DEVAMI. Ey biçareler! Bu dünya bir misafirhanedir. Her günde otuz bin şahit, cenazeleriyle "El-mevtü Hakkun" hükmünü imza ediyorlar ve o dâvâya şehadet ediyorlar. Ölümü öldürebilir misiniz? Bu şahitleri tekzip edebilir misiniz? Madem edemiyorsunuz; mevt Allah Allah dedirtir. Sekeratta Allah Allah yerine hangi topunuz, hangi tüfeğiniz, zulümat-ı ebedîyi o sekerattakinin önünde ışıklandırır, ye's-i mutlakını ümid-i mutlaka çevirebilir? Madem ölüm var, kabre girilecek, bu hayat gidiyor, bâki bir hayat geliyor. Bir defa top tüfek denilse, bin defa Allah Allah demek lâzım gelir. Hem Allah yolunda olsa, tüfek de Allah der, top da Allahu ekber diye bağırır, Allah ile iftar eder, imsak eder.

DEVAMI. Acaba, bu ehl-i bid'a ve doğrusu ehl-i ilhad, bu dinsizlikte hangi menfaati buluyorlar? Eğer idare ve âsâyişi düşünüyorlarsa, Allah'ı bilmeyen dinsiz on serserinin idaresi ve şerlerini def etmesi, bin ehl-i diyanetin idaresinden daha müşküldür. Eğer terakkiyi düşünüyorlarsa, öyle dinsizler idare-i hükümete muzır oldukları gibi, terakkiye dahi mânidirler; terakki ve ticaretin esası olan emniyet ve âsâyişi kırıyorlar. Doğrusu, onlar meslekçe tahribatçıdırlar. Dünyada en büyük ahmak odur ki, böyle dinsiz serserilerden terakki ve saadet-i hayatiyeyi beklesin. Böyle ahmaklardan mühim bir mevkii işgal eden birisi demiş ki: "Biz Allah Allah diye diye geri kaldık; Avrupa top tüfek diye diye ileri gitti." "Cevâbü'l-ahmaki's-sükût(AHMAĞA VERİLECEK CEVAP, SUSMAKTIR)" kaidesince, böylelere karşı cevap sükûttur. Fakat bazı ahmakların arkasında bedbaht âkıllar bulunduğundan deriz ki: Ey biçareler! Bu dünya bir misafirhanedir.......

Ehl-i bid'a diyorlar ki:. "Bu taassub-u dinî bizi geri bıraktı. Bu asırda yaşamak, taassubu bırakmakla olur. Avrupa taassubu bıraktıktan sonra terakki etti." Elcevap: Yanlışsınız ve aldanmışsınız! Veya aldatıyorsunuz. Çünkü Avrupa, dinine mutaassıptır. Hattâ bir âdi Bulgar'a veya bir nefer-i İngiliz'e veya bir serseri Fransız'a, "Sarık sar. Sarmazsan hapse atılacaksın" denilse, taassupları muktezasınca diyecek: "Hapse değil, öldürseniz bile dinime ve milliyetime bu hakareti yapmayacağım." Hem tarih şahittir ki, ehl-i İslâm ne vakit dinine tam temessük etmişse, o zamana nispeten terakki etmiş; ne vakit salâbeti terk etmişse, tedennî etmiş. Hıristiyanlık ise bilâkistir...

Said-i Nursi'nin 1908'li yıllarda ŞAM'da verdiği hutbeden. "...Rusu mağlûp eden Japon başkumandanının İslamiyetin hakkaniyetine şehadeti de şudur ki: "Hakîkat-i İslamiyetin kuvveti nisbetinde, Müslümanlar o kuvvete göre hareket etmeleri derecesinde ehl-i İslam temeddün edip terakkî ettiğini tarih gösteriyor. Ve ehl-i İslamın hakîkat-i İslamiyede zaafiyeti derecesinde tevahhuş ettiklerini, vahşete ve tedennîye düştüklerini ve herc ü merc içinde belalara, mağlûbiyetlere düştüklerini tarih gösteriyor. Sair dinler ise bilakistir...' Eğer biz ahlak-ı İslamiyenin ve hakaik-ı îmaniyenin kemalatını ef'alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabîleri elbette cemaatlerle İslamiyete girecekler; belki küre-i arzın bazı kıt'aları ve devletleri de İslamiyete dehalet edecekler..."

İSLAM ZATEN BUNLARI EMREDİYOR. SAYIN Nevzat hocam bunları zaten islam emrediyor. İslamı yaşayanlar bunları yapar

Elinize sağlık hocam. Hoca her şeyi çok güzel açıklamış. Bundan daha güzel bir açıklam yok. Ama her kese anladığı kadar var işte! Akil insan vesselam

devlet antidin propagandası yapamaz. Başbakanın sözünü biraz da böyle anlamak lazım. siyasetçilerin sözleri ülkenin yakın tarihinden bağımsız olarak yorumlanamaz. elifba yı yasaklayan, başörtüyü yasaklayan, içkiyi maharet sayan zihniyete karşı söylenecek söz elbette budur.

DİNDARLIK DEYİNCE KIRMIZI GÖRMÜŞ BOĞA GİBİ OLDULAR. Dindarlık deyince bazıları avrupalıların verdiği küçüklük kompleksiyle saydırıp döktürüyor. Beyler, İslam ve uydurma hristiyanlık aynı değil. Avrupalı bilim adamları uydurma hristiyanlığa karşı bütün tezlerini geliştirdiler. Çünkü hala bazı inciller dünyanın tepsi gibi düz olduğunu yazıyor! Kuranda bilimle çelişen hiç bir şey yok. 19.yüzyılın şablonlarını bırakıp küçüklük kompleksinizden kurtulun gari..

TÜRKİYE DE EĞİTİM!....VE TOPLUM RUHU..-2/Hasan a mektup. Hasan Seyre!Devamlı müslümanların geri kalmışlığından dem vuruyorsun/bahsediyorsun.Amma velakin aylardır ikaz ettiğimiz halde henüz Türçeyi yazmayı beceremeden bre!Bu nasıl anlayış ve eğitimdir.Ya insan!Birazda kendine bak!Usandım seni ikaz ede ede.Şu Türkçeyi doğru yazmayı beceremeden devamlı müslümanların geri kalmışlığından dem vuruyorsun!Anlaşılan o ki sen çok gerilerdesin!Herkesi kendin gibi beceriksiz zannediyorsun!El insaf ya Hu!Bu nasıl anlayış ve izandır!Arkadaş!Müslümanlar içinde ne acaip kıymetli bilgin ve alimler var.Ne teknoloji harikası işler üretenler var.Saysak buraya sığacağını sanmıyorum.Genetik, motor,elektirik,uçak,atom,bilgisayar mühendisleri vs.vs.Fakat sen hala ortaçağ Avrupası karanlılarından dem vurup herkeside aynı kategoriye sokuyorsun.Kurtul şu basiretsizlikten.Yalnız epeyce gelişme var.İnkar etmemeliyim.Amma velakin hala büyük harf küçük harf nerede kullanılır beceremiyorsun!Hadi biraz daha gayret!Bizde rahatlayalım!:):)VesSelam

-Aşkın güce karşı sorumluluk hissetmek? Bu ne zırvasıdır?. -Aşkın güce karşı sorumluluk hissetmek, Ne diyorsun yazar arkadaş, neymiş aşkın güç. Hoca efendimi? Allah mı? ilkeler yazmış birde... breh breh breh...

İslam ülkelerinin geri kalmasına neden olacak her şey İsrailin ve... Batının tercihidir.Hiç bir şekilde karşı çıkmazlar.Tersine bu uygulamayı size beğendirip güya elleri patlayana dek alkışlayacaklardır.Hatta diyeceklerdirki.hah böyle dindar olun. İslamı en güzel şekilde yaşayın deyip.Bilimden uzaklaştırılmış bir hale getirilen ve yanlış tanımlanmış bir dindarlık anlayışıyla müslümanları.Yine kendi dinleriyle vuracaklardır.Çünkü şimdiki dindarlık anlayışı İslamı geliştirmiyor.Müslümanlar Çağının ilimlerini anlamasını, algılamsına ve uygulamasına kesinlikle izin vermiyor. İsraile karşı çıkmakla dindarlık olmuyor.Bu sizin gerçek mümin olduğunu göstermiyor. Çünkü Çatışma kültürünün olmasını İsrail destekliyor.Ortadoğuda güçlü kalmasını sağlıyor.Onu asıl korkutan Batı aydınlanmasına sahip Müslümanlardır. Çünkü onlar aldıkları Laik terbiye nedeniyle eşyayı ve ulumu önyargısız araştırma kabiliyetine sahiptir.Yalancı dindarlığın hiç birine tevessül etmezler.Bilimi, eşyayı, ve doğayı araştırmalarına engel olacak doğmaları,hurafeyi reddetmişlerdir.

Bilimle restleşen bir Dindarlık tanımı yapılırsa bittiğimizin resmidir.... Eğer şimdiki anlamda anladığımız bir dindarlık tanımı ortaya konulacaksa vay halimize derim. İmam Gazalinin İslam dünyasının kaderini değişteren ve bu din mensuplarının Dünya şahnesinden çekilmesiyle sonuçlanan ve çağların gerisinde kalmasına neden olan öğretisi ile yetişmiş Dindarlık öğretisi, maalesef Bilimle çatışıyor. Bu öğretide ahlak öyle dar bir kalıpdaki tutulmuşki, Her şey günahlarla, şeriklerle ve ayıplarla öyle boyanmışki.Müslüman bu kadar kendini sınırlayan ve tabiri diğerle serbest hareket etmesini engelleyecek her şey ile doldurulmuştur. Eşyada yada yaşama mazhar olmuş canlılarda elini nereye atsa, karşısısna dikilen oraya bakma ayıp, burayı elleme günah, şu madeni böyle tanımlama şirke düşersin, toprağa şekil verme İlah yaratırsın, ona şirk koşarsın emirleri karşısısnda kımıldıyamaz halde bulunmaktadır. Bu kadar günah ve şeriklerle kuşatılmış mümin ne yapabilirki. yapacağı tek şey var. oda Namaz kılmak. Diğer şeyler ise Gavurların uğraşı alanına giriyor. onlara serbest.?

esas tartışılacak konu laiklik. sn.Başbakanın laik bir ülkede dindar nesil yetiştireceğiz demesi tuhaftır veya demokrat değildir diye eleştiri alması normaldir.dindar nesilin yetişmesi devlet kanalıyla olacaksa devlet ilk önce laiklik ten kurtulmalı islamı benimsemeli.yok laiklik devam edecekse islamın gelişmesi için hangi özgürlük gerekiyorsa o özgürlükler olmalı. başbakanın iki olguyu düşünüp karar vermesi gerekir.aksi halde çok kültürlü bir ülkede sıkıntılar yaşanabilir.bence yeterince açık değil Sn.başbakan halka karşı bir laiklikliği savunuyor,bir dini savunuyor net değil yani.halk söylemlerini beğeniyor(ne dese kabul görüyor).söylemleri kulağa hoş geliyor ama somut adım yok.herkesin olaya şaşı bakması normal yani.

7 at bile kesmez onları.... elinize dilinize sağlık her zamanki gibi çok güzel bir yazı olmuş.inşallah her kesim tarafından okunur.tabii onlar düşmanın bile akıllısını seçmedikleri için dünyada ve ahirette hep kaybeden olacaklar.korkunun ecele faydası yok.allah herkese hidayet versin...

DİN PROPAGANDASI MI? ..YA NASİHAT?-1. İlahi din/islam;insanlığı karanlıklardan kurtarıp aydınlığa çıkarmak için gönderildi.Buna göre peygamber (as)islamı tarif etti...Şimdi çıkmış bazı aklı evveller din propagandası yapıldığından şikayetçiler..Yani bu insanlara iyiyi doğruyu güzeli anlatmayacakmıyız?!Nasihat etmeyecek miyiz?-Halbuki -din nasihattır.-buyurulmuşken..İnsanlar karanlığa mı koşmalı bunlara göre? Ya Hu!Düşünmez mi bunlar.Sadece bir misal:Zina yasağı getiren Rabbimiin bu emri olmasaydı akraba diye bir şey olur muydu?İnsanlık hayvanlar alemine dönmez miydi?Bu kadar düşünemz mi bu alkolik kafalar?Bu kadar mı karanlıkta bunlar?Vah!Size vahh!!Gerçekten acınacak haliniz var!VesSelam