Ergenekon kalkışması

  • GİRİŞ26.11.2010 08:33
  • GÜNCELLEME26.11.2010 08:33

Türkiye’dekine benzer derin devlet yapılanmaları hemen hemen her ülkede vardır. Ancak onların te­mel farkı daima devletin kontrolünde çıkmaları hiçbir zaman kontrol dı­şına çıkmalarına izin verilmemeleri­dir. Normali de budur. Tabii ideali, bir derin devlet yapılanmasının hiç olmamasıdır, ama bunu islemek de bazen gerçekçi olmayabiliyor.

Derin devlet konusunda Türkiye Batı âleminde bir istisnadır. Bir tek burada derin devlet devletin kontrolünden çıkabilmiştir. Hatta kontrolden de çıkmakla kalmayıp derin devlet devlete açıkça savaş açmış ve savaşmıştır.

DEVLET İLE BAYRAMPAŞA MEYDAN MUHAREBESİ

Bayrampaşa Cezaevi'nde 10 yıl önce düzenlenen "hayata döndürme operasyonu" derin devletin devlete açtığı savaşın adeta meydan muharebesi gibi bir şeyidir. O günlerde emirleri verenler devlete "Biz artık senin kurallarınla bağlantılı değiliz. Bazı gelenekler yasalar artık yok. Bundan böyle ben ne yaparsam o artık kural olacak" diyorlardı bence.

HABEAS CORPUS'UN KATLİ

Hapishaneye atılan insanların güvenliğini ve sağlığını sağlamak bir devleti meşru yapan en önemli göstergelerden biridir. I latta demokrasilerin temeli "habeas corpus kuralı" (yani "Vücut benim" diyen mahkûmlara veya "Vücut bende" diyen devlete o vücudun haklarının nasıl korunacağı) üzerine inşa edilmiştir.

O günlerde derin devlet liderleri verdikleri emir­lerle devleti meşruiyetini sorgulatacak en hassas ye­rinden vurdular. Devletin elindeki vatandaşları öldür­düler, yaktılar yıktılar. Halx;as corpus ilkesi ayaklar altına alındı. Devletin meşruiyeti yok edildi.

KORKU CUMHURİYETİ

Toplumun geneline verilen mesaj şuydu: "Artık hiçbiriniz hiçbir yerde güvencede değilsiniz, sizi iste­diğimiz zaman ve yerde öldürürüz, bunu da devlet

engelleyemez."

Sonra bir türlü dava açılamadı ve bununla da "Yaptığımız her şey yanımızda kalır, biz cezalandırılmayız" havası doğuruldu. Korku cumhuriyetinin temeli sağlamlaştırıldı.

MEDYA DA OPERASYONUN PARÇASIYDI

O günlerde çalışan arkadaşlar, nasıl her yerden yalan haber yağdığını ve hangisinin doğru hangisinin manipülasyon olduğunu anlamaktan yoksun gazetecilerin bu yalan haberleri kullandıklarını gördük. (Galiba bu gibi durumlarda sanki sıcak gelişmeler yaşanırken sızdırılan haberleri hiç kullanmamanın daha iyi olduğunu düşünmek gerekiyor. Kullanmak yerine haber atlamayı göze almalıyız belki de.)

Yani burada bir derin devlet operasyonundan söz ederken bu operasyonu düzenleyenler arasında medyanın da bulunduğunu söylemeliyiz.

ERGENEKON'UN BAĞI MUTLAKA OLMALI

Ben Ergenekon örgütünün cesaretinin gözü karalığının o tarihten sonra arttığına eminim ve o operasyonu planlayıp yönlendiren insanların da muhakkak Ergenekon üyesi olmaları gerektiğini düşünüyorum. Liderlerin hiç yakalanamaması ve suçlu diye önümüze sadece bazı erlerin çıkarılması, dünyada her derin devlet operasyonunda olduğu gibi suçun yine birkaç zavallıya yıkılmaya çalışıldığını gösteriyor.

NİHAYET KURTULUYORUZ

Bugünlerde asker ile sivilin arasındaki dengenin normalde olması gereken yerine oturmasıyla sonuçlanan sürecin, Türkiye'de bir daha "Hayata Dönüş Operasyonu" gibi utançların olmayacağının teminatı olduğunu görelim.

CHP, sivil darbe gibi kavramları kullanırken sadece bu nedenle de olsa biraz dikkatli olmalıdır.

***

Köşe yazısının tamamını bugunkü haberturk gazetesinde okuyabilirsiniz

(Serdar Turgut - Haberturk)

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat