Türkiye'de siyasi iç savaş akıl hastalığı sonucudur
- GİRİŞ06.01.2010 09:38
- GÜNCELLEME06.01.2010 09:38
Hayatımda belki de ilk kez bir süredir kendimi çoğunluk tarafında hissediyorum. Birçok insan gibi ben de Türkiye'de olan biteni anlamakta zorlanıyorum. Bir iç savaş şiddetiyle birbiriyle mücadele eden insanların nihai amacı nedir bilemiyorum. Bizlere yalanlar söylendiği yolunda ciddi şüphelerim var. Söylenmeyen amaçlar beni korkutuyor.
Benim için ayrıca önemlisi; ideolojik tavır aldığını iddia eden insanların o ideolojilerini artık tanıyamama durumuna düşmüş olmamdır. Kendilerine 'Atatürkçü' diyenlerlere karşı duyduğum hayal kırıklığı uzun zaman öncesine dayanır. 'Cumhuriyet' ideolojisi bildiğim anlamıyla benim için tanınmaz durumdadır bir süredir.
Şimdi de ondan daha büyük hayal kırıklığını kendilerine 'Liberal' diyen insanlar nedeniyle yaşıyorum. Oysa ben yıllardır liberal düşünceyi iyi tanıdığımı ve iyi okuduğumu düşünürdüm.
Benim için liberal, hoşgörünün sınırlarını durmadan genişletmeye çalışan, insanın her bakımdan özgür ve otonom bir birey olarak yaşamasının koşullarını oluşturmak için savaş veren, bireysel tercih ve yaşam stillerine her insandan daha fazla saygı göstermeyi bilen insandır.
Liberalizmin tarihi ve bence doğru olan, olması gereken tanımı da budur.
Ancak bizde bir süredir liberal denilen insanlar bunun tam aksi bir davranış sergilemeye başladı. Dahası liberal olabilmenin normlarını da onların sert, yıkıcı ve çözücü davranışları belirlemeye başladı.
Bu sadece Türkiye'ye özgü bir gelişme değil. Başka ülkelerde de liberal düşünce gayet hızlı ve radikal bir dönüşüm içinde.
Dünyada liberaller son derece yıkıcı, sert ve saygısız olmaya başladı.
Özel tarihi koşullarımız nedeniyle liberalin bu yıkıcılığı, saldırganlığı ve sertliği Türkiye'de daha bir göze batıcı olabiliyor.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol