Bahçeli'den cumhurbaşkanı tarifi
MHP lideri Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bazı uyarılarda bulundu. Kriz uyarısı yapan Bahçeli'ye göre Türkiye Cumhu-riyeti'nin cumhurbaşkanı nasıl birisi olmalı?

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı makamının partilerin küçük siyasi hesaplarının ve siyasi ihtiraslarının değil demokratik kültür ve siyaset ahlakının öne çıkmasına neden olacak bir uzlaşmanın temsil yeri olması gerektiğini söyledi. Bahçeli, parti olarak Cumhurbaşkanında olması gereken illekeleri açıkladı.
Bahçeli, partisinin ilk grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmede bulundu. Bahçeli, yeni Meclisin önünde başkanlık seçimlerinin ardından öncelikle çözülmesi gereken, geçen dönemden kalma ciddi bir sorun olan Cumhurbaşkanlığı konusunun bulunduğunu söyledi.
Bahçeli, seçim sonuçlarının belli olduğu ilk günlerin ardından parti olarak seçimle ilgili tutumlarını açıklayarak, AKP'nin düzenlediği mağduriyet ve mazlumiyet kumpanyalarını sona erdirdiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hazır bulunacaklarını, aday ve seçim konusundaki tutumlarını daha sonra açıklayacaklarını belirttiklerini söyleyen Bahçeli, kendilerinin açıklamalarınan sonra kronikleşen ağlamalar, sızlamaların bıçak gibi kesildiğini, tartışmaların başka mecralara kaydığını öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bütün sorumluluğun iktidar partisinde olduğunu savunan Bahçeli, Cumhurbaşkanınn kim olacağından çok, nasıl birinin Cumhurbaşkanlığına seçileceğine yönelik yöntem ve ilkeler üzerinde anlaşmaya çağırdı. Bahçeli, kendilerine göre cumhurbaşkanlığının bir siyasi partinin iradesi ve hükümet olma meselesinin dışında ve üstünde, bütün Türkiye'yi temsil eden bir makam olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanlığı makamının partilerin küçük siyasi hesaplarının ve siyasi ihtiraslarının değil demokratik kültür ve siyaset ahlakının öne çıkmasına neden olacak bir uzlaşmanın temsil yeri olması gerektiğine işaret eden Bahçeli, 'Cumhurbaşkanının geniş bir diyalog yelpazesi ile mutlaka ortak bir anlayış, işbirliği sonucu seçilmelidir.' şeklinde konuştu.
BAHÇELİ'YE GÖRE CUMHURBAŞKANININ ÖZELLİKLERİ
Bahçeli, Cumhurbaşkanı olacak kişinin özelliklerini söyle sıraladı:
'- Türkiye'nin bütünlüğü ve Türk devletinin milli ve üniter yapısını temsil ve taşıma konusunda millitemizde tereddüt bırakmayacak bir fikri maziye,
- Cumhuriyetimizin kurucu felsefesini özümsemiş, geçmişinde cumhuriyetin temel değerlerine samimiyet ve sadakati hakkında kuştu bırakmayacak bir milli duruşa,
- Türk milletinin birlik ve beraberliğini, millet olma hasletlerini ve yüksek kültürünü benimseme konusunda mutlak güvenilecek ilkeli, berak ve açık bir düşünce yapısına,
Dürüst, şaibesiz ve manevi değerlere saygılı, hüvveyeti ile tebarüz etmiş, demokrasinin ilkeleri konusunda tam duyarlılık ve kararlılığı sahip bir şahsiyet olmalıdır.'
Bahçeli, partileri ve milletvekillerini tarihi ve toplumsal sorumluluğun idraki içinde olmalarını isteyerek, eski yanlışların devam ettirilmesi halinde kaybedenin Meclis olacağını söyledi. Bahçeli, AK Parti'nin seçimlerde elde ettiği sonucu, sürdürdüğü inat ve cepheleşme politikasının siyasal onayı olarak algılaması halinde, Türkiye'nin yeni krizle karşılaşacağı uyarısında bulundu.
Türk demokrasinin önünü tıkayan en büyük problemlerin başında siyasi partilerin kendilerini din, demokrasi, millet ve devletle özdeşleştirme alışkanlığını geldiğini vurgulayan Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: 'Bu tutum bir yandan siyaseti kutuplaşmaya iterken, diğer yandan büyük milletimizi ve devletimizi oluşturan muhteşem değerler manzumesinin hasar görmesine 'sahip çıkanlar ile ihanet edenler' gibi keskin ayrımların doğmasına yol açmaktadır.'
