Ergenekon misyonunu tamamladı

  • GİRİŞ07.07.2008 10:30
  • GÜNCELLEME07.07.2008 10:30

Ergenekon soğuk savaş döneminde önemli işlev gören gayrinizami harp birimlerinin sivil uzantısı idi. Yeni ‘Savaş Konsepti’nde artık Ergenekon yapılanmasına ihtiyaç kalmadı. Zamanında tasfiye ve yeniden yapılanma yapılamadığı için vatansever kadro kendisini yasa dışı işlerin içinde buldu. Halkına psikolojik operasyon yaptırılarak kullanıldı. Kontrgerilla diye karşı çıkan eski Başbakan Ecevit bile suspus olmuştu.

Silahlı Kuvvetlerde halen aktif görevde olan bir arkadaşlarıma sordum. Son gelişmeler nasıl değerlendiriliyor diye. Aldığım cevap çok ilginçti. “Herkes işine bakıyor, yorum yapmama konusunda sessiz bir mutabakat var gibi” dedi. Bu iyi haberdi. Çünkü siyasete kafa yoran subay asıl görevini ihmal eder, en azından siyasete kalbini kapatmış bir Silahlı Kuvvet olursa siyasete ilgisini kapatmış dini cemaatler de olur ve toplum rahatlar.

Silahlı kuvvetlerdeki bu algıların değiştiğinin en büyük kanıtını Haber7 yazarı Sayın Yaşar İliksiz Genelkurmay web sayfasında tespit etmiş. Ayrıntıyı  “Dersini verdi de gidiyor paşam...” yazısında okuyabilirsiniz. Genelkurmay Başkanı Sayın Yaşar Büyükanıt’ın şu cümleleri çok anlamlı ve geleceğe ışık tutuyor.

 ".. Sokrates'in dediği gibi: "Aklın başlangıcı kavramların tanımlanmasıdır." Tanımlayamadığımız hiçbir husus bize ait değildir. Bu nedenle, öncelikle kavramların 'doğru anlaşılması' gerektiği düşüncesindeyim. Aksi takdirde, Maslow'un: "Elinde çekiç olan sadece çivileri görür" benzetmesinde olduğu gibi doğru anlaşılmayan kavramlardan yola çıkan birinin doğru sonuçlara ulaşması mümkün olmayacaktır.. ."

"... Harp Akademilerinin en önemli işlevlerinden biri de değişime ayak uydurabilen liderleri yetiştirmektir. Lider: olayların akışını tahmin edebilen, vizyon sahibi kişidir. Bilgi toplumu çağında temel özellik, sürekli değişimdir. Bunun için sadece bugünün koşullarına uymak yetmemekte, kurumları ve toplumu geleceğin özelliklerine göre değişime yönlendirmek, daha doğrusu, değişimin yönünü “okuyup”, yönettiğiniz toplumu o yönde değişime sevk etmek önem kazanmaktadır. Değişimi yönetmenin en iyi yolu değişimi yaratmayı bilen liderlere sahip olmaktan geçmektedir. Hedefimiz, ulu önder Atatürk’ün: “Ufuklara kadar görüyoruz, onun ötesini görmeye çalışacağız.” sözünü rehber edinen liderler yetiştirmektir...."

Bu cümleler askeri akıl değil ortak akıl cümleleridir. Zamanın ruhunu anlayan algılamadır. Bu cümleleri Yargıtay Başsavcısı’nın ve Ergenekon sözcüsü medyanın okuyamadığını görüyoruz. Bu cümleler laikliğin ve irticanın tanımlanması gerektirdiğini gösterir. Stratejik hedef olarak AB’den vazgeçmemeyi gösterir. Ulusalcıların tezi olan Avrasya stratejik hedefinin Enver Paşa hayali olduğunu öngörür. Bu cümleler MHP’li vatanseverlerin 27 Mayıs 1960’da Sayın Alpaslan Türkeş’in düştüğü tuzağa düşmekte olduklarını gösterir. Olaylara parti taassubuyla veya etnik taassupla değil geniş spektrumla bakalım.

Bir Genelkurmay Başkanı çıkıp da açıkça laiklik ve irtica kavramlarını tanımlayalım diyemez ki... Ergenekoncu arkadaşlarım vazgeçin inattan, dünya değişti ordudan işaret beklemek hayalciliktir. Bakınız ‘Ortak Akıl Yürüyüşlerine’ korku kültürü etkisindeki insanlarımızın bile artık değiştiğini gösteriyor. Türkiye’nin sükunete ihtiyacı var.

Yargıtay Başsavcısı Sayın Abdurrahman Yalçınkaya’nın sözlü iddialarını okuduktan sonra, bu kişi ya uzayda yaşıyor dünyayı yabancı gezegen gibi algılıyor ya da kendisini 1940’larda yaşıyor zannediyor diye düşündüm. Önce inanamadım dezinformasyon vardır ona haksızlık yapıyorlar diye yorumladım. Sonra gerçek olduğunu görünce toplumun % 70-80’ine mürteci diyen çağdan kopmuş anlayışa cevap vermek gerekir diye düşündüm. Sonuçta Ergenekonun halen güçlü olduğunu sanıp ‘Verilen görevin bilinci’ ile hareket ettiğine kanaat getirdim.

Nedenlerim belirgin algı çarpıklıkları ve tanımlanmamış laiklilk ve irtica kavramları ile hareket edildiğinin bilgilerine dayanıyor.

 

“AKP  döneminde içki satışları düştü bu irticanın kanıtıdır.”
“AKP zekat müessesesini teşvik etmek için harekete geçti.”
“AKP döneminde  dini bayramlar ulusal bayramların önüne geçti.”

Sayın Başsavcının ifadelerinden aldığım laikliğin tehlikede olduğunun ve irticanın AKP döneminde yükseldiğinin kanıtları olarak sunulan deliller bunlar. Burada yaşanan algı çarpıklıkları dikkat çekicidir. Bilimsel olmayan, nedensellik bağı kurulamayan bu yaklaşım niyet okuma yaklaşımıdır. Hem pozitif hukuka hem de sağlıklı iletişim bilgilerine uymaz. İçki satışlarının düşmesinde, zenginlerin fakirlere zekat şeklindeki gönüllü yardımında artışın binlerce parametresi vardır. Dini bayramlarla, milli bayramlar birbirinin rakibi mi ki kıyaslıyoruz?

 

Her şeye siyasi anlam yükleyen, marksist veya gerici müzik diye müziği yasaklayan akıl bu akıldır. Gülen birisini gördüğünde ‘Benimle dalga geçiliyor’ diye düşünen insana inanılır mı? Gerçekleri test edemeyen ve tolere edemeyen akıl, kendisine benzemeyenleri DÜŞMAN OLARAK GÖREN akıl bu akıldır.

 

İnşallah Ergenekon savunucuları ve AYM üyeleri bu farkı görürler.


Nevzat TARHAN


ntarhan@gmail.com
HABER7/ 7.7.2008

Yorumlar21

  • Muhammet Mustafa 15 yıl önce Şikayet Et
    . EDİTÖR’ÜN NOTU Lütfen yorumlarınızı haber ile ilgili yapınız. Konuyu başka mecralara çeken yorumlar silinmektedir. Selamlar…
    Cevapla
  • mimiga mimiga 15 yıl önce Şikayet Et
    ***. Aceleciğimizden hata yapıyoruz da, noktası virgülüne kadar aynı şeyleri milyon kez zırvalayanlar bir bakmazlar mı bu ctrl+c , ctrl+v yaptığım yerde ne yazıyor diye. Darbeciliğine gelince... 21. yüzyıla gelmişiz bazıları hala kan koklamak derdinde. Ben onlara insan gözüyle bile bakmıyorum. Kendilerini avuta dursunlar (paşaları da dahil). Devir değişti. Bir tık yapıyorum bütün gerçekler elimin altında. İnternet bütün evlere girdi. Herkes okuyor, sorguluyor. Artık o zemin yok, bundan sonra da çok zor !
    Cevapla
  • Zeynep Şakar 15 yıl önce Şikayet Et
    analiz..... Bu ülkede yaşanan her olayın iyi bir psikiyatrik analize ihtiyacı var... teşekkürler Nevzat Tarhan... Yazıalrını okudukça üçümcü gözüm daha güçleniyor..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • mustafa ÇAKIR 15 yıl önce Şikayet Et
    durumdan vazife çıkarmak. Sevgili hocam ,sizinde özetlediğiniz üzere kendisi gibi düşünmeyen herkes düşman anlayışı ile değişik zamanlarda değişik akımlar türemiştir.Burada acı olan şudurki:Bu senaryolar İsim ve oyuncuları değişerek süre gelmekte ve VATAN SEVER kimliği ile sunulmakta.Oysa vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Yıllarca T.S.K de verilen görevleri en iyi şekilde yapmaya çalıştık ancak,YAŞ mağduru olarakVatan haini konumuna geldik.Umarım bu zihniyetler artık değişir. Selam ve dua ile.
    Cevapla
  • Fırat Haspolat 15 yıl önce Şikayet Et
    Hangi Ergenekon?. Yaşadıkları yerden dağları delip çıkan Türklerin Ergenekon'u mu, Misak-ı Milli sınırları içine hapsolan Türklerin Ergenekon'u mu?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat