28 Şubat’tan sıkıldı ABD'ye kaçtı

Yaşanılan kritik dönemde kavganın içine girmeleri halinde taraf olmak zorunda kalma tehlikelerinin belirdiğine dikkati çeken Memecan, “Keyifli bir gazete çıkarıyorduk. Birdenbire tartışmalar başladı. Darbenin iyisi olur mu olmaz mı? tartışmaları işin tadını kaçırdı. 28 Şubat dönemi çok sıkıntılıydı. Ailece bunaldık. Bari bir yıllığına ABD’ye gelelim dedik; geliş o geliş.” dedi.

Memecan, İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği tarafından Amerika’da organize edilen ‘Karikatürün Ülke Politikaları ve İnsan Düşüncelerine Etkileri’ konulu panele katıldı. Peygamber Efendimiz’in karikatürlerinin Danimarka’da yayımlanan Jylland-Posten Gazetesi’nde yer almasına ve sonrasında çıkan krize değinen ünlü çizer, hiçbir ülkede sonsuz bir özgürlük anlayışının olmadığını, toplumun kendi kısıtlamaları olduğunu ifade etti. Memecan, “Karikatürün önünde kanuni bir yasak olmamalı. Ancak bu demek değildir ki karikatürist Hz. Muhammed’in kafasının üstünde bombalar varmış gibi tasvir edebilmeli. Basın özgürlüğünü savunan Amerika’da bile siyah ABD vatandaşını, patlak dudaklı çizemezsiniz. Çünkü bu siyahlara, kölelik dönemini hatırlatır.” diye konuştu.

Danimarka’da yayınlanan karikatürlerin sipariş üzerine yapıldığını, bu işteki sorumluluğun çizerden daha çok editöre ait olduğunu ifade eden Memecan, “Bu, acemi çizerlerin işi. Karikatüristin bu şekilde hissedip de çizdiğini sanmıyorum. Bir provokasyon söz konusu.” şeklinde konuştu. Karikatüristin muhalif olması gerektiğine inandığını; fakat muhalif olacağım derken insanların huzurunu kaçırmamak gerektiğini vurgulayan çizer, Başbakan Erdoğan’ın karikatüristleri dava etmesini doğru bulmadığını, bunu Başbakan’ın kendisine de ilettiğini anlattı. Çizerken en çok keyif aldığı karakterlerin ‘Limon ve Zeytin’ olduğunu aktaran Memecan, çocukların tepkilerini çok ciddi gördüğünü ifade etti.