'SEÇİM SONUÇLARINI BİLİMSEL OLARAK ANALİZ EDİLİYOR'
Konuşmasında parti olarak elde ettikleri seçim sonuçlarıyla ilgili olarak parti teşkilatına teşekkür eden Bahçeli, 22 Temmuz seçim sonuçlarını soğukkanlı ve bilimsel olarak analiz etmek üzere bir çalışma başlattıklarını kaydetti. Bahçeli, parti olarak seçim sonuçlarından çıkaracakları ders ve sonuçların olduğunu belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığının, bir siyasi partinin iradesinin ve hükümet olma meselesinin dışında ve üstünde, bütün Türkiye'yi temsil eden bir makam olduğunu belirterek, "Bu makam, partilerin küçük hesaplarının ve siyasi ihtiraslarının değil, demokratik kültür ve siyaset ahlakının öne çıkmasına neden olacak bir uzlaşmanın temsil yeri olmalıdır" dedi.
Partisinin ilk grup toplantısında konuşan Bahçeli, yeni Meclisin önünde TBMM Başkanlık seçimlerinin ardından öncelikle çözmesi gereken, geçen dönemden kalma ciddi bir sorun olan cumhurbaşkanlığı konusu bulunduğunu söyledi.
MHP'nin seçim sonuçlarının belli olmasının ardından, bu konudaki tutumunu açıkladığını ve başından beri AK Parti'nin düzenlediği mağduriyet ve mazlumiyet kumpanyalarını sora erdirdiğini ifade eden Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM'de hazır bulunacaklarını, ancak aday ve seçim konusundaki tutumlarını daha sonra kamuoyuyla paylaşacaklarını söylediklerini hatırlattı.
Bahçeli, bu açıklamadan sonra kronikleşen ağlama ve sızlamaların bıçak gibi kesildiğini, tartışmaların başka mecralara kaydığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Artık hayali düşmanlar yaratarak, istismar edilecek bir husus kalmamıştır. Bu andan itibaren bu konudaki bütün sorumluluk, iktidar partisine geçmiş bulunmaktadır. AKP'nin üreteceği bir mazeret, kaçacağı bir sığınak kalmamıştır.
Bizim cumhurbaşkanlığı konusundaki öteden beri savunduğumuz temel yaklaşım;, cumhurbaşkanının kim olacağından önce, nasıl birinin cumhurbaşkanlığına seçileceğine yönelik yöntem ve ilkeler üzerinde anlaşmaya bir çağrıydı. Bize göre cumhurbaşkanlığı, bir siyasi partinin iradesinin ve hükümet olma meselesinin dışında ve üstünde, bütün Türkiye'yi temsil eden en önemli makamdır. Bu makam, partilerin küçük hesaplarının ve siyasi ihtiraslarının değil, demokratik kültür ve siyaset ahlakının öne çıkmasına neden olacak bir uzlaşmanın temsil yeri olmalıdır. Oysa 11. Cumhurbaşkanını seçim sürecinde yaşananlar, bunun aksi yönünde gerçekleşmiştir. Böylesi bir makama seçilecek şahıs için yalnızca iktidarın sahip olduğu meclis çoğunluğunun değil, parlamentoda temsil imkanı bulmuş veya bulamamış bütün siyasetin üzerinde uzlaşabileceği, çok geniş bir mutabakat zemininin aranması gereklidir.
Nitekim 10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer, o dönemde Mecliste bulunan partilerin desteğiyle seçilmiştir. Cumhurbaşkanı, geniş bir diyalog yelpazesiyle ve mutlaka ortak bir anlayış, işbirliği sonucu seçilmelidir. 'Verdim ellerine çelik çomak oynuyorlar' seviyesinden bakılan bir seçim süreci, henüz tazeliğini korumaktadır."
-SORUMLU, İKTİDAR VE MUHALEFET-
MHP Lideri Devlet Bahçeli, her gün yeni senaryoların yazıldığı, elden ele anketlerin gezdiği, her Anayasayı eline alanın yeni yorumlar getirdiği bir siyasal kaosun sorumlusunun, 22. Dönemde Mecliste bulunan iktidar ve muhalefet partileri olduğunu savundu.
Başta AK Parti olmak üzere, siyasi partiler ve Meclisin, bu hayati sınavdan maalesef yüzünün akıyla çıkamadığını, sonuçta Türk demokrasisinin yara aldığını vurgulayan Bahçeli, "AKP zihniyetinin", öncelikle ilkeler üzerinde anlaşma sağlamadan adaylar üzerinde tartışma başlattığını, ana muhalefet partisinin de bu tartışmaları körükleyince, cepheleşme, kavga, gerilimle hasar gören bir demokrasinin ortaya çıktığını anlattı.
