Neo Osmanlı döneminin egzersiz çalışması

  • GİRİŞ02.07.2014 10:54
  • GÜNCELLEME02.07.2014 10:54

Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının iki ana ekseni var...

Ülke içine yönelik büyük mesajı öteki yazıda yazacağım...

Tayyip Erdoğan’ın İslam dünyasına verdiği Cumhurbaşkanlığı adaylığı mesajı ise çok derin ve iddialı...

Erdoğan sanki Türkiye’ye Cumhurbaşkanı seçilmiyor...

İslam dünyasına “Başkan“ seçiliyor sanki...

***

Konuşmayı büyük bir ustalıkla “Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı’ndan, İslam dünyasının mazlum halklarının liderliğine doğru kaydırıyor...”

İslam ülkelerinin liderliği sonuçta “sizin inisiyatifinizde bir mesele değil aslında...”

İslam coğrafyası sizi lider görmek istemedikçe, sizin verdiğiniz mesajların o günkü şartlarda bir anlamı olmuyor...

Fakat anlaşılıyor ki, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı bir “Başkanlık modelinden çok“ bir “neo Osmanlı modelinin“ egzersiz çalışmasıdır...

***

2023 vizyonu uzun zamandır öne çıkartılıyordu...

Dünkü konuşmayı dikkatlice dinledikten sonra 2023 vizyonundan, “Osmanlı’yı var eden başka unsurların da yavaş yavaş hayata geçirilmeye çalışıldığını“ anlıyorum...

Padişahlık falan değil bahsettiğim unsurlar...

İslam dünyasının üzerinde çok etkili olacak başka enstrümanlar var belli ki faaliyete geçirilmesi düşünülen...

Çok değişik ve çok ilginç bir mecraya yöneliyor Türkiye; Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na halk oyuyla gidişiyle...

Ortası olmayan, uçurumu ve muhteşem manzarası bitişik; köşeli ve tehlikelerle dolu bir yol bu...

*****

TAYYİP ERDOĞAN OTOBANI...

Tayyip Erdoğan dün tam anlamıyla ‘one man show’ yapıyor...

Dört bin kişilik bir salondan, onlarca televizyon kanalıyla, Türkiye’ye ve dünyaya en dokunaklı hayat hikayesinin üzerinden sesleniyor...

Hayatından kesitleri anlatan duygusal bantlar, toplumun en ince damarlarına yönelik olarak montajlanıyor...

Tayyip Erdoğan dün, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmaya değil, değiştireceği ve dönüştüreceği Türkiye’de yeni bir “çağın başlagıcının mimarı olmaya” soyunuyor... Karısından af diliyor...

Çocuklarından özür diliyor...

Rakiplerinin eleştirdiği gibi otoriter bir figür gibi değil, duyarlı ve kalbi yaralı bir baba gibi... Çok ince dokunmuş duygusal dokumalarla örülüyor konuşması...

Pakistan’lı kız, Pınarbaşı cezaevine kapısında “Bizi unutma diyen kız çocuğuna” kadar toplumun damarını titretecek örnekler var konuşmada...

***

Bir cumhurbaşkanı adayı böyle bir şov yapabilir... Bu kadar etkili bir propaganda çalışmasında kampanyayı açabilir...

İlk gün çıtayı bu kadar yükseğe koyması anlaşılabilir...

Ve fakat görünen o ki; “Tayyip Erdoğan güçlü belagatıyla tek başına otobana çıkmış yarış arabasındaki bir pilot edasındadır...”  Karşısında onunla polemiğe girecek bir Ekmeleddin İhsanoğlu yok... Polemiksizlik, uzlaşı, hoşgörü ve medeniyet kavramları açısından ilginç gelebilir birilerine...

Ne ki Tayyip Erdoğan Türkiye’de 12 yıldır icraatın başındadır...

İcraatın başındaki kişinin eleştirilmediği bir seçim kampanyası olmaz...

Böyle bir seçim kampanyası sadece Erdoğan’a yazar... Tayyip Erdoğan polemiksiz geçecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerini daha baştan zaferle kapar... 

***

İcraatının ve kendisinin tartışılmadığı bir kampanyada, Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı olan belagatı büyüdükçe büyür...  Belagat ustalığı karşısında, onun icraatlarını polemik konusu yapmamak, mitinglerle karşısına çıkmamak, onu ve Türkiye’yi polemiksiz bırakmak tek bir anlama gelir... Tayyip Erdoğan tek başına otobana çıkan bir pilot gibidir...

İstediği hızı yapacak, istediği an yavaşlayacak istediği an gaza kökten basacak, one man show’u istediği tarzda yönetecektir... Polemiksiz bir Cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’yi götüreceği yer, solo bir Erdoğan konseridir...

Konserin öyle bir one man show ki; konserin sonunda “star”ın düet yapmasına bile gerek kalmayacak...

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı nasıl bir karardır anlamak mümkün değil...

Yazının tamamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat