Işık... Biraz daha ışık...

  • GİRİŞ01.04.2014 09:50
  • GÜNCELLEME01.04.2014 09:50

Ferasetli bakışla olgun yanıt yakın"... 28 Mart 2014 cuma günü böyle demiştik twitterde. 30 Mart yerel seçimlerinde ortaya çıkan sonuç, aylarca süren seviyesiz karalama ve propaganda faaliyetlerine halkın yanıtı olarak, önemli bir mesaj anlamındadır.

Bu dönemde iç ve dış unsurların sinir bozucu saldırılarına maruz kalan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de seçmenlerin yüzde 45,5'inin desteğiyle, "yola devam" etmesi yönünde bir işaret almıştır. Geleceğe yönelik iki kapı açıyor bu Tayyip Erdoğan'a: Biri cumhurbaşkanlığı, diğeri de başbakanlık kapısı. Bunları kendisi değerlendirecektir.

Bu seçimde halkın verdiği mesaj bundan ibaret değil yalnızca. Bir de dünyaya seslenmiş oluyor, küresel siyaset aktörlerine oylarıyla demek istiyor ki; Türkiye'yi siz daha tanımamışsınız, gafiller! Ve onların yerli figüranları... İstediğiniz zaman, istediğiniz gibi oyun kurup tuzağa düşüremeyeceksiniz bu milleti! Çünkü bu milletin içinde hadiselere ferasetle bakmayı bilenlerin sayısı az değildir. Bunların ferasetinden korkmanız gerekirdi, çünkü onlar Allah'ın nuruyla bakar...

Haksızlık karşısında suskun kalmamak vardır bir de... Düzen kuranın düzenini bozmak da dâhildir buna. İşte halk irfanı burada devreye girer. Kalbin ve ruhun aydınlanmasıyla... Daha fazlasını ister: adaletin yerini bulmasını, hizmetin tamama ermesini, hakkın teslim edilmesini...

Burada Alman düşünce ve edebiyat dünyasının büyük ismi Johan Wolfgang Goethe'nin bir tecrübesinden hareketle, konuyu daha iyi açklayabiliriz. Kendisi aslında hukuk doktorası da yapmış olmasına rağmen, akademik sınırların ötesinde bir arayış içinde olduğundan, mesleğini üniversitede icra etmek yerine, şiir ve serbest düşünce dünyasına dalmayı yeğler. Bu sırada da özellikle İslam kültür coğrafyasının inanç ve zihin dünyasında incelemelerde bulunur. İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav), Kur'an, Müslümanlar ve buraya dair gerçekler hakkında önce açıklayıcı bilgiler toplar, sonra da bunlardan yararlanarak şiirler yazar. Doğu-Batı Divanı işte bunların toplandığı kitabın adıdır.

Bu meşguliyet, farklı ve hoşnut edici bir aydınlanmışlık tecrübesi kazandırmıştır, Goethe'ye. "İslam eğer Allah'a teslim olmak ise/ İslam'da yaşıyor ve ölüyoruz hepimiz", der bir şiirinde. Hayattaki son sözleri ise şunlar olmuştur: "Işık... Biraz daha ışık..."

İnsanda ışık arzusu, aydınlanma gereksinimi demektir. Aydınlanmaya ve aydınlatmaya yönelik bir gereksinim.  Türkiye'de 30 Mart yerel seçimi, yerel seçim olmanın ötesinde bir anlam ifade etmiştir. Hem içeride, hem de dışarıda.

Halk bu seçimde, " Işık... Biraz daha ışık...", demiş oluyor. Bunu sadece AK Parti'nin ışığı çağrıştıran amblemine izafeten söylemiyoruz, aynı zamanda 12 yıllık yönetim sürecinde elde edilen fayda ve kazanılan ufuk genişliği anlamında düşünüyor seçmen.

"Biraz daha ışık" talebi iki açıdan değerlendirilebilir. Birincisi, Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin ülkeye sağladığı fayda ve aydınlanmışlıkla ilgili. Vatandaş bu süreçte kendi çıkarlarının farkında olarak, ona göre talepte bulunmuş, tercihlerini oluşturmuştur. İdeolojik tercihi ile ekonomik çıkarı arasında ayrım yapma tecrübesi edinmiştir. AK Parti'nin uzun süreli olarak yüzde 50 civarında oylarını koruması bundan dolayıdır.

Söz konusu ışık, 17 Aralık süreciyle birlikte yeni bir aydınlanmaya daha zemin hazırlamıştır. Bu, devlet bünyesinde oluşan paralel yapı ve bunun aktörlerinin farkına varılması ile kendini gösteren bir aydınlanmadır. Sonuçta, Türkiye için faydalı olmuştur. Şimdi artık buna ilişkin yargı süreci başlatılacaktır.

Halkın ışık talebinin bir başka boyutu da, yolsuzluk iddialarının hukûkî zeminde araştırılıp gereğinin yapılmasına dair beklentidir. Başbakan Erdoğan'a verilen güçlü destek, O'na bu konuda güven duyulduğunun göstergesi sayılır.

Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat - Haber7 

icanbol@hotmail.com

twitter.com/icanbol

Yorumlar6

  • BMKPHC 11 yıl önce Şikayet Et
    Güvenilir yazar olmak. Güvenilir anket kuruluşları gibi bazı yazarlar da gündemlerle ilgili yazmış oldukları yazılarla önemli tespit ve sonuç öngörüsünde bulunurlar. Tarafsızlık ve objektiflik içerisinde derinlemesine ileriye dönük tespitler bir bakıma anketörlerin güvenilirlikli olması gibi yazarların da o yönünü gösterir. Şu an yazısına yorum yazdığım yazar hocamızda da o özelliği görüyorum.30 Mart seçim öncesi gelişen süreçle ilgili yazmış olduğu yazılardaki tespitleri ve seçim sonucu oluşan duruma bakarak bunları rahatlıkla söyleyebiliyorum.
    Cevapla
  • BMKPHC 11 yıl önce Şikayet Et
    Halktan destek almayan bir gücün temeli sağlam olmayan bir bina gibi yıkılması kaçınılmazdır. 30 Mart seçimlerinden sonra paralel yapı ile ilgili şöyle bir değerlendirme yapabiliriz. Paralel yapının bürokraside çok güçlü olduğunu ve ayak oyunları işlerinde de başarılı oldukları görülmüş. Halk üzerindeki etkilerinin ise zayıf olduğu ortaya çıkmıştır. Halktan destek almayan bir gücün temeli sağlam olmayan bir bina gibi yıkılması kaçınılmazdır. Şimdi yapılması gereken o yapılanmanın bürokrasi içerisinden hukuk içerisinde temizlenmesidir. Tabandakilerin de artık bütün bu süreçte kendilerinin de kullanıldıklarının farkına varma zamanıdır.
    Cevapla
  • abdullah oğul 11 yıl önce Şikayet Et
    Hoşgeldiniz. Sayın İbrahim Canbolat hocamıza tekrardan hoşgeldiniz diyorum ve yazılarının devamını beklediğimizi kendilerine buradan bildirmek istiyorum.Bu isteğimi e-posta yoluyla kendisine iletmiştim fakat bir de buradan yazmak istedim. Selamlar
    Cevapla
  • Mustafa Türköz 11 yıl önce Şikayet Et
    Işık biraz daha ışık !. Işık sa Işık ! ; "Haydi ampulü söndürelim" diyenlere inat ! Ampul oldu AVİZE !!!
    Cevapla
  • İsmetlim 11 yıl önce Şikayet Et
    Hayırlı olsun... Türkiye kazanımlarına.istikrarına ve en öemlisi geç de olsa farkına varılan paralel yapının tasfiyesine karar vermiştir.Bu karar birilerini memnun emeyecektir,muhalefet neticeyi kendilerine göre tevil edecektir.Demokrasi sandık değil diyeceklerdir.Ama atı alan üsküdarı geçti bile.Bundan sonrasını ferasetli ve kararlı adımlarla iktidar şekillendirecektir.Devletin çarkları yerli yerine oturtularak her şey normale döndürülmelidir.Sandıktan çıkan destekle Başbakan,Türkiye'nin ve başta yakın coğrafya olmak üzere tüm dünya mazlumlarının ümit ışığı olma yolunda yürümeye devam edecektir.Artık yeni Türkiye söylemi çok daha anlamlı hale gelmiştir.Yeniden hayırlı olsun.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat