Travma
- GİRİŞ26.06.2008 08:20
- GÜNCELLEME26.06.2008 08:20
Devrimler toplumda travmatik etkiler yaratmamış da bunu Fırat uydurmuş değil... Bütün devrimler gibi Kemalist devrim de toplumun çoğunluğunda travma yaratmıştır.
Travma yaratmayacak kadar radikallikten uzak değişimlere devrim denilmez zaten.
Fıratın yanlış bulduğum tarafı, siyasetçinin, hele de iktidardaki bir siyasetçinin sakınması gereken bir travmayı bu sözleriyle kendisinin yaratmış, toplumdaki kutuplaşmayı keskinleştirmiş olmasıdır.
Böylesine keskin bir kutuplaşma ortamında araştırmaya, öğrenmeye, değerlendirmeye yönelik tartışmalar, müzakereler yapılamaz. Sadece kaygılar ve karşılıklı duygular bileylenmiş, yumruklar daha bir sıkılmış olur!
Bundan en çok sakınması gereken, ülkeyi yönetmenin birinci derece sorumluluğunu taşıyan iktidar partisidir. Bu tür tartışmaları aydınlar yapmalı, iktidar ise sakınmalıdır.
Kusur kimde?
Kusur iki taraflıdır. Hem İrtica geliyor telaşına kapılanlar, hem bu kaygıyı gideremeyen AKP...
Dengir Fıratın devrimler dönemi hakkında dedikleri Demirelin 1980lerde Yeni Asya gazetesine anlattıklarının yanında çok hafif kalır! Hatta Ecevitin Atatürk ve Milliyetçilik adlı kitabında, Devrimler halka ekonomik bakımdan ne getirmişti? diye sorgulayan sayfaları yanında bile Fıratın sözleri hayli yüzeyseldir.
Peki, niye Fıratın birkaç cümlesi kıyametleri koparmaya yetti? AKPnin Türkiyeyi Atatürk öncesine götürmek istediğinden kaygılanan çevreler Fıratın bu sözlerini bir saldırı olarak algıladılar da ondan.
AKP Batılı anlamda liberal bir laikliği benimsiyor; hatta kimin niyeti ne olursa olsun, reformların Türkiyeyi götürmekte olduğu yer de Batı modelidir zaten. Ancak AKP, toplumun önemli kesimlerinde tarihten gelen endişeleri depreştirmekten sakınma konusunda yeterli beceriyi gösterememiştir.
AKP artık kendi gündemine hâkim olmalı, ekonomi, demokrasi ve AB sürecine odaklanmalıdır.
Maddi gerçek
Fıratı eleştirmem, bir iktidar sorumlusu olduğu halde gerilimi tırmandırdığı içindir. Yoksa, bütün devrimler gibi Kemalist devrimler de elbette toplumun geniş kesimlerinde şok ve travma yaratmıştı. O kadar radikal olmasaydı devrim olmazdı zaten.
Şevket Süreyyanın Tek Adamını, Yakup Kadrinin Ankara ve Panorama eserlerini okumak bile travmayı görmek için yeter.
Sadece gericilerin travmaya uğradığını söylemek gibi tarih dışı bir retoriğin de anlamı yoktur.
Ancak iki maddi, olgusal gerçek vardır, herkes içine sindirmeli:
- Atatürk devrimleri yerleşmiştir; ne padişah ve halife, ne de Arap harfleri hayal edilebilir. Yasalarını ve yargı içtihatlarını Avrupa Birliğine uyarlayan, dünyayla ekonomik bağlantısını yılda 500 milyar dolara götüren, toplumsal yapısı bu derecede çeşitlilik kazanmış olan Türkiyenin teokrasiye kayması da hayal bile edilemez. Türkiye için Batılı demokrasiden başka bir rejim olamaz.
- Atatürke hayranlık duygularımız ne olursa olsun, İnönünün yarım asır önce belirttiği gibi, Artık Atatürk devrine dönemeyiz. Ülkeyi ihtilal metotlarıyla idare edemeyiz. Vatandaş reyini istediği gibi kullanacaktır...
Biraz soğukkanlılık, biraz analitik düşünce; lütfen...
Yorumlar8
-
Jeremiah Ecks
17 yıl önce
Şikayet Et
alfabe. Osmanlı'nın kullandığı alfabe de Türk alfabesi filan değildir Bu arada bu kesimin Atatürk'ün adını bile duymaya tahammülünün olmaması ilginç bir konu Eleştiriye konu olan arkadaşın yorumunda din teması yer alsa bile İslam kelimesinin geçtiği bir paragrafta Atatürk'ten iyi bahsedilmesine bile tahammülleri yok Bu kadar fanatik bir şekilde Atatürk ve kurduğu sisteme düşman olan, her fırsatta küfreden ve kin besleyen bazılarına da (tıpkı 22 temmuz gibi bir tarihte) tahammül edemeyecek birileri çıkabilir bir gün
Beğen
Cevapla
-
yasin şahin
17 yıl önce
Şikayet Et
trama. fazıl beye tastamam katılıyorum.
Beğen
Cevapla
-
Fazlı İnderin
17 yıl önce
Şikayet Et
modern(!) müslüman'a. bence de asıl 'siz'in her islamî(!) düşüncenize mustafa kemal'den alıntılar yapmanız, yetti de arttı bile..
evet, travmadır kardeşim..
900 yıllık bir alfabeyi birden değiştirip yerine daha çağdaş(!)ını getirmek, travma nedenidir.. (çağdışı japonlar halâ kendi alfabelerini kullanıyorlar mesela, ne kadar ayıp)..
anadilde ibadet rüyaları kurmak, kendi hırsı için ezanın bile dilini değiştirtmek, travma nedenidir..
istiklal mahkemelerinde önce hüküm verip, ardından tanıkları dinlemek, travma nedenidir..
Beğen
Cevapla
-
idris vural
17 yıl önce
Şikayet Et
kavgacı türkiye. başka milletler ay ı bıraktı başka yıldızlarda hayat ararken biz ise dengi şunu demiş bunu demiş son sözüm yalnız Allahın kanunları tartışılmaz ,her müslümana irtica deyip durun bakalım dünyadaki ömür kısa orada görüşmek üzere
Beğen
Cevapla
-
AhmetONAL
17 yıl önce
Şikayet Et
Demokrasiden anlamayanların yazıları?. Demokrasi ve laikliğin tanımı bilmeyenlerin yazdığı bu yazılar insanı düşündürüyor ? Gerçekten nelerin peşinde olduğumuza bakmamız gerekiyor? Tüm dünyanın bizi 2.sınıf demokrasi tabakasına düşürdüğü bir ortamda cıkmış neleri tartışıyorsunuz ? Yazdığınız yazıların halk için bir anlamı olmadığını 22 TEMMUZDA görmediniz galiba .. ? ...
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle