İngilizler daha mı az demokrat?

Taha Dağlı'nın analizi

Yüzde 66 katılım vardı. David Cameron’un liderliğindeki Muhafazakar Parti, yüzde 36 oy aldı.

İkinci sıradaki İşçi partisinin oy oranı ise yüzde 30’du.

Cameron, yüzde 36 ile büyük bir zafer kazandı. Tek başına iktidar oldu. Sandıktan çıkan yüzde 36 oy oranına karşın parlamentoda yüzde 51 çoğunluk elde etti.

3 parti lideri istifa etti. Hem de biri yüzde 30 alıp, ikinci sırada gelen İşçi Partisinin lideri Miliband’dı.

Diğer istifa eden isim ise seçime iktidar ortağı olarak giren Nick Clegg’di.

Bizdeki seçim sonucuna bakalım. Ak Parti yüzde 41 oy aldı, “kaybetti” denildi.

İkinci sırada gelen Kılıçdaroğlu oy kaybetmesine rağmen “kazandık” dedi.

İngilizler, koalisyon olmasın diye dar bölge seçim sistemini kullanıyor. Türkiye’de yüzde 10 barajına itiraz edenler ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teklifi olan “barajı kaldıralım, dar bölge seçim sistemine gidelim” önerisine şiddetle karşı çıkmışlardı.

Oysa demokrasinin beşiği denilen ve her fırsatta başka konularda emsal gösterilen İngiltere’de dar bölge seçim sistemiyle yüzde 36 oy alan parti, tek başına iktidar olabiliyor.

2002’de benzer durum Ak Parti için de söz konusuydu ama meclise sadece 2 parti girebilmişti. Oysa İngiltere’de yüzde 36 oy alan parti tek başına iktidar olurken, parlamentoya giren parti sayısı tam 8.

Yani Erdoğan’ın önerisi olan fakat “barajı kaldıralım” diyenlerin karşı çıktıkları sistem, hem koalisyon şansının dolayısıyla siyasi istikrarsızlığın önüne geçiyor hem de mecliste her siyasi görüşün temsiline olanak sağlıyor.