Mahallede demokrasi
- GİRİŞ11.04.2011 04:49
- GÜNCELLEME11.04.2011 04:49
“İyi saatte olsunlar” bu kadınları kandırıyor, içimizde “beyaz casus beşinci kol” gibi kullanıyorlar! Ak Parti’yi kapattırmak istiyorlar! Ergenekon’un ekmeğine yağ sürüyorlar!..
En azından “artistlik” yapıyorlar!
Yukarıdaki satırlar, “başörtülü aday yoksa oy da yok” kampanyasını yürüten türbanlı kadınlara karşı muhafazakar kesimden yapılan eleştirilerdir, hücumlardır.
‘Şartlar uygun değil, oy vermeye devam edin’ demek başka, bu kadınları böyle aşağılamak başka!
Hiyerarşik düşünce
Bir zihniyet haritasının işaretleridir bunlar. Demokratik değil, otoriter, hiyerarşik bir zihniyet!
İslami kesimde sosyolog Yasin Aktay, bu zihniyet haritasını şöyle tanımlıyor:
“İslami kesimi baştan aşağıya hiyerarşik bir yolla tanzim edilmiş bir cemaat olarak varsaymak...”
Yani çeşitliliği kavrayamamak...
Aktay, farklı, hele de aykırı tavırların “fitne” sayıldığını, bu yüzden hür düşüncenin gelişmediğini de anlatıyor. (Yeni Şafak, 9 Nisan)
Değişim ve fitne
Aktay’ın yazdıklarına yüzde yüz katılıyorum. Zaman gazetesinde muhafazakar kesimde demokratik düşüncenin yaygınlaşmadığını yazan Etyen Mahcupyan’a da katılıyorum.
Nitekim siyasette büyük bir pragmatizmle değişim ve açılım gösteren İslami kesimin entelelektüelleri günlük polemikleri aşamıyor.
Fazla politizasyon, yaşanan değişimin sosyolojik ve felsefi boyutlarının ele alınmasına, İslami açıdan yeni görüşlerin geliştirilmesine meydan bırakmıyor.
Halbuki Kuran’da da şehirlilerle bedevilerin algılarının farklı olacağı belirtildiği gibi, İbn Haldun’dan itibaren pek çok âlim de hayat tarzlarının inanışlardaki etkisini belirtmişti.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar2