Acilen… Mülteciler Bakanlığı…

  • GİRİŞ04.09.2014 08:36
  • GÜNCELLEME04.09.2014 08:36

Zira bu tür konular bürokrasinin kaba karmaşasının rutinine bırakılamayacak kadar büyük riskler ve fırsatlar potansiyelini birlikte taşırlar.

Örneğin; Nükleer enerji/teknoloji konusu yalnızca Enerji Bakanlığı’na, diğer görevlerine ek olarak “görevlerden bir görev” veya “sorumluluklardan bir sorumluluk” olarak verilmemeliydi. Zira dönemsel önemi diğer rutin görevlerle kıyas kabul etmeyecek kadar fazladır. İlk iki nükleer güç santrali yasal, kurumsal ve fiili olarak faaliyete geçinceye veya piyasa oturuncaya kadar “olağanüstü” önemi haizdir. Santraller faaliyete başladıktan, sektör-piyasa-pazar teşekkül ettikten sonra ise artık o iş için ihdas edilen bakanlık ilga edilir ya da kurulan birimin yasal üstünlüğü ve bürokratik işlem önceliği rutine çekilebilirdi.

Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye’ye sığınmaları riskleriyle birlikte önümüze, kolay kolay yakalayamayacağımız insani, ahlaki, siyasi, sosyal ve iktisadi fırsatları da getiriyor.

Fırsatlar kadar riskler de bir köşe yazısına sığamayacak kadar fazladır.

Yaşananlar, tıpkı Afganistan, Pakistan, Bosna Hersek, Azerbaycan gibi dost ve kardeş ülkelerle Türkiye (halkı ve devleti ) arasında dönemsel siyasi yalpalanmalardan etkilenmeyecek kadar köklü, sağlam ve sarsılmaz bir dostluğun, geleceğin Suriye’si ile de inşası fırsatını önümüze seriyor.

Riskleri sağlıklı yönetip minimize eder ve fırsatları maksimum düzeyde değerlendirmeyi başarabilirsek ülkemiz, Suriye ve insanlık için müthiş bir rol modeli, eskimeyen tabiriyle Üsve-i Haseneyi (güzel uygulama/örnek) şablonuyla ortaya koymuş olacaktır.

Adı ister Göçmen Bakanlığı, ister Mülteciler Bakanlığı veya Sığınmacılar Bakanlığı ne olursa olsun, son derece nazik bu husus, Bakanlık düzeyinde veya doğrudan Başbakanlığa bağlı, geniş imkân ve yetkilerle donatılmış bir idari birim tarafından ve tek elden yürütülmelidir. Bu, hızlı ve sağlıklı netice almak için proaktif yönetişimin bir gereğidir.

Devlet yönetiminde sonuç odaklı bu tarz, bir yöntem olarak uygulamaya konulmalıdır.

Matematik ve mantığın gösterdiği yol da budur. Bir kişinin odaklanıp tek işle uğraşması ile aynı kişinin, doğası detaylarda birbirinden farklı, (temsil görevi de dâhil) on işle birden uğraşması arasında verimlilik ve yönetişim bakımından ciddi sonuç farkları vardır.

Özellikle Türkiye’nin Suriyeli göçmenler meselesi mevcut göçmen mevzuatı, İçişleri Bakanlığının veya diğer ilgili Bakanlıkların yürürlükteki mevzuatıyla ve Genel Müdürlük düzeyinde yönetilemeyecek kadar karmaşıktır. Zira 2 milyona yaklaştığı söylenen/tahmin edilen bir nüfusun ilticası ile karşılaşılacağı ihtimali eski mevzuatı hazırlayanların aklının ucundan bile geçmemiştir. Bu da olağandır.

Olağanüstü olan bu kadar büyük kitlesel göçün yaşanmasıdır. Cumhuriyet döneminde öncekilerle kıyaslanamayacak kadar büyük (1991 yılındaki I. Körfez Savaşı’nda Irak’tan 467.489 kişi geldi ülkemize) bir kitlesel göç olduğu için, Suriyeli göçmenler meselesinin riskleri ve fırsatları genel mevzuatla yönetilemeyecek derecede de “özeldir”.

Kanayan bu yara daha fazla derinleşmeden fırsatları ve riskleri sağlıklı yönetecek düzeyde ve tek elden idare edilmelidir.

Not: 2011 yılında kaleme aldığım “Birileri Aya Giderken Yaya Kalanlar” başlıklı bu köşede yayınlanan yazımda “Yoksulluğun zorunlu olarak beslediği göçün yönü; En Az Gelişmiş Ülkeler’den Gelişmiş Ülkeler’e doğrudur. Göçmenler gittikleri ülkelere sorunlarıyla birlikte gelirler. Göçmenlerin “köprü” ülkelerinden Türkiye, iktisadi ve sosyal gelişmesini bu hızla sürdürürse refaha hicret edenler için bir geçiş ülkesi olmaktan çıkıp hedef ülke hâline gelecektir” demiştim. Beklenen oluyor.

Göçmenlere dair kişisel bakışımı ise yine burada 13 Eylül 2012 tarihinde “Göçmenim Memleket Nere?” başlığıyla anlatmıştım. İlgilenenlerin, tamamlayıcı olması bakımından bağlantılarını verdiğim ilgili yazıları da okumaları faydalı olacaktır.

KISA MESAJ HATTI:

Sebepler yönetilemese de sonuçları hâl yoluna konulabilir.

İhsan Toy - Haber 7

ihsantoy@tasam.org

http://twitter.com/caricare1773

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat