“Kahrolsun İsrail!” diye bağıran gençlere ağabey hatırlatması…

  • GİRİŞ23.01.2012 09:19
  • GÜNCELLEME23.01.2012 09:19

Belki beni taşlayacaksınız. Hain diyeceksiniz. Küseceksiniz. Söylediklerimi hemen şimdi anlamanızı beklemiyorum. “Sırası mıydı?” diye sorarsanız, bence tam sırası. Fırsat ayağımıza gelmişken, baş başa verelim, konuşalım.  

24 Kasım 2011’de Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi’nde Kayseri Kaski Spor ile, Maccabi Bnot takımları arasında oynanan Euro CUP kadınlar basketbol müsabakası sırasında “Kahrolsun İsrail” diye bağırdınız. Hakkınızda dava açıldı. Bugünlerde yargılanacaksınız.

Böyle bir davanın açılması vicdanı sızlatıcı. En azından gereksiz. Belli ki şık durmuyor. Umarım, iş tatlıya bağlanır, beraat edersiniz. 

Fakat asıl beraat arayacağınız yer TC mahkemeleri değil çocuklar.

Şimdi iyi dinleyin.

  1. Kendinizi rahmetli Furkan Doğan’ın yanına koyuyorsunuz; buna hakkınız yok. Furkan slogan atmak için binmedi Mavi Marmara’ya. Slogan atmak değil ki dava; canını ortaya koymaktır. Can davası ise spor salonlarında olmaz. Geçelim.
  2.  Maça gittiyseniz, maç seyredersiniz. İyi oynayanı takdir edersiniz ya da kendi takımınızı alkışlarsınız, hepsi bu. İsrail’den gelen basketbol takımının bayan oyuncuları ne sizi vurmaya geldi ne de Furkan’ı vuranları temsil ediyor. Yapılanlardan onlar sorumlu değil, sorumlu olsa bile iyi karşılanacaklarına dair bir sözleşmeye güvenerek geldiler. Müslümanların kinci ve intikamcı olmadığına kanaat ederek misafirimiz oldular. Devlet de biz halkı adına bu güvenceyi verdi; siz niye bizi mahcup ettiniz? Hadi bunu da “deli”kanlılığınıza verelim.
  3. En azından misafirinizdir o kızlar; misafire ev sahibi olmanın avantajına dayanarak lanet yağdırmak yakışır mı size? Hakkınız var mı buna? Silahlı askerlerin silahsız ve savunmasız sivilleri öldürmesi değil mi lanetlediğiniz? Kuvvetin hakkı ezmesi değil midir “kahrolsun” dediğiniz? Peki siz niye aynısını yapıyorsunuz?
  4. “Birinin yaptığı hata ile bir başkası suçlanmaz.” Kur’ân’ın temel ilkesidir bu. Ne kadar ağırımıza giderse gitsin, mümin olarak bu hakikatin ardı sıra yürüyeceğiz. Canımız yansa da. Dudaklarımızı ısırsak da… Eğer Furkan gibi olmak istiyorsanız, canınız yansa da susacaktınız orada. Kolay olanı yaptınız, slogan attınız, toptancılık yaptınız. Hadi bunu da geçelim.
  5. Siz Yahudileri lanetlerken, farkına varmadan, Yahudileşme tavrı sergiliyorsunuz. Basket oynayan oyuncuların kişiliğine ve görüşlerine bakmadan hepsini bir ırktan diye yaftalıyorsunuz, kahra layık görüyorsunuz. Irkçılık budur işte çocuklar. Yahudileşme tavrının ta kendisidir bu; iliğidir. Hiç olmazsa, bu beklemediğiniz dava, bu konuda uyanık ve duyarlı olmanıza vesile olur diye ümit ediyorum. Benimle beraber, şeytana inat secdeye giden sizlere de şeytanın bir numaralı günahı ırkçılığa karşı olmak düşer, değil mi?
  6. Siz Yahudilere değil Yahudileşmeye düşman olmalısınız çocuklar. Görüşlerini sormadığınız ve kişiliklerini bilmediğiniz insanları, toptan ve hepten “kahrolası” diye etiketlemek Yahudileşme tavrıdır. Kahrolsun dediğiniz tavra siz özne oluyorsunuz. Yazık değil mi?
  7. Unutmayın, kötülüğe kötülükle karşılık vermek kötülüğe iyilik etmektir. Düşmanınıza karşı misilleme yaparsanız, düşmanınızı öğretmeniniz yaparsınız. Yani ona “ne iyi ettin de kötülük yaptın, bak biz de aynısını yapıyoruz, senden öğrendiğimiz gibi” dersiniz. Kahrolsun dediğiniz İsrail size kötülük öğretiyor farkında mısınız?
  8. Sizi üzdü bu dava biliyorum, yanınızdayım. Ama lütfen bu işe sevgili Furkan’ımızı karıştırmayın. Bu davranış Furkan’la özdeşleşecek, Furkan’la markalanacak bir davranış değil. Furkan ve arkadaşları mazlumun yanında olmak için şehit oldu; siz ise cahillik edip zulmettiniz. Slogan atmayı dava sandınız; Yahudileşme tavrı sergilediniz. Gelin Furkan’dan hep birlikte özür dileyelim.
  9. Her vakit ettiğim duayı sizin için de ediyorum, siz de kendiniz için edin: “Allah’ım tarafgirlikten ve garazdan uzak tut beni…” İşlerinizi taraftarlığa indirgediğinizde bir şey kazanamazsınız, sırf tarafgirlikle doğrunun yanında olsanız bile doğru olmaz duruşunuz. Hakkın taraftarlığa ihtiyacı yoktur; garaz üzerinden adalet üretilmez. Lütfen Hz.Ali’nin [ra] savaş sırasında yüzüne tüküren düşmanı karşısındaki alicenaplığını hatırlayalım. Yoksa, “ilmin kapısı”nı açamaz, “ilmin şehri” Muhammed Mustafa’ya [asm] ümmet olamayız.

Senai Demirci - Haber 7
senaidemirci@gmail.com

twitter.com/senaidemirci
facebook.com/senaidemirci

Yorumlar38

  • Zülkarneyn 12 yıl önce Şikayet Et
    Anlamıyorsanız bari susun. Senai beyi anlayacak kadar okur yazarlığı olmayan bir sürü ....... İslamcı yeniyetme, ortalığı karıştırmış. sebep de bu yazı. bari önce okuyun da sonra ne yazacaksanız yazın. Senai bey bu yazısıyla doğruları ifade etmiş. altına imzamı atarım...
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Sofia 12 yıl önce Şikayet Et
    aynen. senai bey, yazdıklarınıza ben de aynen katılıyorum. sırf yahudi diye topyekün tüm yahudileri aynı kefeye koymayı ben de pek islamla bağdaştıramıyorum. Üstelik onlar ülkemize spor için gelmişler. Bizim ülkemizden israile iş için giden yüzlerce belki binlerce kişi var. Onlar da her gördükleri Türk için aynı tavrı gösteriyorlar mı? savaş ortamında bile masumlara dokunulmaz. burada bir savaş bile yok. kim hangi hakla masumlara saldırmayı hangi hakka sığdırabilir ki?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Haşim Cengil 12 yıl önce Şikayet Et
    Yakışmadı. farklı düşünsek bile bazen susmak gerekir. neticede söylediklerimizin bizim dışımızdaki dünyada karşılığı nedir? söylediklerimiz kimin lehine kimin aleyhine yorumlanacak? bu yazının müslümanların lehine yorumlanmayacağı kesin. yazarın amacı bu olmasa da sonuç değişmez. müslümanların aleyhine bir yazı olmuştur. biz kendi içimizde adaleti sağlamak için çalışsak ta israilliler nezdinde durum yazarın düşündüğü gibi değil. yazar tarafsız bir yorum yaptığını zannedebilir ama israillilerin göbek atacak kadar sevindiğini görür gibiyim. bunu yapmamalıyız. müslümanların içinde bulunduğu bir olayda biz sonuna kadar tarafız. herşeye rağmen yazara muhabbetim eksilmedi. bir yazı ile hüküm vermek istemem AMA YAZARA YAKIŞMADI. Haşim Cengil
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • İlhan BİLGİN 12 yıl önce Şikayet Et
    zulüm tüm dünyada kol gezerken. bizler dünya üzerindeki tüm zulümleri lanetliyoruz.bunu israil zulmü diye ayırmıyorum.içerde ve dışarda yapılan tüm zulümler.bunu israil zulmü diye özelleştirirsek diğer zalim ve tağutlar ne olacak.israili müslümanların stres topu yaptılar tüm dünya israille uğraşırken başka hiç bir şeyi göremiyor.israilin bir piyon olduğu bu zulümleri tüm dünyanın süper güçlerinin emriyle yaptığını niye anlamak istemiyoruz.israil halkı diye bir halk bile yok onlar bile zulüm altında bir çoğu israilden çıkış yada kaçış diye birşey bile yok kendi halkına tecrit dolu bir hayat sürdürüyorlar.yani ortadoğuyu israil ocağında kısık ateşte tutuyorlar sürekli tüpün ateşi israil tüpün kendisi ise abd-ab ve arapdünyası dahil tüm çıkar sahipleri.10 yıl oldu iktidar sahipleri hala sabırla ve ümitle bekliyoruz hele bi zamanı gelsin göreceksiniz sözünüz ne zaman gerçekleşecek o zaman ne zaman gelecek yoksa sizdemi? dedirteceksiniz size inananlara.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • _Devrimci_ 12 yıl önce Şikayet Et
    Sizin de Tarafiniz atese cali cirpi atan karga mi ?. Hz. İbrahim’in içine atıldığı ateşe su taşıyan minik serçeye; “Senin taşıdığın bir damlacık su ile bu kocaman ateş söner mi?” demişler. Minik serçe; “Ateşi söndüremeyeceğimi biliyorum. Önemli olan tarafımız belli olsun.” karşılığını vermiş.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat