Bir okul müdürü bir mahallenin kaderini değiştirebilir mi?

  • GİRİŞ26.01.2009 09:30
  • GÜNCELLEME26.01.2009 09:30
 Bir öğretmen dostumun, okulunun idarecisi yüzünden mesleğinden ilk defa soğumaya başladığını dinleyince üzülmüştüm.

“Ben bu mesleğe çok severek başladım Sait” diye dert yanmaya başlayan arkadaşımın, yüzünden sıkıntısını okumak mümkündü.

“Okul müdürünü gördüğüm gün derslerim daha verimsiz geçiyor. Yarmazlık yapan öğrencilerimle baş etmekte zorlanmıyorum. Öğrencileri anlamakta zorlanmıyorum. Ancak okul müdürümüzün, emekliliği geçmiş biri olmasına rağmen, davranışlarının sebeplerini bir türlü anlayamadım.

‘Koltuk sevdası’ ya da ‘koltuk egosu’ denilen kavramları daha iyi anlamaya başladım.

Müdürümüz bir bahane bulup ne zaman öğretmenler odasına gelmişse mutlaka birsini laf sokarak tüm öğretmenlerimizin moralini bozuyor. “İtici” olmak için özel bir çaba sarf ettiğini düşünmeye başladım bir ara.

Baktım müdür yüzünden hem kendime hem öğrencilerime zarar vermeye başladım, artık takmamaya başladım. İnan bu tavrı takınmasaydım mesleği bırakmayı bile düşünüyordum.

Ben, takmamayı başararak, kendimi kurtardım. Bu adam yıllardır bu memlekette idarecilik yapıyor. Onun yanında senlerce çalışmış meslektaşlarıma gerçekten üzüldüm. Böyle bir idareciyle çalışınca, bir okul müdürünün kurumuna ne kadar büyük zararı veya faydası olabileceğini daha iyi anladım”

 

Arkadaşımın derdini dinledikten sonra kendisinin mutlaka idareci olması gerektiğini söyledim. İşini severek yapan insanların, idareci olunca çok başarılı olacaklarına olan inancımı anlattım arkadaşıma. 

 

İkna etmek için Orhan hocanın başarısından bahsettim. Bu yazıyı yazmama sebep olan Orhan hocanın başarısı, kelimenin tam anlamıyla, bir efsane olacak nitelikte.  

 

İstanbul Fatih’te, Hekimoğlu Ali paşa ilköğretim okulu müdürü, Orhan Tümsavaş’ın başarısını paylaştım arkadaşımla. Aynı başarıyı sizlerle de paylaşmak istiyorum.

 

* * * * * * * *

2 yıl önce okul velilerine “Çocuk Eğitiminde Anne baba sorumluluğu” konulu bir konferansa gittiğimde tanışma imkanım oldu Orhan Bey’le. Konferans sonrası bize okulunu gezdirdi. Tüm sınıflara yaptırdığı akıllı tahtaları, okulun fiziki güzelliği için yaptığı yatırımları, okul bahçesindeki ana okulunu gezdirip anlatırken gözlerindeki heyecanı görmenizi isterdim. O gün tanıştığımız Orhan Bey’le 2 yıl görüşemedik.

Birkaç ay önce tekrar aynı okulun velilerine konferans vermek için bir arkadaşımla gittik. Daha okulun bahçesine girer girmez arkadaşım “Burası kolej mi?” diye sordu. Bu soruya şaşırmamıştım. Sadece gülerek, “Hayır! Burası devlet okulu… Okulu kolej gibi yapan idarenin gayreti” dedim.

Konferansı bitirirken okulun velilerine müdürlerinin başarısından bahsettim. İşim gereği İstanbul’da birçok okul gezdiğimi, fakat gezdiklerim içerisinde en başarılı okullardan birisinin Hekimoğlu Ali paşa ilköğretim okulu olduğunu söyledim. Başarılı bir okul müdürünün öğrenciler ve veliler için büyük bir nimet olduğundan bahsettim.

İşini seven bir okul müdürü bir okulun kaderini değiştirir. 

İşini seven bir okul müdürü öğrencilerin kaderini değiştirir. 

İşini seven bir okul müdürü ülkemizin geleceğini şekillendirir.

 

Bu gerçekleri veliler ile paylaşıp kürsüden indikten sonra Orhan Bey bana çok ilginç bir olay anlattı. 

“Hocam ben bu okula geldiğimde okulun halini görseydiniz şaşırırdınız. Siz iyi zamanlarını gördünüz. Okulun etrafında tinerciler dolaşırdı. Veliler okula gelip giderken korku içinde gelip giderdiler. İlk zamanlar çok zorlandım ama asla vazgeçmedim.

Konuşmanızın sonunda ‘bir müdür bir mahallenin kaderini değiştirir’ dediniz. Ben size geçen hafta yaşadığım bir olayı anlatayım. Bu mahallenin esnaflarından birisi geçen gün ziyaretime geldiğinde anlattı. Meğer mahallenin esnafının işleri bile 4 yıl öncesine göre çok daha iyi olmuş. Hatta bu sokaklardaki kıra fiyatları bile artmaya başlamış.”

 

İşini iyi yapan bir öğretmenin sınıfın kaderini değiştirebileceğini biliyordum. İşini iyi yapan bir idarecinin okulun kaderini değiştirebileceğini de biliyordum. Ancak bir okul müdürünün mahallenin kaderini değiştirebileceğini başkalarından duysam tereddütle bakardım. Kiraların artmasına vesile olacağını tahmin bile edemezdim.

Okulun başarısı sadece fiziki görünümünde ki değişiklikler değil elbet. Sosyal faaliyetlerde aldıkları başarı ödüllerini buraya uzun uzun yazacak değilim. Merak edenler okulun web sitesine girip bakabilirler.

 

* * * * * * *

 

Odasında, akşama kadar sadece kağıt imzalayıp, geleni gideni fırçalamaktan başka bir şey bilmeyen, sorunları çözümünü hep devletten bekleyen idarecilerden kurtulmak zorundayız.  

Makam yada ego sevdası olan insanlar, sadece makamlarını kirletmiyorlar. Yanlarından çalışan öğretmenlerin hevesini kirletiyorlar. Okullarındaki öğrencilerin eğitime bakışını ve bu ülkenin geleceğini karartıyorlar maalesef.

 

Yüreğinde bu ülkenin sevdasını taşıyan idarecilere ihtiyacımız var.

Okulunda ki öğrencilerin, hem yaratıcının hem anne babasının hem de bu ülkenin geleceğinin birer emaneti olduğunu unutmayan idarecilere ihtiyacımız var.

Attığı her adımı emanet şuuruyla atan idarecilere ihtiyacımız var. 

 

          
Allah Orhan TÜMSAVAŞ gibi idarecilerin sayısını artırsın!

 

Sait ÇAMLICA / haber 7
www.saitcamlica.com
saitcamlica@gmail.com

Yorumlar6

  • selim bahadır 15 yıl önce Şikayet Et
    NE GÜNLERE KALDIK. Öyle bir ülke olduk ki "insanlar yapmaları gereken işleri yaptıklarında takdir ediliyorlar." Yere göğe koyamadığınız müdür Orhan Bey, yapması gerekenleri yapmıştır o kadar... Kötülerle Orhan beyi kıyaslarsanız hataya düşersiniz. Herkes yapması gereken şeyi yapsa değişen şeyin kader olmadığını sizde anlarsınız.
    Cevapla
  • Muhterem Arslanlı 15 yıl önce Şikayet Et
    yazı kaldırılsın. Sayın yazar Hiç kimse ne kendisinin ne de bir başkasının kaderini değiştirmeye güç yetiremez.İnsanın hangi aileye doğacağı ne zaman nerde calışacagı ne zaman ve nasıl ölecegi kaderde zaten bellidir.O okul müdürü eğer birşey yapmışsa onu yapmak onun kaderindedir ve sadece olacak birşeye "VESİLE" olmuştur. bu yazının kaldırılmasını talep ediyorum.
    Cevapla
  • ibrahim polat 15 yıl önce Şikayet Et
    yalnız adam a. yalnız adam bence sen de kaderi değiştime ifadesini kullan yoksa ömür boyu yalnız kalırsın belikide kullanıyorsundur ama değişmiyordur ! bu insanları anlamak zor ya yazıyı okumuş yaptığı yoruma bak neymilş ifadeye çok takmış bumu yani senn köşe yazısı okuma anlayışın bumu YAZIK!
    Cevapla
  • yalnız adam 15 yıl önce Şikayet Et
    Sayın yazar!. "Kaderi değiştirme" ifadesine kafayı fazla takmışsınız: "Müdür, mahallenn kaderini değiştirmiş, öğrencilerin kaderini değiştirmiş, gençlerin kaderini değiştirmiş..." Başka türlü ifade edemez misiniz?
    Cevapla
  • ahmet cetindag 15 yıl önce Şikayet Et
    ya ana babaların egosu ne olacak?. Bir zamanlar iki çocuğu o okulda okumuş biri olarak bu yazıyı okurken eski günlere döndüm gayri ihtiyari.Demekki isteyince her şeyi değiştirebiliyoruz,yapabiliyoruz.Bu haslet bizde var.O Öğretmenin ellerini öperim ve başıma hürmetle koyarım.Lütfen anneler babalar öğretmenlerimize sahip çıkalım.Evlatlarımızın ve ülkemizin geleceği bu ellere bağlı.Kulağı çekilen çocukların karşısında azarlanan ve mahkemeye verilen öğretmenler olmamalı.saygılar.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat