Hazret-i Osman ve Sultan 2. Abdulhamid Han Modeli

  • GİRİŞ29.08.2013 09:24
  • GÜNCELLEME29.08.2013 09:24

Kur'ân-ı Kerim'de buyuruldu:  Buyrukları (işleri) aralarında şûrâ (meşveret)tir." (Eş-Şûrâ: 42/38),

Meşveretin bu günkü tezahürü "sandık"tır. İnsanların önüne sandığı koyarsınız. Cümhûr kimi seçerse o kişi işbaşına gelir.

Müddeti dolduğu zaman yine milletin önüne sandığı koyarsınız. Millet kimi tercih ederse ve kimi seçerse o kişi gelir…

Sandık kültürü bütün insanlar tarafından benimsenmelidir.

Saltanat için kavga çıkmaz. Kimse kimseyi vurmaz ve kırmaz. 

Saltanat İçin Adam Öldürmek Yezidin Yoludur 

Saltanat, makam ve mevki için insan öldürmek Yezid'in yoludur.

Saltanatı için masum insanları öldürmek, Yezid'in işiydi.

Yezid, saltanatı için İmam Hüseyin (r.a.) Hazretlerini ve Ehl-i beyt hanedânından birçok masum insani şehid etti.

Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hazretlerinin, hadis-i şeriflerinde cennetin gençleri diye övdüğü İmam Hüseyin (r.a.) hazretlerini ve yetmiş kişilik aile ferdini hunharca şehid etmek için üzerlerine tam yirmi yedi bin asker gönderdi. 

Saltanatı için çocukları öldürmek, Yezid'in mesleğidir.

Yezid, Kerbelâ'da İmam Hüseyin (r.a.) hazretleri acımasızca şehid etmekle kalmadı. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hazretlerinin soyunu kurutmak için İmam Hüseyin (r.a) ile  beraber, ehl-i beytten çocuk yaştaki bir çok sabîyi (erkek çocukları da) şehid etti.

Bu gün Hazret-i Hüseyin'i (r.a.) sevdiğini söyleyen İran gibi bazı ülkelerin yönetim birimleri, hiç acımadan çocukları öldüren Esed gibi çocuk katillerine her türlü siyâsî ve maddî destek veriyorlar.

Bu gün birçok Müslüman, İmam Hüseyin (r.a.) Hazretleri gibi mazlumların yanında bulunmaları gerekirken; Yezid gibi zalimlerin saffında yer alıyorlar. 

Çıkar Yol 

Bu gün saltanatları için sivil insanların kanını döken ve bu ülkeyi sadece ve benim zihniyetim idare eder diyenler, Hazret-i Osman (r.a.) ve Ulu Hakan Sultan İkinci Abdulhamid Han Hazretlerinin hayatını okumalıdırlar.   

Hazret-i Osman (r.a.) Modeli 

Hazret-i Osman (r.a.) hazretlerinin zamanında bin kadar genci Mısır'dan harekete geçtiler.

Ayakladılar.

Hilâfet merkezine geldiler.

Bazı masumane siyâsî ve insanî istekleri vardı.

(Vali gibi) bazı idarecilerin değiştirilmesini ve bazı kişilerin vali ve idareci olmasını istiyorlardı.

İstekleri kabul gördü.

Gençler, mutlu bir şekilde memleketlerine geri dönerlerken….

Fitneciler, faaliyete geçtiler.

Yıllardır sönmüş olan fitne dağları birden faaliyete geçti.

Fitne dağının lavları ateş püskürdü.

Fitne ateşinden çıkan dumanların sis perdeleri bütün İslam alemini kararttı.

Göz güzü görmez oldu.  

Abdullah bin Sevde adındaki Yahudî ve onun birkaç arkadaşının desiseleriyle hadiseler, mecrasından çıktı.  

Hazret-i Osman (r.a.)ın evini sardılar.  

Hazret-i Osmanın yüzbinlerce askeri vardı.

Hazret-i Osman (r.a.) isteseydi; bir saatin içinde onların hepsini ölderebilirdi.

Birçok insanda bunu istiyordu.

Hazret-i Osman (r.a.)a:

-“Bu gençlere silahla cevap ver!” diyenlere oldu.

Hazret-i Osman (r.a.),

-“Benim yüzümden Müslüman kanı akmasını istemem!” dedi.

Hazret-i Osman (r.h.) için kan dökülmesini istemedi.

Kendisine karşı gelenlere karşı silah kullanmadı.

Ama o gençlerin içine giren, kötü niyetli kimseler, hiç acımadan Hazret-i Osman (r.a.)ı şehid ettiler. 

