Belki sular da ıslanır...

  • GİRİŞ01.07.2010 13:05
  • GÜNCELLEME01.07.2010 13:05

Şeyh-i ekber, duygusallığın şeytanın kullandığı en büyük silahlardan olduğunu söylemişti son buluşmalarımızdan birinde... 

Gel gör ki onun yanından ayrılıp eteğine yüz sürdüğümüz şeyh-i saniyi bile duygusallık selinde ummanla savaşırken bulmuştuk... O yüzden biliriz ne büyük bela olduğunu...

Bunca zaman mısralardan köşe bucak kaçıp, düz yazıya duçar olduysak, sebebi; o belayı başımıza bir daha musallat etmeme gayretidir...

Mâmafih yazgıdan kaçmak ne mümkün... Dönüyor, dolaşıyor enseni duygusallığın ellerine tutuşturuyor bazen kader...

Yağmur gibi yağan taşların arasında umarsız umarsız gezerken gül yumuşaklığında iki kelime delip geçiyor bağrımı... Tarih bilmem kaç milyonuncu kez tekerrür ediyor diye düşünüyorum.

Can acısıyla kaldırıyorum başımı, ilimden habersiz, irfandan nasipsiz kitleler arasında, "hatıra binaen" taş atmaya kıyamayan bir alim gördüğümü sanıyorum. Belki de hayaller dünyasında o kadar uzak diyarlara yelken açınca fazla rüzgara maruz kaldığım için ben onu diğerlerinden farklı görmeye koşullandırmışım kendimi, emin değilim!

Taştan ağır iki kelime: Zaten... biliniyordu...

İyi de bunları söylemek için alim olmaya gerek yoktu ki! Sokaktaki çarıklı filozoflara da sorsak biliyor artık, mavi gök altına söylenmedik söz kalmadığını... Zaten bilinen bir gerçekti bu! Bir şey atacak olduktan sonra sen de eline taş alıp atsaydın yahu!! Ne gerek vardı gül atıp, taşlara aşılanmış bağrımı delmeye...

Bir fincan kayvenin kırk yıl hatırına inananlardanım ama 40 yıllık hatır için kimsenin muhafızım olmasını bekleyemem.... Ama keşke gül atacak kadar "hatır" gösterisi de yapılmasıydı...

İçimi döktüm rahatladım velhasıl... Bu arada hem  kağıt incindi, hem kalem... Ama gönül incitmemeyi başardım sanırım...

Uyuz öküzlerin adam güttüğü dünyada, "Canlar gücenmesin diye / Can attım gül atamadım / Suları ıslatamadım" diye mırıldanıp gidiyorken, eline taş geçiren korkmasın savursun... Fakat kimse gül atacak kadar hatır sergilemesin... Çünkü çok can acıtıyor...  Olur ya can havliyle ne söyleyeceğini bilemez bazen insan... Korkarım ki sadece, kağıtla kalem, değil gönül de incitiriz...Vebal olur...

Allah'ın işi bu belli mi olur, bakarsın bir gün sular da ıslanır...

Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com

Yorumlar9

  • noter tasdikli yorumcu 15 yıl önce Şikayet Et
    Konstantinin Sırrı. Karşımızda uzun ve zorlu bir araştırma sürecinde hazırlanmış bir eser duruyorken kitabın kapağını görmeyenler yazarı vuruyorlar. Atış serbest tamam da okumadan ateş olmuyor. karşı olduğun şeyi biraz bilmelisin. Bir önerim var. kitabın herhangi bir sayfasındaki bir cümleyi yazmayanın eleştirisini kaale almayalım. örnek: sayf. 151"Efsanevi yeraltı krallığını duymuşsunuzdur" Neyse benim merakım yazar araştırma sırasında bazı bilgilere ulaşmakta epey zorlanmış. Hangi noktada hangi engelle karşılaştı?
    Cevapla
  • DADAŞ 15 yıl önce Şikayet Et
    metin yazar. yazarın dedikleri sadece varsayım...delilsiz..ben diyorumki..fatih han cami ve külliyeyi yaptırmadan önce inceletmiştir..temel kazılarındada birşey çıkmamış..yazar iliksiz neyin peşinde anlamadım..vesselam
    Cevapla
  • Metin Yazar 15 yıl önce Şikayet Et
    Yaşasın yorumculuk.. O kadar okuyup, ihtisas yapıp bir yerlere gelmek, ortaya bazı tarihi bilimsel tezler koymak sonra ortaya konulan tezlere karşı tez yerine hakaretlerin,dinden imandan çıkarmaların gelmesi, bu hakaretlere tek tek cevap vermek istenip konumdan dolayı cevap verilememesi çok kötü bir şey olsa gerek. En iyisi yorumcu olmak. Çinganeliği ele alıp hak edene hakkın vermek kadar insanı rahatlatan başka bir şey düşünemiyorum. Bu yazarların bu kadar tahammüllü olmalarına da akıl sır erdiremiyorum.
    Cevapla
  • Metin Yazar 15 yıl önce Şikayet Et
    Gerçekten bu iddia doğruysa, yani 1. Konstantin gizli bir. bir Hristiyansa ve Konstantinapolü ilerde ikinci bir Kudüs yapmak için havarilerden bazılarının kemiklerini getirtip tabutlara koydurduysa ve daha sonra da Fatih bunun üzerine bir cami/ külliye yaptırdıysa ne olur? Sultan Fatih çarpılmadığına göre bir şey olmazmış gibi geliyor bana. Hem o Havari denen insanlar Hz İsanın ashabı değil miydi?.. Ve bir soru: 1.Konstantin zamanında İslamiyet gelmiş miydi? ( Bu iddiaların doğruluğu yanlışlığı bir başka mesele. Ben doğru kabul ederek yorum yapıyorum)
    Cevapla
  • İsa Meshi 15 yıl önce Şikayet Et
    Ne Ekersen. "Uyuz öküzlerin adam güttüğü dünyada, "Canlar gücenmesin diye / Can attım gül atamadım / Suları ıslatamadım" diye mırıldanıp gidiyorken, eline taş geçiren korkmasın savursun... Fakat kimse gül atacak kadar hatır sergilemesin... Çünkü çok can acıtıyor... " Bu sözleriniz beni de duygulandırdı ey yazar. Ama sakın siz de size yapılan eleştirilerin benzerini başka yazarlar için, hem de daha acıtıcı yorumlarla ve o yazarların arkasından, hem de onları küçümser bir şekilde yapmış olmayasınız.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat