Yok böyle din! Sınanan Defne değil biziz!

  • GİRİŞ11.02.2011 07:46
  • GÜNCELLEME11.02.2011 07:46

Asıl derdimi öyküdeki babaya söyleteyim: Babasıyla gece namaza kalkmış bir delikanlı, komşu evlerin ışıklarının yanmadığını görünce, “Şunlara bak baba, namaza kalkmamışlar!” der.

Baba mahzun olur: “Ah evladım, böyle diyeceğine namaza kalkmasaydın keşke.”

Bir de şöyle bir öykü bilirim: Bir sarhoşun Mevlânâ’nın dergâhına girip patavatsızlık etmesi üzerine, müridler sarhoşu tartaklar. Mevlânâ ise müridlere çıkışır: “Şarabı o içmiş ama siz sarhoş olmuşsunuz.

Şarapçının niye sarhoş olduğu ilgilendirmez müridi; sarhoşa nasıl davranacağı ilgilendirir. Müridin sarhoşa kabalık yapmaması, sarhoşun müride kabalık yapmamasından önceliklidir. Bu önceliği bilmezsek, ömrümüzü başkalarını ayıplamak gibi affedilmez bir ayıba harcarız. Şarapçının sarhoşluğu geçer ama başkasının ayıplarını sayarken kendini ayıpsız bilme sarhoşluğu geçmez.

Kur’ân’ın Karun, Firavun, Nemrud, Ebu Leheb, Câlut gibi kötülük tiplerini ısrarla hatırlatması, içimizdeki sapma dinamiklerini hatırlatmak adınadır. Başkalarını ayıplayarak içimizdeki ayıpları unutturmak için değildir. Kur’ân başkalarını etiketlemeye değil kendimizi sorgulamaya çağırır: “Firavun’u firavunlaştıran benlik sende de var!” demeye getirir. “Karun’u Karunlaştıran kibre ve gurura sen uzak dur!” diye uyarır. Karun ölmüştür ama Karunlaşma tehlikesi yaşamaktadır. Tebbet Sûresi’nde “Kurusun iki eli Ebu Leheb’in” derken, elimizde olanların bizi de “Ebu Lehebleştirme” tehlikesine dikkat çeker: “Malın ve kazancın seni de helak edebilir.” Maksat, Ebu Leheb diye birini çekiştirmek, çekiştirmemizi istemek değildir.

Aldananları görmek, aldanabileceğini gösterir insana. Kendisi gibi insanların da aldanabildiğini görünce, aldananlara “oh olsun!” demeden önce kendisinin de aldanabileceğini hatırlayıp “eyvah!” diyebilmek kulca bir titreyiştir. Başkalarının kötülüğünü ağzında çoğaltarak kendini temize çekmek ise kulluk değildir. Kendi dindarlığını yücelterek günahkârları aşağılamak ise dindar bir insanın işi değildir. Yoktur böyle dindarlık.

Dergâhta sınanan sarhoş değil müridlerdir. Şimdi sınanan ise Defne değil, biziz! Defne hakkındaki sözlerimiz Defne’ye bir şey kazandırmaz da kaybettirmez de. Kaybedeceği olan biziz. Bu sınavda kaybetmezsek, ölü Defne’yi olmasa da, yaşayan Defneleri kazanabiliriz. Hem belki “Defne’nin ölümü”nden aldığımız dersle, yaşayan Defnelerin “ölü kalpleri”ni diriltiriz.

Öbür türlüsü kolaycılıktır; konfor sunar aklımıza. Klişe ile çözeriz her çelişkimizi. Sloganla yükseltiriz sesimizi. Sustururuz. Dine yaslanma keyfini yaşatırız nefsimize. Çakırkeyf oluruz biraz da. Hafif sarhoş… Değil mi?

Senai Demirci - Haber 7
senaidemirci@gmail.com

Yorumlar142

  • Cem Saran 13 yıl önce Şikayet Et
    olmadı hocam olmadı. hocam sizi yakından takip ederim çok güzel yazılarınız var güzel düşünceleriniz var. ama bu zatı savunma bence size hiç yakışmadı. ben bu zatı tanımam etmem. ama yaşama tarzından nasıl olduğunu az çok çıkarabiliriz. ne yapmış ne etmiş beni hiç ilgilendirmez zaten şu an doğru yanlış ne yapmışsa hesabını veriyordur. ben sadece Allah kolaylık versin derim. Ama sizin gibi de onu melek yapmam hiç kusura bakmayın size hiç yakışmadı.
    Cevapla
  • Ali Gel 13 yıl önce Şikayet Et
    Kendimize bakalım yeterli mi?. Müslümana biçilen rol bu zaten. Herkes kendine baksın.Etliye sütlüye karışma sen namazını kıl başını öne eğ hiç bir tarafa bakma birini de aman uyarma haa!! Ne yani ben de şimdi çocuk pornocuları, gayler, katiller vs bilimum iğrenç insanlara aman bir şey demeyin siz de bu duruma düşersiniz gibi bir mantıkla yazı yazsam sonra da anlatmak istediğimi özü aslında çok masumca desem hanginiz bu yazıya dayanırsınız? Adı geçen kişi bunları yapmasada bazı yaptıkları bunlara yakın şeyler
    Cevapla
  • darbeleredurde 13 yıl önce Şikayet Et
    indirilmiş kuran ı siz iyi okuyun. en fazla altı çizilen,vurgulanan konulardan biri iyiliği emretmek,kötülükten men etmek görevi.bu tarz yazılar laikçilere şirin görünme adına kaleme alınmış yazılardır.itiraz noktamızı açıkça ortaya koyduk.birey üzerinden değil yaşam biçimi üzerinden eleştirdik.dolayısıyla gıybet,dedikodu,günahına girme gibi değerlendirmeleriniz mesnetsiz.
    Cevapla
  • selahattin altıntaş 13 yıl önce Şikayet Et
    çoook haklısın.. Şahsen ben de başından beri bizim imtihan olduğumuzu fark etmiştim. Söylediklerimizin büyük çoğunluğu bizi tehlikeye atacak cinsten. Bu yüzden o konuda knuşmuyorum ve konuşanları uyarıyorum. Bununla biz imtihan oluyoruz
    Cevapla
  • Elif 13 yıl önce Şikayet Et
    biz kendimize bakalım. Senai Bey, Defne Hanımın şahsına bir şey demiyor. Bizler kendimizi yoklayalım, İyisiyle kötüsüyle kendimi tartalım, varsa yanlışlarımızı düzeltelim diyor. Yazının özü budur.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat