenciler hukuk, işletme, mimarlık, tıp, mühendislik, psikoloji gibi birçok dalda eğitim görüyorlar.

3 buçuk yıl gibi çok kısa bir sürede  Viyana Tıp Fakültesi’ni bitiren Ayşegül İlhan ile çok tanışmak istedim.Kendisi hem üniversite de ders veriyor hem de çalışıyor.Maalesef  hastanedeki görevinden dolayı sohbet imkanımız olmadı..

Ama Ayşegüller o kadar çok ki hepsi ile gururlandım.

Wonder Derneği’ne teşekkür etmek istiyorum, böylesine büyük başarılara vesile oldukları için.

“Nil’den Cebelitarık’a İnsan”

Viyana’yı Sabah Gazetesini Genel Yayın Yönetmen  Yardımcısı Metin Yüksel, Kanal7 Haber Dairesi Başkanı Nazmiye Yılmaz ve Zaman Gazetesi’nden Salih Zengin ile beraber dolaştık.

Metin Yüksel’den başka kimsede fotoğraf makinesi yoktu.

Dolayısıyla birkaç kare hatıra fotoğrafı çektirebilmek için Metin Bey’in eline düştük.

Kendisi sürekli fotoğraf çekti.

Bu arada bizi kadraj dışında bırakmak için elinden geleni yaptı. 

Birkaç karenin içine güçlükle girebildik.

Ama sonra anladık ki onun ki amatör bir merak değildi.

Metin Yüksel her gittiği yerde çektiği fotoğraflarla profesyonelliğe ilk adımını attı.

Ve ilk fotoğraf sergisini 17 Mayıs- 23 Mayıs tarihleri arasında Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde açtı.

Fotoğraflar nefes kesici…

“Nil’den Cebelitarık’a İnsan” adını taşıyan fotoğraf sergisini ziyaret etmenizi ısrarla tavsiye ederim.

Nursel Tozkoparan - Haber 7
tozkoparan@haber7.com