Resullullah'ın Huzurunda
- GİRİŞ03.08.2013 09:19
- GÜNCELLEME03.08.2013 09:19
"Huzurdayım yine başım eğik
Yarılsaydı keşke yer dürülseydi gök
Ey ruhumun ufkundaki nurdan eşik !
Yardım eyle, yardım eyle tükendik .."
Ömer Vehbi HATİPOĞLU
Kadir gecesini karşılamaya hazırlanıyoruz. Bu geceyi ihya etmek adına neler yapılmalı diye düşünürken kendimi Efendimiz'in (sav) manevi huzurunda düşündüm. Başımı kaldırıp da Risalet imamının mübarek yüzüne bakamadım.Utandım. Günahlarım, yapmam gerekip de yapamadıklarım aklıma geldi. Ama O'nun rahmet Peygamberi olduğunu, ümmetine olan şefkatini hatırladım.
Başım önümde şöyle demeye başladım:
Ya Resullah !
Hz.Sevban'a (ra) anlattıklarınız aynen gerçekleşti. Hani Sevban'a; ‘sizin biribirinizi çağırıp yemek çanağının başında toplandığınız gibi diğer milletlerin de aleyhinizde toplanıp başınıza üşüştükleri zaman halin ne olacak' buyurmuştunuz da Sevban;'Babam anam sana feda olsun ey Allah'ın Resulu ! Bizim o günkü azlığımızdan mı olacak bu durum diye sormuştu. Siz ‘Hayır o gün çok olacaksınız. Ancak sizin kalbinize vehn salınacak' buyurmuştunuz.Sahabe; ‘Vehn nedir ya Resullullah' diye sorduklarında ise ‘Dünyayı sevmeniz,savaşmaktan nefret etmeniz' cevabını vermiştiniz.
Ey Kainatın doğru sözlü efendisi !
Bugün tam da bu durumdayız. Bir buçuk milyarlık İslam dünyasının her yanından iniltiler yükseliyor. Ümmetin kanı oluk oluk akıtılıyor. Çocukları yetim,kadınları dul ve sahipsiz kalıyor. Afganistan'da,Irak'ta,Suriye'de,Mısır'da, Türkistan'da, Myanmar'da, Sri Lanka'da ve daha birçok yerde biribirimizi katlediyoruz. Ümmet şuurunu kaybettik. Irklarımızı, mezheplerimizi ilahlaştırdık. Senin getirdiğin ilahi vahye düşman olanlar bizi biribirimize kırdırıyorlar.
Müslümanları bir vücudun uzuvları gibi tarif etmiştiniz. Şimdi o vücudun uzuvları ağır hasta. O vücut kendi eliyle kendi boğazını sıkmakla meşgul. Bizi biribirimize bağlayan Hablillah'tan uzaklaştık, koptu. İmamemizi kaybettik. Tesbih taneleri gibi sağa sola savrulduk. Başsız kaldık. Baş olanlar baş koparmaya başladı.
Ey Rahmet Peygamberi !
Bütün bunların nedeni elbette ki dünyevileşmemiz ve yüreğimizi vehn kapladığı içindir. Bunu biliyor ama itiraf edemiyoruz. Halimize,tavrımıza gerekçeler uydurarak teselli bulmaya çalışıyoruz. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir ‘ buyurmuştunuz. Komşu bir yana anne babasını aç bırakan, firavun saraylarını kıskandıran malikanelerinde yaşarken anne babalarını güçsüzler yurdunda yalnızlığa mahkum edenlerden olduk. Beş yıldızlı otellerin yemek salonlarında şatafatlı iftarlar düzenlemek adet oldu. Mahallemizde yoksullukla pençeleşen yüzlerce insanı görmedik. Dünyaya meylettik, heybetimiz kesildi. Acıma hissini yitırdik. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye diye yılan tabiatlı mahluklar haline geldik.
Ey Allah'ın Resulü !
Senin ümmetin kurtlar sofrasında bir kuzu gibi… Mazlum,mağdur ve sahipsiz. Mısır'da yeni Firavunlar türedi. Bir Hz. Musa bekliyor, bir Hz. Yusuf güzelliğine hasret Mısır Müslümanları. Suriye'de bir Hz.Ömer arıyor masumlar. İlahi rahmeti,nusret ve lütfü hiç hak etmediğimizin farkındayım. İslam dediği için kurşunlanan, babasının kucağında ruhunu teslim eden Adeviye meydanındaki Hüseyin'in aziz ruhu hürmetine İlahi rahmeti bekleyip yalvarıyoruz.
Biliyorum, biz Allah'ın dinine yardım etmedik ki,Allah da bize yardım elini uzatsın.Biz kendimize, kendi nefsimize çokça zulmettik.zalimlerden olduk.. ve sonra da zulme uğrayanlardan.
İçimizdeki beyinsizler yüzünden Allah'ın bizi helak etmesinden korkmaz olduk.Birbirimize merhamet etmedik. Biribirimizi yıkayan eller olmadık.Biribirimizin ayıplarını,kusurlarını,günahlarını araştırırken kendi günahlarımızı hiç mi hiç hatırlamadık. Zalim krallar,sultanlar,emirler,liderler karşısında Hakkı haykıramadık. Muhammedi heybeti, Hüseyni direnişi unuttuk.
Ey Merhamet Önderi !
İşte perişan halimiz. İşte bu nedenlerle o gül yüzüne bakmaya cesaret edemiyorum.
İşte bu nedenlerle ‘ümmetin zayıf düştü' artık, Allah katından bir yardım ve Rahmet gerek diye inlemekten gayri yol kalmadı.
Ey Allah'ın Resulü !
Bunca perişanlığımıza rağmen hala getirdiğin din tek kurtuluş reçetesi. İnsanlığın kurtuluşu önünde İslam'dan başka bir çare yok.
Bu gerçeğin idraki içinde bugün Türkiye'de ayağa kalkan, haykıran, Mısır'da şehadete koşan Muhammedi gençlik bizim gurur kaynağımızdır. Belki Rabbim, şu Ramazan ayında oruçlu iken şehadet şerbeti içen bir tek Muvahhid müslümanın aziz ruhu hürmetine ümmeti zaferle taçlandırır diye umid ediyoruz.
Yaratılmışlar sayısınca Salat ve Selam üzerine olsun Ey Merhamet Peygamberi!
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol