Keşke bu yazıyı cahil bir insan yazsaydı, bir psikolog değil!!!. Keşke bu yazıyı yazmadan önce biraz araştırma yapsaydınız. diyetisyene giden birkaç kişi ile konuşsaydınız. Ya da bir diyetisyene gidip "emziklilik döneminde beslenme" hakkında bilgi alsaydınız. Dikkatinizi çekiyorum "beslenme" diyorum diyet değil. Diyetisyenler olarak emzikli bir bayan başvurduğunda onun alması gereken enerji gereksinmesini, bu enerjiyi hangi besinlerden sağlayacağını, hangi besinlerin sütünün miktarını ve kalitesini artırdığını öğretiriz. Zayıflama diyeti yazıp yollamayız. Kişinin "kilo verme takıntısı" varsa onu işinin ehli bir psikoloğa da yönlendiririz!!! Yazınızda bahsettiğiniz şerbetin sütü artırdığı, su içmenin bir işe yaramadığı gibi gözlemleriniz bilimsel açıdan yanlış. Siz de bir bilim insanı olduğunuza göre bilimsel verilerin kendi tecrübelerinizden daha güvenilir olduğuna kanaat getirirsiniz umarım. Keşke bu yazıyı cahil bir insan yazmış olsaydı, bir psikolog değil. Sizin adınıza çok üzüldüm.

diyetisyenlik zor iş. sevgili mehtap hanım böyle bir genelleme yaptığınıza göre çok merak ediyorum kaç diyetisyenle karşılaştınız emzikli bir anneye zayıflama diyeti uygulayan?aklı başında her diyetisyen bebeğini emziren bir annenin zayıflatılmaya çalışılamayacağını bilir.hoş öyle bir diyetisyenle karşılaşsanız bile bunu herkese uyarlayıp böyle bir yazı nasıl yazabildiniz çok merak ettim doğrusu.diyetisyenlik gerçekten zor iş.kendi işimizi yapmanın dışında bir de böyle mesleğimizin yanlış algılanmasını düzeltmekle uğraşmak gerekiyor.

göz önünde meslek: diyetisyenlik. Sanırım bi psikologlar kalmıştı sağlık alanında diyetisyenler ve diyetler hakkında konuşmayan, o da oldu nihayet! Zayıflık takıntınız olduğunu kendiniz de belirtmişsiniz. Bence bu yazıyı yazdıktan sonra acilen siz de psikolojik destek alsaydınız iyi olurdu.

cahilliğiniz beni üzdü, utandırdı. Diyet uzmanıyım, 7 aylık bebeğim var ve 12 kg. fazla kilom....Ben oğlumu 2 yaşına kadar emzirdim, bu dönemde diyet yapmadım, Özel hastanede çalışıyordum ve danışanlarımada örnek oldum..Simdi tekrar anneyim ve diyet yapmıyorum, yaptırmıyorum. Sizin yazdıklarınız ve gözlemleriniz son derece yanlış , yakışıksız ve asılsız. Konu ile ilgili cahilliğiniz ve asılsız yorumlarınızla okuyucu ve danışanlarınızı sadece cıkmaza sokarsınız.

Tecrübeli anne. Bebegini 14.aya kadar emzirmis bir anne olarak yaziyorum. Benim kilolarim fazla olmamakla beraber eski kiloma dönme kaygim vardi. Internette de diyetisyen hanimin yazdigi gibi sekerli gidalarin süt üretimiyle alakasi yok gibi bilgiler vardi. Ben de inanmistim acikcasi. Ama tecrübem bana gercegin öyle olmadigini gösterdi. eger salatayla beslenirseniz sütünüz salata tadinda olur, serbetli tatliyla beslenirseniz serbetli tatli tadinda. Bebegin hangi sütü daha istahla iceceginin ve bu sayede daha cok süt üretilmesine sebep olacaginin takdirini size birakiyorum. En azindan ben, bebegim yedinci ayda aniden emmeyi birakinca kendime bi tepsi baklava serbetledim ve -isin ilginc tarafi- hic kilo almadim...

devam. açıklama.. bunların içinde de dediğiniz gibi en büyük oranı lohusa ve sonrası kadınlar oluşturur. Temel sorun, medyanın sürekli zayıflık imajını çiziyor olması. sizinde bildiğiniz üzere, tamamen maddi sebeplere dayalı olarak tabi ki. önce zayıflama propagandası yapılacak ve ardından bu amaçla bir çok ürün satılacak vs. biz de bunun mücadelesini veriyoruz. diyetisyenlik mesleğini sadece zayıflama ile sınırlandırmak, psikologlara sadece deliler gider demek gibi olabilir. aslında psikolog ve diyetisyen kardeş mesleklere sahiptir. bence birbirimizi daha iyi tanımamız gerekiyor. yazınızı okudum ve çok üzüldüm. kimliğiniz gereği bu başlığı atmış olmanız beni üzen şeydir.

devamı.bir diyetisyen yorumu.. durumu ile sürekli güncellenen programlardır ve sadece diyetisyenler tarafından düzenlenebilir. kişiye özgü olmayan hiçbir diyet programı er yada geç işe yaramayacaktır. bu yüzden, gebeler, lohusalar, çocuklar, yaşlılar dahi her birey sağlıklı beslenmeyi öğrenmek ve ömür boyu sağlıklarını koruyacak temel bilgileri öğrenmek için mutlaka diyetisyen eğitiminden geçmelidir. çünkü insanlar, vücut emanetini gerektiği gibi korumak, onu daha da değerlendirmek, yaşam kalitesini yükseltmek için uğraşırlar. bizim (diyetisyenler) gibi, siz psikologlar da bunun uğruna, bireylere bunu hatırlatmak uğruna çalışırız. yanılıyor muyum?

bir diyetisyen yorumu:. lohusa ve gebe kadın asla zayıflama diyeti yapmamalıdır. artık bilimsel araştırmalarla bile kanıtlanmıştır ki, süt veriminin beslenme ile alakası yoktur. sütüm olacak mı bebeğim ac mı kalır doydu mu gibi kaygılar temel olmak üzere kişinin doğum sonrası tüm kaygılar, bebeğin rızkını engelleyen temel faktördür. eğer anne psikolojik açıdan rahat ise, bebeğini sahiplenir ise zaten sütü gelir. Fazla yemek sütü arttırmaz. Hele ki süt olacak diye, tatlılar, şerbetlere yüklenmek, süt değil sadece kişiyi sağlıksız yapar ve kişinin ruhi yapısını daha da bozar. bu da süt gelmesini daha da engeller. süt veriminin düzenlenmesi için beslenme de yeterli ve dengeli beslenmeye ilave olarak sıvı tüketimi arttırılır sadece. ki eğer işin içinde troid, şeker gibi rahatsızlıklar var ise, kişilere boşver bebeğin büyüsün sonra dikkat edersin demek, kişileri hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan çıkmaza götürür. diyet, kişilerin sağlıklı beslenmeye alışmasını sağlayacak kişilerin sosyal, fizyolojik açıdan d

Sorun diyetisyenlerde değil.... Mehtap Hanımcım bence kadınların doğumdan hemen sonra diyete girmek istemelerindeki en önemli etken kocaları. Hele ki son zamanlarda sağ olsun Belediyelerde seminer veren "evlilik danışmanlarının" 2-3-4 eşlilik konusundaki tavsiyeleri kadınların dengesini bozdu.Çocuğuna annelik mi yapsın, kocasını elinde tutmaya mı çalışsın bir türlü karar veremez haldeler nacizane...Toplumca dengemiz bozuldu vesselam.

yeni doğum yapmış bir anne olarak. şunu söylemeliyim ki ; aynı mehtap hanımın kasteddiği karekterde bir kadın doğum dr. bana yemeyle içmeyle bebeğin beslenmesinin alakası olmadığını,gereksiz kilo almamam gerektiğini söyledi fakat dr. tavsiyesine uyarak az yemeye başladım bu defa bebeğimde gelişme bozukluğu , ben de ise vitamin yıkımı başladı...dr. değiştirmek ve uygun besinleri almakla işe başladım şu an kızım çok sağlıklı hiçbir kıyafatimin içine sığmıyor olsam da kızımın sağlıklı gülüşünün yanında pul kadar değerli bir dert değil... ben kilolarımdan kurtulurum ama kızımın bu yılları bir daha geri gelmez...annelik fedakarlık ister...

yanlış gözlem. Mehtap Hanım yazınız cok güzel tebrik ederim yalnız öncelikle ifade etmek istediğim yanlıs bi gözlem yaptıgınız... Bu bahsettikleriniz diyetisyenlerin değil ekranda cokca gördüğümüz mankenlerin hatası, bayanların her daim zayıf olma isteğidir(ekrandaki yeni doğum yapmıs mankenler gibi!!) eğer ana cocuk sağlığı hakkında bir diyetisyenle görüşecek olursanız zaten o dönemde nasıl beslenilmesi gerektiğini hiç bir şekilde diyet yapılmaması ek gıda alınması annenin emzirdikçe zayıflayacagından bahseder siz bunu tamamen göz ardı emişsiniz inş. gözlemlerinizde daha dikkatli olursunuz iyi günler

DEVAMI.... yetkileri sadece zayıflatmak değildir, yataklı tedavi kurumları işletme yönetmeliği veya herhangi bir devlet hastanesi size beslenme uzmanlarının kapsamlı olarak neler yaptığını anlatmaya yetecektir. Bu sebepten ötürü suçlamanız ve diyetisyenler uzak dursun ikazınız son derece yanlış ve bilinçsizdir. VE bugün kadınlarda bahsettiğiniz beden algısı bozukluğunun oluşu tamamıyle kapital dünyanın kadının görüşlerini hayallerini duruşunu inancını köleleştirmesindendir.Bir kadın bu algıdaysa şiddetle çağrıda bulunuyoruz ki önce çaba ve bir psikolojik danışman yardımı ve sağlıklı beslenmeyi aşılaması için br diyetisyene danışşsın lütfen.... iYİ GÜNLER,umarım beni yanlış anlamamışsınızdır ve bu düşünce ve gerçekleri bir saygısızlık olarak düşünmemişsinizdi...

İKAZINIZ İÇİN BİR DAHA DÜŞÜNMELİSİNİZ. Eminim çok değerli bir hanımefendisinizdir.İlk defa sizin yazınızı okudum ,okumamın sebebi de konunuzda suçladığınız meslek grubudur. Ben 4.sınıf İstanbul bilim üniversitesi beslenme ve diyetetik bölümü öğrensisiyim, biz her daim derslerimizde özellikle ana-çocuk sağlığı teorik ve pratik derslerimizde gebe ve emziklilere zayıflama diyetleri ASLA uygulanmayacağını ÖĞRENDİK VE STAJLARIMIZDA HOCALARIMIZDAN BUNU BÖYLE GÖRDÜK.Kaç defa hamile iken ya da emzikli iken diyetisyene gittiniz bilmiyorum,ha tabii her meslekte olduğu gibi insan doğasıdır mesleğini çarpıtmışssa böyle büyük hataları yapan meslektaşlarımız da olabilir,FAKAT hiç ihtimal vermiyorum çünkü söz konusu durum eğitimimizde üzerinde defalarca durulmuş ikaz edilmiş mesleğimizin bir alanıdır.Yani bir beslenme uzmanı gebelere ve emziklilere gaflete düşüp de zayıflama diyeti asla vermez.Ve şunu belirtmeliyim ki beslenme uzamnının görev ve yetkileri sadece zayıflatmak değildir,

annelik zor... annelik daha doğrusu kadın olmak zor bu zamanda...çocuğunu iyi yetiştirmek,dogum sonrası hayata dönebilmek,değişen değerler karşısında eşinin beklentilerine cevap vermek ve tüm bunlar olurken hiç bir şey yokmuş gibi davranabilmek...babaların işi de zor fakat annelerin ki daha manevi bir zorluk...rollerimizin özüne bu günün gerektirdiklerini doğru yorumlayarak dönebilsek belki sağlıklı ve mutlu bir toplum olabilirdik.

:). Çok güzel bir yazı, teşekkür ederim. Her ne kadar bekar olsam ve anne olmasam da, yazınız çok güzel. İnş. çocuk yetiştimenin önemine vakıf anneler çoğalır. Ama önce erkeği düzgün yetiştirmek lazım. Bugün bir arkadaşımın gönderdiği şiirle taçlandırayım yorumu; Sevgilinin sadece bedenini seviyorsun, şekile, surete âşık oluyorsun. O zaman ruhu bedeninden ayrılınca, Neden onu bırakıyorsun? Neden onu götürüp, gömüyorsun? Bir ölünün bedeni, sureti, şekli yerindedir. Senin ona karşı duyduğun soğukluk, bu vazgeçiş nedendir? Ey âşık! Bir ara bakalım, senin gerçek sevgilin kimdir? -Mevlana | Aşk | Şems-