2. Sultan Abdulhamid Hân Hazretlerinin Modeli 

2. Sultan Abdulhamid Hân Hazretlerinin siyonistlerin en büyük hedefi merkezi Kudüs-ü Şerif olmak üzere bir Yahudî devleti kurmak istiyorlardı.

Önce Halife 2. Sultan Abdulhamid Hân Hazretlerine geldiler, Filistin toprakları içinde kendilerine arazî satmasını, karşılığında devletin bütün borçlarını ödeyeceklerini ve Osmanlı devletinin bütçesinin üç misli para ile birlikte Halifenin şahsına da yüzbin İngiliz altını rüşvet teklif ettiler. 

2. Sultan Abdulhamid Hân Hazretleri:

-“Ben bir karış dahi olsa toprak satmam. Zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim, bu toprakları kanlarını dökerek kazanmıştır. Kan ile kazanılan toprak, para ile satılmaz,” dedi.

 Yahudîler, Filistin'de toprak sahibi olmanın yolunun Halifeyi hal' etmekte geçtiğine karar verdiler. 

İkinci Abdülhamid Han Hazretlerini hal' etmek için çâreler aradılar…

Mason teşlikatı, Terakkî Cemiyeti ve bazı okumuş, münevver kişileri kendi emel ve arzuları istikâmetinde kullandılar.

 Terör şebekelerine destek verdiler.

Yahudî lobisi harıl harıl çalışmaya başladı.

Oluk oluk para akıttılar.

Gazeteleri satın aldılar.

 Kalemleri istedikleri doğrultuda kullandılar.

Osmanlı aydınını ve yeni yetişen gençliği, medrese talebelerini ve bazı hocaları, Abdülhâmid Han Hazretlerinin aleyhine kışkırttılar…

Selânik'ten kalkıp gelen Hareket ordusunu şehirden uzaklaştırmak ve zararsız bir hale getirmek mümkündü.

Halifenin buna gücü yetiyordu.

Hareket ordusunu zararsız hale getirmek için Halife'den izin isteyen vatanperver komutanlara Ulu Hakan izin vermedi.

Benim yüzümden "Müslüman kanı aksın istemem!" dedi.

İttihad ve tarakki cemiyeti yapacağını yaptı… Sonunda  Osmanlı dağıldı. 

Dersim'de Soykırım

Sonra gelenler,  Yezidin yaptığını yapmayı tercih ettiler.

Sivil halka hoşgörü gösteremediler.

Rahatsız olan insanları dinlemek ve onlarla iletişim kurmak, onların demokratik düşüncelerine ve insanî taleplerine kulak vermek yerine silaha sarıldılar.

Dersim'de soy kırım yaptılar.

Daha sonra gelenler, Dersim'de sivil halktı katlettiler.

Sivil halkın üzerine uçak ile saldırdılar.

Köylünün üzerine top ile tüfek ile gittiler.

Tarlasında  çalışan köylüyü öldürdüler.

İnsanları derelere de ve mağaralara da toplayıp, kurşuna dizdiler.

Dereler, cesedler doldu.

Oluk oluk kan aktı.

Küçük çocukları ailelerinden koparıp, zorla başkalarına evladlık verdiler.

O çocukların çoğu öldürülmekten beter oldular.

İşin kötüsü hâlâ kimse cesaret edip bunun hesabını soramıyor?

Suçluları bulup cezalandıramıyor?

Bu gün Suriye'de Mısır'da ve diğer İslam ülklerinde sivil halka yapılan zulüm, ülkeyi sadece ben idare ederim benden olmayanlar idare edemezler, düşüncesini taşıyan Yezid'in ve Dersim'de sivil halkı bombalayanların yolunda gidiyorlar.

Halbuki bunlar, Yezid'in ve Yezid ruhlu insanların yolunda gitmeseler; Hazret-i Osman (r.a.) ve Ulu Hakan Sultan Abdulhamid Han Hazretleri gibi fedakarlık yapabilseler, topluma sevgi, saygı ve barış gelecek…

 Ömer Faruk Hilmi - Haber7

omerfarukhilmi@gmail.com

Yorumlar2

  • Derviş 3 yıl önce Şikayet Et
    Hay MAŞALLAH Daim olsun
    Cevapla
  • müslüman kurtuldu 11 yıl önce Şikayet Et
    herşey çok güzel hatta mükemmel özetlenmiş. Mısır da mazlumların kanı akıtıldıkça aklıma hep Hz. Osman geldi. onun nasıl şehit edildiğini düşündüm hep. asırlar sonra değişen birşey olmamış. fitneciler zalimler yine mazlum kanlarının akıtılmasını sağladı
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat