6'ncı Filo'dan füze kalkanına emperyalizm

  • GİRİŞ18.12.2011 10:18
  • GÜNCELLEME18.12.2011 10:18

Bugünse 'küresel terörizm' (ne demekse?) tehdidine karşı koruyor bizleri(!) Kurulduğu 1949 yılında amaç sadece SSCB'ye karşı ittifak oluşturmak değildi; ABD'nin Avrupa'ya ağabeylik yapma hevesi de somutlaşmıştı.

'Gladio'nun da mimarı olan NATO, sol ile mücadelede işi 'derinleştirip' başta İtalya olmak üzere Türkiye dahil birçok ülkede özel harekat daireleri kurdu. Oralarda yapılan karanlık ve kirli işler hepimizin malumu...

SSCB ve Doğu Bloku dağıldıktan sonra NATO'nun varlığı sorgulanmaya başlandı. Derken, 11 Eylül saldırıları oldu! Komünizmle mücadele için yıllarca beslenen radikal İslamcı örgütler 'yeni düşman'dı. 'İslami terörizm' denilen bir garabet yaratılmış, 28 üyeli ittifak kendisine yeni tehditler-hedefler bulmuştu. 'Küresel terörizmle mücadele' adı altında Afganistan'a savaş açıldı. ABD tıpkı Afganistan gibi Irak'ı da 'demokrasi götürme' vaadiyle işgal etti. Hayatını kaybeden masum sivillerin sayısı bilinmiyor. Bilinen, iki ülkenin zenginliklerinin talan edildiği...

***

Bütün bunlar, 'Üye ülkelerden birine yapılan tecavüz, tamamına yapılmış kabul edilir' şeklindeki antlaşmanın 5'inci maddesinin revize edilmesiyle oldu. İşin aslı, ABD ulusal güvenlik stratejilerini değiştirdikçe NATO'nun da stratejilerini buna göre yenilediğiydi. Yeni konsepte göre belirsizlik, istikrarsızlık, etnik ve dinsel rekabet, bölgesel uyuşmazlık, insan hakları ihlali, kitle imha silahlarının yayılması, organize suçlar, terörizm vb. konuları tehdit olarak algılayan NATO, uygun gördüğü takdirde istediği ülkeye müdahale edebilirdi. (Bakınız Libya...)

Gelelim NATO'nun 2010'daki Lizbon zirvesiyle Türkiye'nin de gündemine oturan 'füze kalkanı' meselesine...

Amerika hedefin, 'serseri devlet İran' olduğunu başından beri söylemektedir. Türkiye'nin NATO zirvesinde 'isim konulmasın' çabası bu yüzden pek anlamlı değildir. İran'ın füzeleriyle ilgili (sayısı, menzili vb.) muamma sürerken İran'a karşı kalkan oluşturmak... ABD'nin de aralarında bulunduğu 32 ülke balistik füzelere sahipken, yine ABD'nin aralarında bulunduğu 9 ülke nükleer silaha sahipken, İran'ı en büyük tehdit olarak görmek ne kadar ciddi bir yaklaşımdır?

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Özlem Çelik - Akşam

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat