Sivas olaylarında kurşun izi operasyonu

2 Temmuz 1993'te 37 kişinin öldüğü Sivas olayları sonrası Ankara GATA'dan alelacele bir ekibin Sivas'a götürüldüğü, otelden çıkartılan cesetlerdeki kurşun çekirdeklerinin bu ekip tarafından çıkartıldığı ortaya çıktı.

Sivas olaylarında kurşun izi operasyonu
Sivas olaylarında kurşun izi operasyonu
GİRİŞ 18.07.2012 11:35 GÜNCELLEME 23.07.2012 11:33
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

Murat Alan'ın haberi

37 kişinin öldüğü Sivas olayları sonrasında Ankara GATA'dan alelacele bir ekip Sivas'a götürüldü... Otelin içinden açılan ateşle enselerinden vurulan insanların vücutlarındaki kurşunlar, Galip Deniz isimli astsubay tarafından çıkarıldı ve yaralar dikildi... Numune Hastanesi'ne gelen Erdal İnönü, Başhekim'e; 'Hepsi yandı diye rapor yazın' talimatı verdi... Başhekim direndi, istifa etti."

Akit'in ulaştığı şok bir tanık, 'ense dikme' ve 'otopsi raporu operasyonu'na ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. 19 yıl sonra provokasyonun ardındaki sır perdesini aralayan Ö.D. "Bu işin arkasında derin devlete çalışan askerler vardı. Sivas Asker Hastanesi'nde görevli Galip Deniz isimli astsubay, otelden çıkan cesetlerde bulunan kurşunları çıkartıp yaraları dikti. 'Enselerini ben diktim' diye konuşuyordu. Numune Hastanesi Başhekiminin imzalamak istemediği 'hepsi yandı' raporunu da bunlar hazırlayıp onaylattı. Otel içinden ateş açıldığını, içeridekilerin yine içerideki provokatörler tarafından vurulduğunu gizlemeye çalışıyorlardı" şeklinde konuştu.

19 YILLIK KUMPAS DEŞİFRE OLUYOR

Madımak Oteli'nde ölen kişilerden bazılarının otel içerisindeki provokatörler tarafından enselerinden vurularak öldürüldüğü, bu durumun ortaya çıkmaması için yapılan gizli operasyonda cesetlerin enselerindeki mermi çekirdiklerinin çıkartılıp 'hepsi yandı' şeklinde rapor hazırlandığı iddia edilmişti. O dönem yaşananlara ilişkin Akit'e konuşan şok bir tanık, Müslümanların üzerine yıkılmaya çalışılan iğrenç operasyonu deşifre edecek önemli bilgiler verdi. İsminin, baş harfleriyle kodlanmasını isteyen, Sivas'ta bulunan ailesinin, anlatacaklarından zarar görmesinden çekinen Ö.D., yaklaşık 10 yıldır İngiltere'de yaşadığını, Sivas davasından ömür boyu hapis cezası alan Bülent Düvenci'nin eşi Buket Düvenci'nin gazetemizde çıkan açıklamaları sonrası aramaya karar verdiğini belirtti. Düvenci'nin aktardığı Numune Hastanesi'nde yaşanan olaylar ve cesetlerdeki kurşunların çıkartılıp enselerinin dikilmesi iddialarının birebir gerçek olduğunu aktaran Ö.D. olayların arkasında askerler olduğunu söyledi.

Korkunç tezgahta görev alan askerlerden bazılarının isimlerini dahi veren Ö.D. şöyle konuştu: "Sivas olayları sonrası gözaltına alındım. Suçsuz olduğumu, olay yerinde olmadığımı somut delillerle kanıtlayınca tahliye oldum ve daha sonra 1995'in son günlerinde askere gittim. Askerliğimi tamamlamama kısa bir süre kala, 1997'nin 5. ayında rahatsızlanıp askeri hastaneye kaldırıldım. Sivas Asker Hastanesi'nde kaldığım 15 günde öyle bir olaya şahit oldum ki ucundan tutulsa Sivas olayları deşifre edilir. Tedavi gördüğüm hastaneye dosyam gelmiş. Kayıtlarımda hakkımda açılan soruşturmalar da görüldüğü için mimlendim. Yatış aldıktan birkaç gün sonra hastane laboratuvarının başında bulunan bir astsubay tanışmak istedi. Galip Deniz isimli bu astsubayla sık sık sohbet eder olduk. Bir gece alkollü bir şekilde yanıma geldi.

Sivas olaylarından bahsetti. 'Sen de bu olaylarda tutuklanmışsın, dosyanda 'sakıncalı' yazıyor. Neden söylemedin şimdiye kadar bana' dedi. 'Ben suçsuzum komutanım, hiçbir şey yapmadım. Sivaslılara komplo kuruldu' deyince ağlamaya başladı. 'Ne oldu komutanım' diye sordum, 'vicdan azabı duyuyorum. Böyle ölürsem gözüm açık gider' deyip Sivas olaylarında kendisinin de görev aldığını tüm detaylarıyla anlattı."

CESETLERİN ENSELERİNDEN KURŞUN ÇIKARTILMIŞ

Sivas Askeri Hastanesi'nde görev yapan Astsubay Galip Deniz'in de arasında olduğu bir grup askerin 2 Temmuz 1993 gecesi Ankara'dan Sivas'a getirildiğini aktaran Ö.D. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben teselli ettikçe o daha da rahatlayıp detayları anlatmaya başladı. 2 Temmuz gecesi cesetlerin Numune Hastanesi morguna taşınmaya başladığı sırada Ankara'dan kendisinin de içinde olduğu bir ekibin Sivas'a geldiğini söyledi. Sorunlu cesetlerin Numune Hastanesi'nden alınıp götürüldüğünü belirtti. 'Otelde arkalarından kurşun sıkılarak öldürülen cesetlere otopsiyi biz yaptık. Enselerine yakın bölgede bulunan kurşunu ben çıkartıp diktim' diyordu. Otel içinden ateş açıldığını, içeridekilerin yine içerideki provokatörler tarafından vurulduğunu gizlemeye çalışıyorlardı."

'HEPSİ YANDI' RAPORUNU ONLAR HAZIRLAMIŞ

Ö.D., Galip Deniz'in konuşma sırasında Numune Hastanesi Başhekimine baskı yapıldığını, başhekimin hazırlanan düzmece otopsi raporlarını imzalamak istemediğini söylediğini belirtti. Ö.D. "Cesetler gece yarısı operasyonu ile dikilmesinden sonra tekrar Numune Hastanesi'ne götürülmüş. Başhekim'in istifasına neden olan 'hepsi yandı' raporunu da onlar hazırlamış. 'Raporları biz hazırladık' deyip bunu bilen veya konuşmaya meyilli herkesin başına iş geldiğini söyleyince korkup hiçbir şey anlatamadım. Ta ki Buket Düvenci'nin Akit'teki açıklamalarını okuyuncaya kadar" şeklinde konuştu.

ERDAL İNÖNÜ: "HEPSİ YANDI DİYECEKSİNİZ"

Sivas olayları sonrası ömür boyu hapse mahkûm edilen Bülent Düvenci'nin eşi Buket Düvenci 19 Aralık 2011'de Akit'e konuşmuştu. Dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün Sivas Numune Hastanesi'ne gelerek hastane raporlarını değiştirdiğini belirten Düvenci "Hastanede olay öncesi ilginç şeyler olmuş, birçok doktor izne veya farklı ilçelere göreve gönderilmiş. Aynı binada oturduğumuz, hastanede çalışan doktor S.K., cesetlerin hastaneye getirildiği sırada birçok sıradışı şeyin yaşandığını söyledi. Doktor S.K.'nın söylediğine göre ilk incelemede cesetlerde birinci derece yanık tespit edilememiş. Bazıları kurşun yaralarına bağlı aşırı kan kaybı, bazılarında ise duman zehirlenmesi sonucu ölüm kayda geçirilecekken, Erdal İnönü hastaneye gelip müdahale etmiş. Başhekimin odasına geçip başhekime 'Hepsi yanarak öldü' diyeceksin demiş ve gitmiş. Doktor raporları bu doğrultuda hazırlanmış" demişti.

YENİ AKİT

YORUMLAR 15
  • darbeleredurde 11 yıl önce Şikayet Et
    madımak . arif sağ ın silahıyla 5 kişi can vermiştir !
    Cevapla
  • ali kemal 11 yıl önce Şikayet Et
    hem yazıp hem oynadılar.. hem yazıp hem oynadılar. sonra da zeytinyağı gibi üste çıktılar. ama artık oyunları tek tek ortaya çıkıyor. işte bu kanlı-sisli olayların aydınlanması ve tekrarlanmaması için derin devlet davaları devam etmeli ve sonuca varılmalı, acilen.
    Cevapla
  • CEMİL ÖZDEMİR 11 yıl önce Şikayet Et
    başbağlar katliamı . yukarıda yorum yapan turan şahin'in başbağlar'la ile ilgili hiç bir bilgisinin olmadığına kanaat getirdim. ben bir başbağlarlı olarak gerekirse benimle temasa geçerse konu ile ilgili kendisini aydınlatabilirim. çünkü başbağlar halkı kendi halinde muhazakar dinine, milletine ,vatanına bağlı , şanlı türk bayrağına aşık bir tek vatan hainin dahi çıkmadığı 600 yıllık bir tarihtir. başbağların pkk ile hiçbir bağlantısı olamaz. bu arkadaş provokatörluk yapmak için yorum yazmış. bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. başbağlar 33 şehitin bayrak için kanını akıttığı yerin adıdır. tekrar rahmetle anıyoruz.
    Cevapla
  • Üzeyir ARI 11 yıl önce Şikayet Et
    hepsi yandı diyeceksiniz.... dikkat ederseniz, sivas olaylarından bahsederken belli çevreler her konuşmalarında 37 aydın diri diri yakıldı derler. talimat bu şekildeydi çünkü. (küçük bir not: sivasta öldürülen 37 kişiden 4 ü otel dışında öldürülen vatandaşlardı. bu yüzden başbağlarda 33 kişi öldürüldü. malum kişiler bu durumu bilerek örter.)
    Cevapla
  • hakan bekmez 11 yıl önce Şikayet Et
    fazla araştırmaya gerek yok...!. bu olayın da faili malum muhalefet tarafıdır burnunuzun dibinde olan bir şeyi uzaklarda aramayın...!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Başkent'te kazanan çıkmadı! İlk finalist Dolmabahçe'de belli olacak
İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç son yolculuğuna uğurlandı