Militarist Anayasa gençliğe zararlı
- GİRİŞ03.10.2008 06:35
- GÜNCELLEME03.10.2008 06:35
Geçtiğimiz günlerde Bağımsız Eğitimciler Sendikasının (BES) 2996 öğrenciyi kapsayan gençlik ve korku araştırmasının sonuçları yayınlandı. Basına yansıyan araştırmada grup 18-30 yaş arasında, % 59 u lise eğitimli örneklem. Türkiye genelini tam yansıtır mı bilemiyoruz, fakat dünya ortalamasına göre ciddi kaygı uyandıracak rakamları önümüze sundu.
Cinsiyet farkı korku tanımlaması için önemlidir. Demografik özellikler yeterince sorguladı ise ve metodolojisi doğru ise toplumun korku profilini oluşturma da bir ihtiyaç karşılanmış oldu. Toplam 17 soru sorulduğu belirtilmiş.
Herhangi bir korkunuz var mı? sorusuna gençlerin % 94.1 oranı evet cevabı vermiş. İnsanların korkudan ne anladığı ve sorunun doğru sorulup sorulmadığı belirleyici olur. Yılan,köpek balığı gibi hayvanlardan korkmak hastalık sınırlarına girmez.
Anketin ilgi çekici bölümü ise panik atak, küçümsenme veya ayıplanma korkusu, topluluk önünde konuşamama şeklindeki sosyal fobi, yaş grubunun % 24,5 a varan kısmını etkiliyor. Dünya ortalamasının çok üstünde bir rakam.
Ölümden korkmak, sevdiklerini kaybetmekten,dini duyguları yitirmekten korkmak, cehenneme girmek ve depremden korkma gibi korkular sıra ile yaygın olarak %10-20 oranlarda çıkmış.
Özellikle yeni tanışmalarda gençlerin % 72 sinin kaygılı, sıkıntılı olması dünya ortalamasının çok üstünde olduğu göze çarpıyor. Sosyal korkular ve kaygılar aynı yaş grubunda dünya da % 10 oranını geçmez. Türk gencinde istatistiki bilgilere göre altı yedi misli fazla çıkmasının nedenlerini iyi saptamak gerekir.
Gençlerde sosyal korku duygusu neden oluşur?
Bastırılarak büyütülen çocuklarda, “söz büyüğün sus kuçüğün” diye yetiştirilen gençlerde, eleştirinin dozunun kaçtığı eğitim biçiminde özgüven düşük olur.
Aileler çocuklarını özgüven artırıcı olarak yetiştiremiyorsa, okullar “Kendini ifade ve özgür tartışma ortamı” sağlayabilmelidir. Lise cağında bu olmuyorsa üniversitelerde sosyal kaygılar dağılmalıydı.
Hem lise hem de üniversite, Türkiyede özgüven artırıcı işlev görememiş.
Fukuyama toplumları güven duygusunun yüksek olduğu ve düşük olduğu toplumlar olarak ikiye ayırdı. Yüksek güven duygusuna sahip toplumların daha gelişmiş olduğunu savundu. Genel kabul gören bu teze göre Türk gençliği düşük güven duygusu taşıyan gelişme özürlü bir gençlik olmaktadır.
12 Eylül Anayasası darbe hukukuna ve Askeri Akla göre yazılmış ,vatandaşa güvenmeyen devleti kutsallaştıran bir Anayasadır. Halen bir kamu reformu yapamadık. Millet iradesi TBMM ye yetki verdi ama eli sopalı militarist ideologlar yolu kapamış engelliyorlar.
12 Eylül sonrası gençler bilinçli bir şekilde depolitize edildiler, toplumsal ideallerden uzaklaştırıldılar. Futbol, film ve festivalle uyutuldular ve bastırıldılar. Halen de Üniversitelerde İkna odası uygulamalarında gördüğümüz gibi korkak bir gençlik yetiştirilmek isteniyor.
Militarist akıl itaat ve sadakati yüceltir. Soru soranı sevmez. ’Sorma düşünme itaat et’ der. Demokrat akıl ise özgüven ve girişimciliği yüceltir. Farklı düşüneni,eleştirisel aklı teşvik eder.
Çağdaşlık retoriğinin arkasına sığınmış, biçimsel olarak çağdaş ama düşünsel olarak gerici olan militaristlere ‘hadi ordan sende’ demek için daha fazla beklecek miyiz?
PROF. DR. NEVZAT TARHAN - KANAL 7
Yorumlar18