Fatmagül'ün, Bihter'in suçu ve gerçekler

  • GİRİŞ22.11.2010 05:56
  • GÜNCELLEME22.11.2010 05:56

Ensest ve cinsel şiddet virüsü toplumda yayılıyor”

Aşk-ı Memnu günümüz Türkçesi ile “Yasak Aşk” TV dizisi yoğun tartışılıyor, iyi de oluyor. Konuyu tartışmaya açanlara teşekkür borçluyuz. Ardından Fatmagül’ün suçu ne? dizisi aynı biçimde mağdur ve kurban genç kız basınımızca şefkatle karşılandı. Bu da tartışılmalı idi.

Basına yansıyan tartışmalara baktığımızda zarar gören toplumun değerleri övülen dizideki roller göz ardı edilenler ise daha değişik ve değersiz kabul edilen gerçekler.

Duyduğumuza göre Behlül, Bihter ve Fatmagül’ün barbi bebekleri yapılmış çocuklarımız onlarla oynayarak büyüyecekler ve büyüyünce de onlar gibi yaşayacaklar. Fatmagül iç çamaşırı çıkarılmış kadınlar onu giyecekler sonra da sadık eş bekleyecekler.

Senaristler insanların 2 yıllık dizide 1,5 dakikalık tecavüz sahnesine odaklanmasını anlayamadıklarını söylüyorlar. O sahne olmazsa o dizi  izlenmez miydi, anlamak çok zor. Senaristler topluma nasıl kötülük virüsünü yaydıklarının farkında değiller. Belki hasta değiller ama zararlı şeyler yaptılar.

Bazı toplumsal değerleri tahrip eden virüsler vardır yayılmadıkça ve sınırlı kaldıkça önemsizdir. Ancak içtiğimiz suya veya soluduğumuz havaya yayılırsa binlerce insanı hasta eder. TV ve diziler salgın etkisi yaptırarak, insan var oldukça mevcut olan, “ensest ve cinsel şiddet virüsü”nü topluma yaydılar. RTÜK’te virüse tanıdığı özgürlüğü kendini koruyamayan değerlerimize tanıyamıyor.

Sonra da şikayet ediyoruz ensest arttı, kimin eli kimin cebinde belli değil, çocuğu sütçüden olan babalar var diye… Sonuçtan yakın, sebebi göz ardı et, nerede kaldı bilimsel bakış?

Tecavüzcülerin önemsenmediği, Behlül’ün Bihter ölürken pis pis sırıttığı, faturanın kadına ödetildiği, tecavüz edilenin hayat boyu perişan olduğu  bir namus anlayışı toplumsal bir sorundur. Bu sorunun düzelmesi için toplumun değerlerini hoyratça hırpalamak yeni sorunları ortaya çıkarmaz mı?  

Bu ilgi ne anlama geliyor?

İnsanda merak duygusunun ihtiyacı ve insan beyninde ödül mekanizmasını en çok harekete geçiren şeyin “Beklenmeyen ödül, zevk ve heyecan” olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Bu gerçek oldukça her zaman  sıra dışı çarpıcı olaylar ilgi çeker. Bu durum da özellikte medyanın yaşamsal gıdası olur.

Kazanan kaybeden değerler

Ruh sağlığında önemli olan güçlendirilmesi istenen bazı “Bireysel Değerler ve Ortak Aile Değerleri”şunlardı.

“Aile birliği, Sağlıklı yaşama, Ahlaki normlara sahip olma, İyi bir gelire sahip olma, Eğlenebilme, Eğitimli olma, Bağlılık, Sorumluluk, İnsanlık, Maneviyat…”

Her iki diziyi de izlediğimizde 10 değerden sadece “iyi gelir sahibi olma ve eğlenebilme” iki değerinin güçlendiğini görürüz. Yani 10’da 8 kayıp söz konusu. Toplumsal yarar nerede kaldı? Senaristlerin yapımcının kişisel çıkarı onlar için iyi değerlendi ama diziyi izleyenler zarar gördüler, en azından hoşça vakit geçirmenin ötesinde bir şey kazanamadılar.

8 kaybedip 2 kazanan ziyandadır. Aileler çocuklarına sahip çıkmalı, ebeveyn gözetimi olmadan bu tür diziler izlenememeli, en azından geç saatlere alınmalı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan
ntarhan@gmail.com

Yorumlar24

  • Ümit PEKPARLAK 13 yıl önce Şikayet Et
    Reyting yalanları. İzlememek yeterince büyük bir tepki midir acaba diye düşünüyorum. Çünkü reyting sonuçlarının istendiği gibi düzenlendiği herkesin malumu. Bu ve benzeri TV programları ( evlendirme ve aile problemlerinin tartışıldığı programlar da dahil ) bence uzmanlar tarafından sıkıca denetlenmeli. Evlilik gibi kutsal bir ilişkinin içi öylesine boşaltılıyor, aile içinde yaşanan çirkin olaylar kamera karşısında o kadar rahat anlatılıyor ki insan dehşet içinde kalıyor. Bu gün buna göz yumarsak yarın bize göz açtırmayacak.
    Cevapla
  • mfatihim 13 yıl önce Şikayet Et
    Her diziyi satır satır anlat.... Ondan sonra da vay efendim şöyle,vay efendim böyle de...Bu diziler dating almazsa yani sen ben izlemezsek yayınlanır mı?.Çok şükür kurtlar vadisi dahil tek birinin tek bölümünü bile izlemedim.Çözüm yasaklamak olamaz.Burası kişisel kısım.Ya RTÜK?.maaşallah yani reklamda dediği gibi "hiç bu kadarını bekliyordum" sözü gibi bir gün de bizi yanıltsın!.Kanunu uygulasın.Sen bu dizileri özgürlükler ülkesi denilen ABD de çocukların olduğu saatte yayınla bakalım o TV nin başına neler geliyor!...
    Cevapla
  • tuncay tezel 13 yıl önce Şikayet Et
    TÜRKİYEDEKİ TEHLİKE YOBAZLIKTIR. Sadece dinin değil, her siyasi fikrin yobazları iş başında. Aşırı tutucu, din adına kendi törelerini, akılsızlıklarını, kültürsüzlüklerini dinmiş gibi gösteren, dini yaşanamayacak derecede zorlaştıran ruhbanlığı öne çıkaran, dini bir siyasi araç olarak kullanmaya çalışan, Markisist çatışma fikrini dinmiş gibi gösterip türlü terör grupları oluşturan zihniyettir Türkiyenin ve Dünyanın tehlikesi.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Timur 13 yıl önce Şikayet Et
    **. fatma gülün suçu yok biz onu bihter sandık..
    Cevapla
  • emin doğan 13 yıl önce Şikayet Et
    İzleme. İzlemiyorum-izletmiyorum. sende öyle. sizde öyle yapın. bu sapık filimleri çocuklarınızdan uzak tutun. yoksa ileride namuslu bir kişi kalmayacak zaten çok azaldı. herkes duyarlı olsun. duyarsız kalırsanır hata edersiniz en iyi tepki reytingini kırmaktır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat