Terör örgütü PKK marşına destek sonrası CHP'ye tokat gibi sözler!

SETA Strateji Araştırmaları Masası araştırmacısı ve İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Dr. Hüseyin Alptekin, Kriter dergisinin Ekim ayı sayısına verdiği röportajda PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan annelerinin Diyarbakır HDP İl Başkanlığı binası önünde yaptığı eylemden CHP’nin yaşadığı ideolojik savrulmaya kadar bir çok konuda önemli tespitlerde bulundu.

PKK EN ÇOK KÜRTLERİ ÖLDÜRÜYOR

''Etnik Terör ve Terörle Mücadele Stratejileri'' kitabının da yazarı olan
Alptekin, etnik terör gruplarının en çok kendi tabanlarına zarar verdiğini belirterek, ''Etnik terör dediğimizde zannediyoruz ki bir etnik grupla etnik grubun dışındaki diğer unsur arasında bir savaş veya şiddet var. Aslında etnik terör örgütleri en çok da kendi etnik tabanlarını vuruyorlar. Mesela PKK bir etnik terör örgütü ama baktığımızda dönüp dolaşıp bu işten en çok canı yananlar yine Kürtler. Bir süre önce hafta Diyarbakır Kulp’ta 7 vatandaşımız hayatını kaybetti.

PKK'nın tarihine baktığımızda da en çok hedef aldığı kitle yine Kürtler. Nasıl DEAŞ çıkıp ''Bunları Müslümanlar adına yapıyorum'' dediği halde Müslümanları öldürüyorsa PKK da çıkıp ''Ben Kürtler adına bunları yapıyorum'' dese de dönüp dolaşıp yine Kürtleri öldüren bir örgüt'' dedi.

CHP İÇİN ÖTEKİ, PKK DEĞİL AK PARTİ 

CHP ile HDP arasında seçimlerde başlayan yakınlaşmanın da CHP’yi ideolojik olarak savurduğunu kaydeden Alptekin, ''Onları birleştiren tek şey iktidarı devirmek. AK Parti’ye karşı seçim sonucu elde edebilmektir. Baktığımızda da CHP’nin doğuda oyu yok, bunu biliyoruz. HDP’ye o açıdan faydası yok ama HDP baktığında AK Parti’yi devirebilecek en güçlü parti olarak CHP’yi görüyor ve CHP’ye destek sunuyor. CHP’nin de bundan çıkarı İstanbul’da, Ankara’da HDP seçmenlerinin oylarını alabiliyor. Dolayısıyla böyle bir çıkar birlikteliği var. Aslında ''CHP ağırlık merkezi olur HDP’yi kendine doğru çeker'' şeklinde bir beklentimiz vardı.

PKK MARŞI OKUYANLARA DESTEK VERİYORLAR

Ama böyle olmadı. Tam tersine HDP sabit kaldı. Hala HDP’li belediye başkanları görevde kaldıkları süre boyunca PKK marşı okutturabiliyorlar, PKK'yı çok rahat bir şekilde taltif edebiliyorlar. CHP’den bu yönde bir eleştiri gelmediği gibi, CHP'nin seçilmiş belediye başkanları PKK marşı okutturan belediye başkanlarına gidip destek verebiliyor.

CHP seçmeni biraz mızmızlansa da artık kendine düşman olarak PKK’yı değil de AK Parti’yi görüyor. Çünkü sanıyorlar ki ''AK Parti’yi iktidardan indirelim, sonra biz eski CHP’ye döneriz” ama ben CHP’nin ideolojik bir dönüşüm yaşadığını düşünüyorum.'' 

ANNELER KORKU DUVARINI YIKTI 

Alptekin Diyarbakır HDP İl Başkanlığı binası önümde evlat nöbeti tutan annelerle ilgili olarak ise şöyle konuştu:

''Bu eylem bize şunu gösteriyor; PKK'nın oradaki korku duvarı yıkılmış. Ve insanlar artık çıkıp PKK’dan HDP’den hesap sorabiliyorlar. Kaçırdıkları çocuklar öldükçe PKK buradan güçleniyor. Çünkü her ölen çocuğun arkadaşı, kardeşi, kuzeni örgüte bir sempati beslemeye başlıyor. Bu örgütü bitirmenin yolu da o yüzden son teröristi öldürmek değil, çünkü son teröristi öldürdüğünüzde onun kardeşleri, kuzeni de katılabiliyor örgüte, bitmiyor. Ama son terörist dönüp annesine, babasına gelirse o zaman bu örgüt ortadan kalkacak.'' 

'BARIŞ' DİYENLER ANNELERE DESTEK VERMELİ

Alptekin, annelerin eylemine herkesin destek vermesi gerektiğini kaydederek, ''Madem böyle bir cesaret örneği ortaya çıktı, bu iş sadece devletle olmaz. CHP de yanlarında durmak zorunda -her ne kadar sulandırmaya çalışıyor olsa da, görmemeye çalışıyor olsa da- hatta HDP de içerisindeki 'Şiddet dursun, barış gelsin' diyen insanlar bu dediklerinin arkalarındalarsa onlar da parti binasından çıkıp orada oturmalı, PKK’dan hesap sormalılar. Çünkü hakikaten de bu ülkeye barış gelecekse CHP için de bunu söylüyorum, diğer sivil kanat için de, sanatçılar, aydınlar için de bunu söylüyorum, sol kesim için de söylüyorum, o ağızlarından düşürmedikleri barış gelecekse PKK ile gelmeyecek. Eğer sen bugün gerçekten barış isteyen, evladını isteyen annelerin yanında durmuyorsan, onları görmüyorsan yarın çıkıp da ‘barış’ deme hakkın yok.'' diye konuştu.