İmkansız dengenin kadını Erdoğan

Zübeyde YALÇIN'ın haberi

Emine Hanım imkânsız dengeyi tutturan bir kadın

Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'ı yıllardır tanıyan ve hakkında İngilizce makale yazan Sözen, 'Güçlü bir kadın. Modern kesimlerle, daha İslami hassasiyeti olanlar arasındaki imkânsız dengeyi tutturan bir kadın' dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yeni akademisyen kurmaylarından, Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, yıllardır tanıdığı, hakkında İngilizce makale yazdığı Emine Erdoğan'ı SABAH'a değerlendirdi: 'Emine Hanım güçlü bir kadın. Modern kesimler ile daha İslami hassasiyeti olanlar arasındaki imkânsız dengeyi tutturan bir kadın.' AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle, geçirdiği trafik kazası sonrası uzun süren tedavisinin ardından Erdoğan'dan affını isteyince yerine yeni isim arandı. Edibe Sözen, önce kongrede partinin Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliğine, ardından da Gülle'den boşalan Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na getirildi. Sözen'in tercih edilmesinde diğer bir etken ise siyasetteki kadın sayısını artırmaya yönelik düşünce oldu. Sözen iletişim profesörü.

Yurtdışında eğitim görmüş ve bir süre çalışmış. Avrupalı Türkler üzerine yaptığı ortak çalışma Almanya, Ludwigshafen'de Bilim Araştırma Ödülü'ne layık bulunmuş. Sözen, parti yöneticiliği görevine getirilince Anadolu Ajansı yönetim kurulu üyeliğini bırakmış. Sözen eşinden ayrılmış ve 45 yaşında. AKP Genel Merkezi'ndeki makam odasında soruları yanıtlayan Sözen'in, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı uzun süredir ve yakından tanıdığı ortaya çıktı. Sözen, Emine Erdoğan'ı şöyle anlattı: 'Emine Hanım gerçekten güçlü bir kadın özelliğine sahip. Ben kendisiyle ilgili bir makale yazdım. Evlenmeden önceki Emine Hanım, aile yaşantısı içinde bir Emine Hanım, anne ve lider eşi Emine Hanım var. Modern kesimlerle İslami daha hassasiyeti olanlar arasındaki imkânsız dengeyi tutturan bir kadın.'

'SİVİL HAKLAR ÖNEMLİ'

Türbana 'Kamusal alan meselesi' olarak bakan Sözen, 'Demokratik müzakere konusunda bir eksiklik var. Özgürlük, hak talebi meselesi bir mücadele sürecidir. Devlet alanı ile sivil alan arasındaki ayırım iyi yapılmalıdır. Sivil hakların genişletilmesinden yanayız. Devlet, kendi alanları ile ilgili kurallar koyuyor' diyor.

'KÜLT, ERKEKÇİ DİL'

Medyanın çocuk ve kadınları nesnel bir duruma indirdiğini, 'eğlence ve suçun merkezi' haline getirdiğini söyleyen Sözen, 'Kült, erkekçi bir dil var. Kadın neden bu kadar eğlence ve şiddet öznesi, neden sadece televolelerde bu yönü ile gösteriliyor' diye soruyor. Sözen, edebi ve sinema dünyalarında da aynı durumun geçerli olduğunu, süpermenlerin erkeklerden çıktığını vurguluyor ve kadına yönelik bu yanlış bakışı değiştirmek için de mücadele edeceklerini söylüyor. Kadınların siyasi kimliklerinin ön plana çıkartılması gerektiğini anlatan Sözen, şöyle devam etti: 'Kadınlar 1950'li yıllardan sonra politikleşen bir süreç yaşadı. 1980'lerde politikaya katıldı, 2000'lerde temsile katılacak. Kadının siyasi kimliğini ön plana çıkarmalıyız. Kültürel kimlikleri güçlü olan kadınlar bunu siyasal kimliğe dönüştürmeli. AKP diğer partilere oranla kadın söylemi güçlü bir parti. Ancak kadın sayısı az. Kadınlar çok fedakar ve ciddi çalışmalar yapıyor. Bu sessiz orkestra inşallah 2007'de çok güzel bir beste, opera söyleyecek.'

Kişisel özellikleri ön plana çıkarılıyor

Edibe Sözen'in, Utah Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan eski eşi Hakan Yavuz'un İngilizce yayınladığı The Emergence of A new Turkey (Yeni Bir Türkiye'nin Ortaya Çıkışı) isimli kitapta 'Gender in Politics' (Siyasette cinsiyet) başlıklı bir makalesi yer alıyor. Sözen, makalesinde Emine Erdoğan hakkında da ilginç tespitler yapıyor:

* Erdoğan'ın kadınların siyasi yaşama katılmaları ve eğitimleri konusundaki telaffuzları cinsiyet eşitliğine büyük bir katkı sağlıyor. Erdoğan, 2004'deki yerel seçim kampanyaların katılarak İstanbul, Mersin ve Hatay'daki kadın belediye başkanı adaylarına büyük bir destek verdi.

* Haydi Kızlar Okula Kampanyası ile ilgili verdiği demeçler toplumun bu konudaki bilincini artırdı ve kampanyanın güvenirliğini artırdı. Ancak medya, Erdoğan'ın kişisel özelliklerini topluma verdiği mesajlardan daha çok ön plana çıkarıyor.

* Emine Erdoğan'ın kimliğinin oluşmasında da üç farklı periyot var. 1- Emine Erdoğan'ın siyasi kimliğini oluşturdu. Kendisi Şule Yüksel Şenler'in önderliğinde kurulan İdealist Kadınlar Derneği'nin üyesiydi. Bir gece önce rüyasında gördüğü Tayyip Erdoğan'ın 1977'de Tepebaşı'nda yaptığı konuşmadan çok etkilendi. Bir yıl sonra, 1978'de Erdoğan'la evlendi. 2- Kendisi her şeyden önce bir eş ve anne. Kültürel değerlerden edindiği tutumla hep kocasının arkasında yer alıyor ve ona destek veriyor. 3- Çocuklarına bakan bir annenin yanı sıra first lady olarak sık sık ulusal bazen de küresel medyanın gündemini meşgul ediyor.

Türban AKP'nin cinsiyet politikası için engel

AKP'nin son 50 yılda diğer partilerden daha fazla kadın konusuyla ilgilendiğini savunan Sözen'e göre partide 3 çeşit kadın var:

* Tayyip Erdoğan tarafından seferber edilen ve partinin geçmişinde rolü olan İslamist kadınlar.

* Parti organizasyonunda çalışan, toplumun İslam gruplarından liberallere kadar uzanan geniş kesimden kadınlar.

* Merkez sağı temsil eden parlamentodaki kadınlar. Bu kadınların ortak özelliği ise İslami değerlere karşı hassas olmaları. Ayrıca bu kadınların türban takanlarla modern giyinen kadınlar arasındaki sosyal uçurumu minimize ettikleri söylenebilir. Ancak, AKP'nin cinsiyet politikasının önünde üç engel var. Bunlar, türban, kamu alanı ve laiklik. AKP ve diğer devlet kurumları arasındaki gerginlik kendini türban, laiklik ve kamu alanı konularında birbirine zıt düşen tanımlamalarla kendini ortaya koyuyor.