Diyarbakırlı anneler: Yeter diyoruz, sabrımız taşıyor

Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin eylemi 21’inci gününde 46 aile ile devam ediyor.

21 gündür çocuklarını beklediğini belirten acılı anne Türkan Mutlu, 7 yıl önce 17 yaşında Bursa’dan dağa kaçırılan Şeyma Ceylan Tekin için bekleyişlerinin devam ettiğini kaydetti. Mutlu, “Bugün 21’inci günümüz, ben evladımı istiyorum. Benim hiçbir siyasetle işim yok, gariban kendi halinde bir anneyim. Ben çocuğumu istiyorum, çocuğum gelene kadar buradayız. Türkiye tek değil, dünya bizi duysun, hepimiz anneyiz görüyorlar ama hiç ses yok gelip gidiyorlar ne yapmayı düşünüyorlar. Ben 7 yıldır evladımdan kopuğum” dedi. 

ANNE VE BABASI DA GELDİ 

Bingöl’den usta birliğine giderken Şırnak’ın Cizre ilçesinde yol kesen PKK’lı teröristlerce kaçırılan Emrah Avunan’ın 13 Eylül’den beri oturma eylemi yapan amcası Muhittin Avunan’ın ardından, kente gelen annesi Leyla ve babası Bilal Avunan ile akrabaları HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki eyleme katıldı.

Leyla Avunan, Cizre´de HDP binasında, oğullarını terör örgütü PKK´nın kaçırdığını söylediklerini belirterek şöyle konuştu:

“Biz Cizre´deki HDP binasına gittik, kocam gitti, eniştem gitti. Dediler; ‘Yolladık PKK’ya.’ Bırakmadılar ben gideyim, ben oraya gitseydim, onların kökünü getirirdim. Bu benim bir tane oğlumdur, 4 tane kızım var. Ben hasret yaşadım. Bir yaşında olan kızımın ismini Hasret koydum, duyun analar ne yapıyor, annelerin içi yanıyor, anneler böyle söylüyor. Bir Allah´ın kulu çıksın, desin, ‘Oğlun oradadır.’ Ben ona da razıyım, bu reva mı?” 

GENÇLER DERS ALSINLAR 

Kanser hastası Ayşegül Biçer, sabırlarının taştığını belirterek, artık HDP’ye karşı mücadele etmeye başlayacaklarını söyledi. Yaşananların gençlere ders olması gerektiğini ifade eden Biçer şöyle konuştu:

“Eylemimiz devam ediyor, bize bir açıklama yapmıyorlar, bize bir şey söylemiyorlar, artık sabrımız taşıyor. Bir şey istemedik, ne mal, ne mülk, hiçbir şey talep etmiyoruz, hakkımız olan evlatlarımızı istememize rağmen bize bunu yapıyorlar. Çıksınlar, artık onlara karşı mücadele etmeye başlayacağız. Yeter diyoruz, sabrımız taşıyor. Evlatlarımızı bize geri göndersinler, birimizin değil hepimizin evladını istiyoruz. Bundan sonra gidecek olan gençlere de belki ders olur. Bunların din ve imanla alakası yok. Bunlar Zerdüştlük, Ermenilik, Amerika´ya ve İsrail´e uşaklık yapmak için çocuklarımızı oraya gönderiyorlar, biz bunu kabul etmiyoruz.”