Hazret-i Hasan (r.a.) Modeli
- GİRİŞ26.08.2013 10:21
- GÜNCELLEME26.08.2013 10:21
Eğer Hazret-i Hasan'ı kendilerine örnek alırlarsa; İslam coğrafyası, sevgi, saygı, barış ve hoşgörüyle dolar...
Bu günün idarecileri, memleketlerinde çıkan fitnelere sön vermek istiyorlarsa; mutlaka Hazret-i Hasan'ın (r.a.) modeline başvurulmalıdırlar.
Hazret-i Hasan (r.a.), altı aylık bir halifeydi.
İslam dünyasında seviliyor ve sayılıyordu.
İran, Irak, Yemen, Hicâz bölgesi (Mekke ve Medine-i münevvere) gibi yerler ve Müslümanların çoğu kendisine biat etmişlerdi.
Şam Emiri, Hazret-i Muaviye ise sadece Suriye ve Mısır'a sahipti.
Fitne ateşini yakan şeytanlar boş durmadılar.
Müslümanları birbirine düşürdüler.
Savaş hazırlıkları yapıldı.
Yüzbinlerden meydana gelen iki büyük ordu karşı karşıya gelip oluk oluk Müslüman kanı akacaktı.
Hazret-i Hasan (r.a.) kendisinin halifeliğinin ve saltanatının güçlenmesi ve pekişmesi için Müslüman kanının dökülmesine râzî olmadı.
Hazret-i Hüseyin (r.a.), kendisine bağlı olan bütün Müslümanların içine alan büyük ve umûmi bir af ve bundan sonra halifenin Müslümanların reyi (seçimle) iş başına gelmesi gibi gerçekten bu günkü Müslümanların bile henüz kavuşamadıkları büyük bir erdemlik ile halifeliği Hazret-i Muaviye'nin lehine terk etti.
Hazret-i Muaviye de (r.a.) bu iki şarttan başka Hazret-i Hasan'ın (r.a.) ileri sürdüğü bütün şartları kabul etti.
Bu sulhun neticesinde, Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik sağlandı.
Harp için hazırlanmış olan yüz binlerce asker evine döndü. Hiçbir Müslüman'ın kanı dökülmedi.
Müslümanlar, arasında barış oldu.
Ve böylece Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Hazretlerinin yıllar önce söylemiş olduğu şu hadis-i şerif aynen tecelli etti:
-"Benim bu oğlum Seyyid'tir (Ulu ve efendi bir kişiliğe sahiptir). Umulur ki Allâhü Teâlâ Hazretleri, onun sebebiyle Müslümanlardan iki büyük bir toplumun arasına sulh (ve barış) verir...." (Sahih-i Buhârî:3629)
omerfarukhilmi@gmail.com
Yorumlar7