Yahudi okulunda
- GİRİŞ09.11.2010 08:16
- GÜNCELLEME09.11.2010 08:16
GEÇEN pazar günü İstanbul’da Ulus Özel Musevi okulları yerleşkesinde bir panele katıldım. Sinagog gibi buraya da çelik kapılardan ve sıkı güvenlik tedbirlerinden geçerek giriliyor. Bunun nasıl bir stres yaratacağını düşünerek üzüntü duydum.
Türkiye-İsrail ilişkileri konulu panelin konuşmacıları Sedat Ergin, Semih İdiz, Aslı Aydıntaşbaş ve ben...
Konuşmamda, Batı basınındaki “AKP hükümeti İslamcı olduğu için İsrail’le ilişkileri bozdu” görüşüne katılmadığımı söyledim: Simon Perez bu hükümet zamanında TBMM kürsüsünde konuşma yapmıştı... Suriye-İsrail görüşmelerine Davutoğlu aracılık etmişti... 22 Aralık 2008’de Ankara’da Erdoğan’la barış yanlısı bir görüşme yapan Olmert’in beş gün sonra Gazze faciasını başlatması üzerine ilişkiler bozulmuştu.
Gazze konusunda Türkiye’yi tatmin edecek adımlar atılırsa ilişkilerin tekrar düzeleceğine, düzelmesi gerektiğine inandığımı söyledim.
Minik ellerin resimleri
Panelden sonra çay sohbetine üst kattaki yönetim odasına çıkmak için ilkokulun koridorlarından geçtik. Bütün ilkokullar gibi sevimli hayvan ve çiçek resimleri, kurdeleler, çocukların çizdiği renkli kalem ve suluboya resimler...
Ve Atatürk köşesi. Âdet yerini bulsun diye değil, özenli bir köşe...
İlerliyoruz, başka bir resim: Yahudilerin İspanya’dan Türkiye’ye göçü tasvir ediliyor, resimde Fatih’in portresi ve tuğrası var...
Onun yanındaki resimde İstanbul’un fethi anlatılıyor.
İzleyen koridorda çocukların yaptığı İstanbul resimleri; hepsinde Türk bayrağı...
Minik ellerin çizdiği bu resimlerde, din ve ırk farklı olsa da tarih, bayrak ve vatan birliğinin sıcaklığını hissederek duygulandım.
Minik ellerin çizdiği bu resimlerin gerisinde elbette köklü bir ortak tarihin yoğurduğu duygular var.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(Taha Akyol - Milliyet)
Yorumlar4