Altın Kural; Kılıçla gelen, kılıçla gider...
- GİRİŞ18.05.2010 15:47
- GÜNCELLEME18.05.2010 15:47
Türkiye bizi şaşırtmaya devam ediyor.
Fenerbahçe, evinde kazanarak garantileyeceği şampiyonluğa veda ediyor; ama şampiyonluğu kendisini daha da fazla üzecek ezeli rakiplerinden birisine değil, Bursaspor’a kaptırıyor. Sonunda, Türkiye’den bir 5. şampiyon daha çıkıyor. Umarız daha da fazla çıkar. Ortada bir kartel var çünkü; Fenerbahçe ve Galatasaray’ın hükmettiği, Beşiktaş’ın sadece adının Üç Büyükler arasında sayıldığı; Trabzonspor’un uzun zamandır şampiyonluğa bile yaklaşamadığını unutmamak gerek.
Ve Türkiye bizi şaşırtmaya devam ediyor:
Bir genel başkan kendi partisinin delegelerince koltuğunu ebediyen kaybetmek üzere…
Gerçi CHP için bu bir ilk değil…
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildikleri hafta Milli Şef ünvanını bile taşımış koca İsmet İnönü genç Bülent Ecevit’e yenilmemiş miydi?
Baykal, 3 kere yenildiği Erdal İnönü’ye rağmen sonunda önce SHP sonra CHP genel başkanı olmamış mıydı?
O ünlü yenilgilerinden birisinde, genç bir gazeteciyim daha, Necatibey’deki genel merkezin camından dışarı bakıyoruz; birazdan Baykal da gelecek ve hafta sonu kurultay var yine…
O da ne?
Kimse gözlerine inanamıyor…
Erdal İnönü’nün A Takımı’ndan İsmail Cem Baykal’la birlikte, aynı arabayla geliyor…
Böyle şeyler olmaz değil CHP’de. Olur. Gelenekte var.
Yine de şaşırdığımı, bu sonucu beklemediğimi, Baykal’ın Kılıçdaroğlu karşısında yenilmeyeceğini düşünüyordum.
Partinin gerçek sahibi ve yöneticisi olduğunu ispatlamak üzere Önder Sav…
CHP delegesi de seçmeni de büyük bir açmazla karşı karşıya…
Bir tarafta kaset nedeniyle artık hep yaralı olarak kalacak Deniz Baykal; diğer tarafta liderlik yapma kapasitesinin şüpheli bulunduğu ve son anda Önder Sav’ın verdiği ruhla liderliğe güçlü aday Kemal Kılıçdaroğlu…
Olanlardan sonra Baykalsız yaşamanın yollarını bulmak zorunda olduğunu biliyordu CHP tabanı ama…
Ama, Önder Sav sayesinde Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasını; bu operasyonun bir gecelik bir “siyaseten ihanet”e dayalı olmasını da hiçbir zaman sindiremeyecekler.
Merkez medyadan bir grubun baştan sona güçlü desteği de yine kafalarını karıştırmıyor değil.
Sonunda, ‘kaset’in kendisi bütün bu olup bitenlerin meydana gelmesine neden olmadı mı?
Ama bu saatten sonra CHP’de kazanan için zafer kutlamaları Şükrü Saraçoğlu’nda 21.45’teki 2 dakikalık kutlamanın ötesine geçemez.
CHP’de suların durulması ve güçlü bir liderliğin oluşması için daha çok çalkantı, skandal, “siyaseten ihanet”, iç hesaplaşmalar, geçici ve sahte zaferler gelip geçecektir.
Ve altın kural, başlıkta yazdığı gibi; Kılıçla gelen, kılıçla gider…
Yaşar Taşkın Koç - Haber 7
taskinkoc@gmail.com
Yorumlar28