Kürtlere açık mektup
- GİRİŞ23.02.2021 09:25
- GÜNCELLEME24.02.2021 09:33
Kürtler Orta Doğu’nun kadim halklarından biridir.
Bu coğrafyada kurulmuş her medeniyette Kürtlerin katkıları vardır.
Binlerce yıldır Orta Doğu’da yaşayan bu asil halk, İslâm ile müşerref olunca hem İslâm’a sıkı sıkıya bağlandı hem de büyük fetih hareketlerinde aktif görev aldı.
İslâm sancağı Selahaddin Eyyubî gibi kahramanların elinde gururla dalgalandı, başta Kudüs olmak üzere Haçlı tasallutu altında inleyen yüzlerce şehir özgürlüğüne kavuştu.
Kürtler İslâm’ı öylesine benimsedi ki yaşadıkları her yerde onlarca medrese kurdu, sayısız âlim ve evliya yetiştirdi.
Doğu insanının dindar, güvenilir, mütevazı ve misafirperver olduğu düşüncesini toplumumuzun hafızasına yerleştiren de işte Kürtlerin İslam’a duyduğu derin sadakat oldu.
Kürtler tarih boyunca İslâm’ın gücüne güç kattı, “Müslüman” olmak ise Kürtlere çok yakıştı.
Kürt kimliğinden ve benliğinden İslâm’ı çıkardığınızda geriye ne kalacağının cevabını öncelikle Kürtlerin vermesi gerekir.
Çünkü terör örgütü PKK 40 (kırk) yılı aşkın bir süredir Kürtleri dinsizleştirmek veya ateşe tapılan Zerdüşt dinine sürüklemek için her türlü zulmü sergilemekte.
PKK tasallutu altında geçen kırk yılda Kürt gençlerinin bir bölümü ise kandırılarak dağa çıkarıldı.
Ya hayatlarının baharında dağdaki zorbalara hizmet etmekteler ya da kara toprağa düşerek geride gözü yaşlı insanlar bırakmaktalar.
Dağlarda ve hendeklerde ölen on binlerce Kürt gencinden geriye nasıl bir kazanım kaldı?
PKK’nın sözde bağımsız devlet masalı Irak dağlarındaki mağaralara hapsoldu.
Birkaç Batılı devletin elinde kukladan başka bir şey olmayan terör örgütü PKK’nın sözde bağımsız devlet masalının ne kadar kurmaca olduğu Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtları ile ortaya çıktı.
Türkiye kararlı bir şekilde o coğrafyalara girdiğinde ABD’si, Rusya’sı, İsrail’i ardına bakmadan çekildi, kaçtı.
Batılıların kendi çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmedikleri apaçık ortaya çıktı.
Hiçbir Batılı gücün İslâm ile özdeşleşmiş halklara sevgi ve muhabbetle bakmayacağını her Müslümanın öncelikle bilmesi gerekir.
Başta da Kürtlerin.
Ne kadar dinsizleşse de İslâm düşmanlığından asla vazgeçmeyen Batının, Müslüman bir halk olan Kürtlere Orta Doğu’da rahatça yaşayabilecekleri bir devlet kurduracağına ise hiçbir Kürt inanmasın.
Batılıların ilk amacı Orta Doğu’daki büyük devletleri bölerek İsrail’in güvenliğini garanti altına almak, ikincisi ise Orta Doğu’daki petrolü ve doğalgazı kontrol altında tutmaktır.
Dağlardaki inlerde saklanan terör baronlarının banka hesapları kabarırken, gencecik bedenler ateş tanrılarına kurban edilmekte.
HDP’li yöneticilerin çocukları en pahalı kolejlerde okurken, eğitimine yurt dışında devam ederken, tatilden tatile koşarken, en pahalı markaları giyerken, gariban gençler terör kamplarında esir hayatı yaşamakta.
Parti vitrinine yerleştirilen Müslüman görünümlü birkaç şuursuzun ise bu İslâm düşmanı örgütün aldatmacasından başka bir şey olmadığını, en kanlı terör eylemi karşısında bile sızlamayan kara vicdanları ortaya çıkardı.
PKK’nın derdi Kürtlük değildir.
PKK’nın derdi İslâm değildir.
HDP’nin derdi barış değildir.
Hepsi Batı’nın kendilerine biçtiği rolü en zalim ve en ahlâksız yöntemlerle icra etme derdindeler.
Çünkü efendileri öyle emrediyor.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar16