Dünya e-kitap okurken Türk yayıncılığı

  • GİRİŞ21.07.2012 09:57
  • GÜNCELLEME21.07.2012 09:57

Lüks mal tüketimine gücü yetenler ve krediyle borçlanarak da olsa cep telefonunu sürekli yenileme hastalığına tutulanlar hariç; vatandaşın normal alım gücüne oranla kitap fiyatlarının pahalı olduğu tartışılmaz. Yüksek fiyatların vatandaşı korsana teşvik ettiği iddiası da yabana atılamaz.

Her ne kadar yayıncılar kitap  fiyatlarını sigara fiyatları ile kıyaslayarak kendilerini savunmayı adet haline getirmişse de en yüksek teliflisi dahil adedi en fazla 3 liraya mal olan ürünün piyasada 25-30 lira fiyatla satılmasını, serbest piyasa ekonomisi dahil hiç bir mantık vicdanla bağdaştıramaz....

Dünyanın e-kitap nimetinden ekmek kazandığı bir zaman diliminde, Türkiye'nin e-kitap sistemine geçmesinin sektörü korkutması ve e-kitap için sektörün dışında dev bir şirketin yatırım ve desteğine ihtiyaç duyması utanç vericidir. Yayıncıların e-kitap gerçeğine kendisini hazırlamaması ve Türk okurunu mağdur edişini kınarken, onların piyasa şartları karşısındaki mağduriyetini de dile getirerek haklarını vermekte yarar var.

Kitap sektörünün ciddi sorunları var. Bir kitap üzeri fiyattan satıldığı takdirde; yarısı telif, dizgi, film, baskı, ciltleme, reklam, promosyon, vs. maliyetin tamamını yüklenen yayıncıya kalırken, yarısı ulaşım  hariç gideri olmayan dağıtım kanallarına kalmaktadır!

Üstelik dağıtım kanalları, satmıyor diyerek istediği kitabı en geç bir  ay içinde iade ederek rafında tutnadığı gibi raflarda öne çıkarttığı kitaplar için yayıncıdan raf kirası almakta, kampayanlar için de bedelsiz kitap talep edebilmektedir.

Pazarlama çarkını dönderenler, ödemeleri yayıncıya sıcak para olarak döndürmemekte, mümkün olduğunca ileri vadeli çeklerle işi idare etmektedir. İşin doğası gereği dağıtımcı aylar sonra kendisine geri dönebilecek iadeleri de beklemek zorunda olduğundan ödemeyi gecikmeli yapması nispeten mazur görülebilir...

Kitap piyasasının üretim çarklarında ise yayıncıların kendi ifadesiyle "çakallık" had safhada. Matbaacı sıcak paralı iş geldiğinde kitap baskısını bekletir, ödemeler 7-8 ay vadeli çek ve senetle yapılır. Yayıncı işin her hangi bir safhasında kontolü elinden kaçırdığında kitabın sapasağlam üretimi söz konusu olamamaktadır...

Namuslu işi önemseyen azınlığı hariç tutarsak, kimsenin kimseye saygısı ve eyvallahı olamadığı için nerdeyse herhes birbirinin işini sallamakta, birbirine kazık atmak için fırsat gözetmekte, öte yandan işsiz kalmamak için de piyasada herkes birbirine muhtaç olduğundan herkes birbirini idare etmekte ve kolluyor görünmektedir!  Böyle olunca kağıt mümkün olduğunca uzun vadeli olarak aldığı için maliyeti artırmakta, matba ödemeleri sürekli sallandığı için matbacı işin kalitesini ilinci plana atmakta. vs....

Bunlar kendi yağında kavrulan ve başka bir sektörün yedeği olmayan ya da bazı oluşumlar tarafından desteklenmeyen yayıncıların kaldırabileceği şartlar değilir. Yayıncı da çareyi kar oranını yükseltmekte aramaktadır. O kar oranını yükselttikçe dağıtım çarkının karı otomatik olarak yükselmektedir!

Bütün bunları üst üste koyduğunuzda yazar telifinin ortalama yüzde 10'da kaldığı, hatta adı duyulmamış yazarın maliyetin bir kısmını cebinden üstlendiği piyasada maliyeti dağıtım ödemeleri dahil 5 lirayı geçmeyen bir adet kitap vatandaşa en vicdanlı fiyatla 10, ortalama 15-20 TL'ye ulaşabilmektedir.

Yayıncı piyasa koşullarının kıskacı altında maliyeti artıran unsurlara sesini çıkartamadığı gibi istediği kitabı dağıtan, istediği kitabı köşede bekletip  iade eden dağıtım mekanizmalarının şantajvari baskılarına karşı da sessiz kalmak zorundadır...

Böylesine vicdansız dönen çarklara, kitabın tanıtımı noktasında medyanın duyarsızlığı, kaprisleri hatta kitabın tanıtımı için talepleri göz önüne alındığına Türkiye'de namusuyla kitap yayıncılık yapabilen insana evliya kıymeti verilmesi gerektiği ortadadır.

Öte yandan kitapları hatırı sayılır oranda satan yayıncıların belası korsan sektörü var ki bir yayıncının "bu belayı çözerse çözerse Başbakan Erdoğan çözer" feryadını da size bir sonraki yazımda ileteceğim.

Yaşar iliksiz - Haber 7
yasar@yasariliksiz.com
@yasariliksiz
www.yasariliksiz.com

 

Yorumlar2

  • noter tasdikli yorumcu 13 yıl önce Şikayet Et
    haram olur. hırsızlık malı diye korsan kitap almıyorum.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Et
    almanya'da hicbir yerde korsan kitap satisina rastlamadim. almanya'da hicbir yerde korsan cd, korsan kitap vb. satislarina rastlamadim. böyle bir sorun haberlerde de cikmaz. almanya'da sadece korsan giyim-süs-esyalari, korsan saatler filan vardir, ama sadece yabancilarin marketlerinde. korsan kitap satislarina hicbir yerde rastlayamazsiniz. almanlar korsan kitap satisini nasil sonlandirdiysa, türkiye de öyle yapmali. bu da bir arastirma konusu olabilir.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat