ekonomi. afganistan ırak operasyonları çok büyük maliyet getridi ve abd nin dünyada yıkılan imajı ekonomik yönden,dünyayı alternatiflere itti,ve gelinen sonuç operasyonlar tam bir fiyasko ve batktan çıkamayan bir and,ekonomik yönden bütçe açıklarını kapatamıyacak hale getirdi ve abd ekonomik bir yok oluşun eşiğinde,bir darbe bir savaş maliyetinin altından kalkamıyacak durmda ve kamuoyuda bunun farkında eli zayıf bu yolu tercih etmesinin sebebi budur yeni dönemde abd barışa muhtaç

Uzan Operasyonu. ABD önce Uzanları destekleyip sonra da ipini çekmiştir. Ergenekon Örgütü Uzanlara yapılan operasyonla başlamıştı ama bize birşey olmaz mantığıyla hareket eden örgüt üyeleri Ortadoğu'da işlerin nasıl yürüdüğünü görebilecek basireti gösteremediler.

Düzeltme. "Çünkü hanedanı,emiri,diktatörü satın almak bir milleti satın almaktan daha zordur." Kolaydır yazmam gerekirken zordur yazmışım.Arka arkaya hızlı yazdığım için bazen kafam karışıyor.Ben de mi önce worde yazsam acaba:)

Türk milleti yüzyıllarca (zaman öyle gerektirdiği için) birey olamadı.. Cumhuriyet devrinde de o alışkanlık sürdü ve hep emir komuta içinde yaşadı.Hakkını arayan ya faşist,ya komunist,ya devlet düşmanı ilan edildi.İnsanlarımız demokrasiyi pek hazmedemedi.Hem istiyorlar,hem korkuyorlar.Ya da sadece kendileri için istiyorlar.Bu anlayışı yıkmak için AB tek çare olarak görüldü.Bugün AB diyorsak milletin bu işi beceremeyecek olmasından dolayı diyoruz.Bir Menderes'imize bile sahip çıkamadık.Bari bundan sonra böyle facialar yaşamayalım.

Statüko. AB Türkiyesiz yapamayacağına göre,içine bir şekilde zorluk çıkararak da olsa alacak.Çünkü menfaati onu gerektiriyor.Ama demokratik olmayan bir ülkeyi içine alabilir mi? Alamayacağı için Türkiye'deki demokratik adımları cesaretlendiriyor,destekliyor.Bunu bizden çok kendi menfaati için yapıyor.Bizim de menfaatimiz var.AB olmasaydı statüko bu kadar yara almazdı.Kendimiz beceremediğimiz ,becermeye çalışanlar ipe gönderildiği,yargısız infazlara uğradığı için adamların kriterlerini uygulamak zorunda kaldık.

Türkiye ABD ve AB'nin gözünde farklı yerlere oturuyor. Bu iki güç de ülkelerindeki demokrasinin başka yerlerde olmasını pek istemezler.Çünkü hanedanı,emiri,diktatörü satın almak bir milleti satın almaktan daha zordur.Türkiye'deki demokrasi ABD'nin umurunda bile degil.Olsa da,olmasa da olur.Yeterki kendisiyle iyi geçinsin.AB daha farklı.Onların bir kısmı Türkiye'yi içine almak istemese bile dışarda da bırakamaz.Çünkü ne tarih ne coğrafya,ne de teknoloji bunu izin verir.Resmen olmasa da büyük oranda entegrasyon zaten var.

Arap ülkelerinin liderliği hayaliyle bir an gaflete düşüp İsrail'in aleyhinde ve onu tehdid eder. şekilde konuşmasaydı ABD ve diğer Batılı ülkeler onun Kuveyt'e bile saldırmasını hoş karşılar-Hiçbir zaman Saddam'a karşı tavır almazlardı.İşte insan hakları ve demokrasi savunuculuğunu kimselere bırakmayan 'ikiyüzlü sahtekâr ABD' ve onun dümen suyunda giden Avrupalı ülkelerin gerçekte insanlık ve siyaset anlayışları budur. Bu anlayış sona ermediği müddetçe de ABD yeryüzünü Müşerref ve Saddamlarla doldursa bile,istediği sonuca asla ulaşamayacak ve yaptıklarının hesabını vermekten de kaçamayacaktır. A.Bilgin

Saddam tüm Arap uluslarına yönelik 2 Nisan 1990'da bir radyo konuşması yaptı,. o andan itibaren de deyim yerindeyse kendi eliyle kendi ipini çekmiş oldu.Batı'nın desteğini kaybetti.Saddam o konuşmasında şunları söylüyordu: "İsrail Allah tarafından Irak'a karşı herhangi bir şeye kalkışırsa, öyle bir şey yaparız ki, ülkenin yarısı ateşte kavrulur."Arap ülkelerinin liderliğini ele geçirmek için Filistin davasını sahiplenmek ve İsrail'e düşman görünmek gerekmektedir. Filistinlilere milyonlarca dolar yardım yapan Saddam,

Evet Sayın Yazar, ABD diktatörleri de kullanır.Saddam onlardan biridir.(4). Irak Devlet ve Devrim Komite Konseyi Başkanlığı'nı ele geçirmesine. Irak Güvenlik Servisleri'nin kilit noktalarına üç kayınbiraderi "Barzan", "Sabawi" ve "Wathban"ı, silahlanma konularıyla ilgili işlerin başına da kuzeni Hüseyin Kemal El-Mecid'i oturtmasına el altından yardım eden ABD, Saddam'ın ülkeyi nefes almayı bile zorlaştıracak çok kanlı ve çok acımasız bir diktatörlüğe sürüklemesine seyirci kalmanın ötesinde, diğer Batılı ülkelerle birlikte ona silahlanma hususunda da her türlü yardımda bulundu.

bay yazar iyi yazmış..ona bazı sorularım var. güzel iyi niyetli ve çoğuna katıldığım bir yazı.. sorular : 1- gergenekon adli oluşuma ait her türlü bilgi ve belgeyi kim ne zamandır topladı ve niçin güvenlik birimlerine verdi ? hangi kanalları kullandı ve uyardı ? 2- bu gergenekonu ele verenler, tr yi sevdiği için mi bunu yapıyor yoksa taktik mi değişti? 3- bu heryerekon adlı oluşumla yapılmak istenen neydi neden vazgeçildi, hükümetden ne isteniyor,niçin, hükümet ne veriyor? vs vs vs..bizi biz yönetmedikten sonra gerisi zava zingo...boş işler bunlar...

AMERİKA BU KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAZ KULLANIR VE ATAR. yorumları okudum.kimsenin farkına varmadığı bir şey var.amerika 1 mart teskeresi reddedilince ak partiyi silmiştir.ak partiyi yıkma işini ergenekona devretti.çuval olayı ak partiyi bitirmek için bir tezgahtır.o birliğin generali şimdi kuzey ırakta amerikalı güvenlik şirketiyle ortak iş yapıyor.ergenekon bu işi başaramadığı için ve ak partinin arkasında büyük bir halk desteği olduğundan abd ak partiye yanaşmak zorunda kaldı.ergenekonu göervini yapmadığı için sildi.bütün olay budur.

Evet Sayın Yazar, ABD diktatörleri de kullanır.Saddam onlardan biridir.(3). Şubat 1963'te ordunun bazı subaylarınca CIA desteğiyle gerçekleştirilen darbe sonucu öldürülen ve başı mızrak ucunda Bağdat sokaklarında dolaştırılan General Kasım sonrası, hukuk eğitimini Bağdat'ta tamamlayarak 1966'da mezun olmuştu.Gençliğinden beri daima ABD'nin desteğini gören Saddam'ın bir Arab şairin şiirlerinden birinde şu mısrayı çok sevdiği söylenir."Eğer ben susuzluktan öleceksem, hiç yağmur yağmasın."Soyunun Hz. Ali'ye dayandığı iddiasındaki Saddam'ın 16 Temmuz 1979'da

Evet Sayın Yazar, ABD diktatörleri de kullanır.Saddam onlardan biridir.(1). ABD, CIA marifetiyle Türk Milli Emniyeti'nin önemli adamlarından General Kasım'ı Irak'ın devlet başkanlığından indirmek için oluşturduğu infaz timinin içine o sıralar 22 yaşlarında bulunan Saddam Hüseyin'i de dahil etmişti. Saddam, Irak Devlet Başkanı General Kasım'a karşı yapılan başarısız ilk suikast teşebbüsünde ayağından yaralanmış ve CIA tarafından Mısır'a kaçırılmıştı. Mısır'da CIA'nın himayesinde Kasrü'l-Nil kolejinde lise eğitimini tamamlayan Saddam, daha sonra Kahire'de hukuk fakültesine girmiş,

Evet Sayın Yazar, ABD diktatörleri de kullanır.Saddam onlardan biridir.(1). Evet Sayın Yazar, ABD diktatörleri de kullanır.Saddam onlardan biridir.(1) Ajanslara uzun zamandan bu yana düşen haberler gösteriyor ki Pakistan'da darbeci Müşerref de Saddam gibi demokrasi ve insan hakları şampiyonu(!) ABD'nin emir eri ve has adamını oynuyor. Görülüyor ki, darbeci Müşerref, Saddam'ın düştüğü sondan ve olanlardan ibret almıyor! Esasen ABD ve yardakçıları için menfaatleri noktasında demokrat, darbeci, kanlı diktatör gerçekte hiç fark etmez. Tıpkı bir zamanlar Tikritli Hüseyin (Saddam) örneğinde olduğu gibi...

tuncay güney'e bak, iddaanameye güven. tuncay güney'i biraz araştırın. bu adam hangi okulları bitirmiş, hangi cemaatlerde bulunmuş, şuan nerde ne iş yapıyor iyice bir araştırın, sonra bana gelin deyin ki, ergenekoncular kötüdür. tuncay güney cia için çalışan bir adam. bu yazıyı yazacağım için utanıyorum ama illa bir derin devlet oluşumunu seçeceksem, ülkemdeki derin devlet oluşumunu seçerim. cia bizim çıkarlarımızı düşünüyor, ondan ergenekon ile ilgili bilgiler veriyor diyorsanız, tamam ben de ergenekocuların düşmanı olayım.