-CUMHURBAŞKANI OLACAK KİŞİDEKİ KRİTERLER-
"Türk Devletinin bu en yüksek merciinin, değerini ve önemi üstlenebilecek kişinin kim olacağından ziyade, bu makamı taşıyacak liyakatin ilke ve nitelikleri belirlenmeli ve öncelikli olmalıdır" diyen Bahçeli, partisinin cumhurbaşkanı seçimi için öne sürdüğü ilkeleri şöyle sıraladı:
"Türkiye Cumhuriyetine cumhurbaşkanı olacak şahıs; Türkiye'nin bütünlüğü ve Türk devletinin milli ve üniter yapısını temsil ve taşıma konusunda milletimizde tereddüt bırakmayacak bir fikri maziye, Cumhuriyetimizin kurucu felsefesini özümsemiş, geçmişinde Cumhuriyetin temel değerlerine samimiyet ve sadakati hakkında kuşku bırakmayacak bir milli duruşa, Türk milletinin birlik ve beraberliğini, millet olma hasletlerini ve yüksek kültürünü benimseme konusunda mutlak güvenilecek ilkeli, berrak ve açık bir düşünce yapısına, Dürüst, şaibesiz ve manevi değerlere saygılı hüviyetiyle tebarüz etmiş, demokrasinin ilkeleri konusunda tam duyarlılık ve kararlılığa sahip bir şahsiyet olmalıdır."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, geçmişte yaşanan gelişmelerden herkesin bir sonuç ve ders çıkarmasını beklediğini dile getirerek, "Türkiye'nin acil çözüm bekleyen sorunları dururken, kısır bir ihtiras uğruna inatlaşmanın devamının, devletimizin saygınlığına, milletimizin vakarına, demokrasimizin de hayrına olmayacağı artık herkes tarafından anlaşılmış olmalıdır" dedi.
-"AKP, KENDİ ADAYINI BELİRLEYEBİLİR"-
Seçim sonunda ortaya çıkan tablonun, cumhurbaşkanı seçimi konusundaki söylemlerini haklı çıkardığını, milletin, iktidar partisini artan bir destekle Meclise taşıdığını ifade eden Bahçeli, "Bu durumda AKP'nin kendi adayını belirlemesinde bir engelin kalmadığı anlaşılmaktadır" diye konuştu.
Bu hal ve şartlar karşısında, MHP'nin yakın geçmişte yaşanan tartışmalara da bir son vermek üzere, seçim tarihinde oturumda hazır bulunacağını ifade ettiğini hatırlatan Bahçeli, "Şimdi sıra, bu önemli konuda sorumluluklarının farkına varmış olmasını dilediğimiz iktidar partisindedir. Bütün partiler ve milletvekilleri de tarihi ve toplumsal sorumluluğun idraki içinde olurlarsa mesele yoktur. Ancak eski tutumlar ve yanlışlar sürdürülürse, birkaç ay önce yaşananlar tekrarlanırsa, bu durumda kaybeden ,Türkiye Büyük Millet Meclisi olacaktır" şeklinde konuştu.
60 Hükümetin kurulma çalışmalarına da değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Seçimlerden birinci parti olarak çıkan AK Parti'nin Sayın Genel Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanından hükümet kurma görevini almıştır. Sayın Başbakanın kamuoyuyla ilk paylaştığı bilgiler, 60. Hükümetin kuruluşunu anayasal 45 günlük süreyi kullanarak geciktireceği ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yapacağı yönündedir.
Bizler yeni dönemde de inatlaşma ve iddialaşmaların sürmesi halinde, cumhurbaşkanlığı seçiminde karşımıza çıkacak muhtemel bunalımın farkındayız. Türkiye'yi ve dünyayı sadece kendi pencerelerinden görmeyi alışkanlık haline getirenlerin de farkına varmış olmasını umuyoruz. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçimden elde ettiği sonucu, sürdürdüğü inat ve cepheleşme politikalarının siyasal bir onayı olarak algılaması halinde, ülkemizin yeni bir krizle karşılaşması kaçınılmaz olacaktır. Buradan bunu hatırlatmayı bir görev kabul ediyorum."
-TÜRK DEMOKRASİSİNİN ÖNÜNÜ TIKAYANLAR...-
Devlet Bahçeli, Türk demokrasisinin önünü tıkayan en büyük problemin, siyasi partilerin kendilerini din, demokrasi, millet veya devletle özdeşleştirme alışkanlığı olduğunu belirterek, bu tutumun, bir yandan siyaseti kutuplaşmaya iterken, diğer yandan da millet ve devleti oluşturan değerler manzumesinin hasar görmesine, "sahip çıkanlar ile ihanet edenler" gibi keskin ayrımların doğmasına yol açtığını söyledi.
"İçinde bulunulan toplumsal gerilim ve güvensizlik ortamının mimarı olanlar, milletimizi siyasi, dini veya köken olarak ayrıma tabi tutanlar, kendilerini inançların veya devletin temsilcisi gibi görenler, yaptıkları bu yanlışlığın, kendilerini de ülkemizi de felakete götürdüğünü artık anlamış olmadırlar" diyen Bahçeli, her seçimin, bir arayış ve rahatlamanın tezahürü olduğunu söyledi.
Bütün siyasetçilerin, TBMM'nin aziz hatırası altında, 22. yasama döneminin olumsuz izlerini silerek, yeni bir sürece elbirliğiyle adım atması gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Bunu yapmak, bizler için bir marifet değil, kaçınılmaz bir görevdir" dedi.
Bahçeli, seçim kararından sonra kamuoyunun ilgisinin MHP'ye yöneldiğini, özellikle medyada hiç olmadığı kadar, partisinin yeni süreçteki rolünden bahsedildiğini vurgulayarak, "Elbette içlerinde partimizi marjinal gösterme ve siyasette dar bir köşeye sıkıştırma hesaplarının olabileceğinin farkındayız. Ancak önemli bir diğer gelişme ise MHP'nin varlığıyla, Türk siyasetinde meydanın boş kalmayacağının, ülkenin sahipsiz olmadığının herkes tarafından anlaşılmış olmasıdır. MHP'nin Meclisteki mevcudiyetinin, Türk siyasetinin dengelerini değiştirmiş olduğunun ilk işaretleri alınmaya başlamıştır. Nitekim geçmişte Meclis çatısı altında sorun yaratan, milli hassasiyetlerle sıkıntıları olanların, başlangıç itibariyle anayasal çizgiye çekilmek durumunda kalmaları, kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir" diye konuştu.
MHP Lideri, "Türk milletinin partisine gösterdiği teveccühten dolayı şükranlarını" ileterek, sözlerini, "Cenabı Allah'ın, bizleri mahcup etmemesini diliyorum" diye tamamladı.
MHP Grubu, daha sonra TBMM grup başkanvekilleri ve grup yönetim kurulu üyelerini belirlemek üzere basına kapatıldı.
Bu arada, MHP Grup toplantısı, bugün TBMM Genel Kurulu olmadığı için Meclis Televizyonu'ndan canlı verilmedi. Partilerin yaptığı grup toplantıları, yarın 14.00-15.00 saatleri arasında haber şeklinde yayınlanacak.
-
cihan cihan 17 yıl önce Şikayet Etben ülkücüyüm ceylan. bakınız gocunmamıza gerek yok başınızda devlet varmış ne devleti ben sözünün eri olan kişiyi sayarım sen baraja takıl ve istifa ediyorum de sonrada işte durum içler acısı.mhp de bu adam durdugu müttetce degil oy günahımı bile vermeyecegim.beyler mhp denince bahçeli gelir ne demek ülkücüleri karıştırmayın bahçeli ayrı millettenmi yani güldürmeyin adamı .... bir söz vardır bilmem bilirmisiniz..BALIK BAŞTAN KOKAR..oturdumu bu söz cukkadak..Beğen
-
cihan cihan 17 yıl önce Şikayet Etbahçeliiiii. bizim memlekette evlenmeyene ADAMDAN SAYMAZLAR bilesin..ona göre durumuna bir çare bulda seni adamdan sayalımBeğen
-
yüksel öztürk 17 yıl önce Şikayet Et. bahçelinin hesabı siyasi oyun.kendisini her konuda haklı çıkarmak için kıvırma antremanlarına başlamış yine.pişman olursun! abdullah gül e taş koymaya kalkma o 70 milletvekili de sana taş koyarBeğen
-
tuncay ayaz 17 yıl önce Şikayet Etyıl 1999 bahçeli kıvırıyor yıl 2007 bahçeli hala kıvırıyo. bahçeli 1999 da rahşan ecevitin kendilerine katil demesinden sonra özür dilemezlerse koalisyon görüşmelerinden çekiliyoruz demişti ama demirel çankayaya çağırdı özür şartından vazgeçip hükümeti kurmuşlardı..yıl 2007 seçimlerden büyük zaferle çıkan ak parti istediğini aday gösterebilir oylamaya katılacaz diyen bahçeli yine çankayaya çıktıktan sonra kıvırmaya başladı mutabakatta mutabakat diye..millet %47 ile gülde mutabakat sağladı siz millete saygı duyun bahçeli bazı odaklara değil..sözünüzü yemeyinBeğen
-
Kamil ŞAHİN 17 yıl önce Şikayet Et. Anlaşıldı Mehmet AĞAR ile Erkan MUMCU\'nun cumhubaşkanlığı seçimi sürecinde kulağını çekenler yeni dönemde de Devlet BAHÇELİ\'nin kulağını çektiler...Beğen